Efendim bugün Umutçiko Bey'in 5. doğum günü 🧿 Zaman nasıl geçip gidiyor da arkasından bakakalıyoruz, daha dün gibi. Hayat hep gülsün dilerim o minik, güzel yüzüne 💜
Alfabemize gelecek olursak, nerede kalmıştık? G'de galiba:
G-GABO: Yıllar önce kız kardeşim daha lisedeyken bir doğum günümde hediye etmişti bana "Kolera Günlerinde Aşk"ı. O yaşta benden önce okumuş kerata, Gabriel Garcia Marquez'i sayesinde keşfettim ve tiryakisi oldum. Asıl bomba ise "Yüzyıllık Yalnızlık"la gelecekti. Henüz Isabel'i tanımamıştım, bundan daha güzel bir Latin Amerika kitabı okumam herhalde diyordum, okuyacakmışım.
H-HEİDİ: Okumayı öğrendiğim günden itibaren burnunu kitaptan kaldırmayan bir çocuk oldum. Elime ne geçerse okurdum ama elime her zaman da o kadar bol kitap geçmiyordu. İlkokul 2'ye başlayacağım yaz taşındığımız yeni evde yetişkin iki çocukları olan bir komşumuz vardı, kısa süre sonra başka bir kente göçtüler. Giderken de bana bir koli dolusu kitap bıraktılar. Arpa ambarına düşmüş tavuk gibiydim, o yazı şenlik gibi yaşadım kitapların sayesinde. İçlerindeki favorim "Heidi" oldu. Bayılmıştım Alpler'deki dedesinin yanına giden şirin küçük kıza. Yıllar içinde Heidi'nin çeşitli basımlarını okudum. Doymak bilmiyordum ki bir kitapçının vitrininde "Heidi Büyüyor" başlıklı bir kitap gördüm, aman Tanrım, o benim olmalıydı ama harçlığım yetmiyordu, her fırsatta babamın kafasını ütülüyor, ondan "Maaşı alınca" cevabını alıyordum ki bir gün anneannem dayanamadı: "Ne kız bu Eydi Büydü?" dedi. Sonra dayanamayıp verdi parayı, "Eydi Büydü" de benim oldu 😂 Şu anda genişletilmiş bir baskı bulsam yine okuyacağımdan emin olabilirsiniz, Heidi, Peter, Clara; seviyom sizi 😀
I-ISABEL ALLENDE: "Ruhlar Evi" ile girdi hayatıma bu güzel ve muhteşem Şilili kadın ve bir daha asla çıkmadı. Gabo'ya ondan daha yetkin bir rakip bulamazdım zaten. Büyülü gerçekliğin kraliçesi o, dilerim daha pek çok kitabını okuruz.
İ-İSTANBUL: Her gidişimde heyecan ve mutluluktan kalbimi çarptırıp her seferinde kaosundan yılarak bir an önce dönsem şuradan deyip döner dönmez özlediğim başka bir şehir var mıdır acaba? Çok seviyorum; tarih kokan sokaklarını, Boğaz'ını, güzelim semtlerini, vapurlarını, kulelerini, saraylarını, camilerini, tapınaklarını ve hatta tüm karmaşasını...
J-JO: "Küçük Kadınlar"ı okumayan, dört kardeşten birini ama en çok Jo'yu çocukluğunda ve ergenliğinde rol model seçmeyen çok az kadın vardır benim kuşağımda, en sadıklarından biri de benim, her daim kahramanım. Şimdikiler için aynı şeyi söyleyebilir miyim bilmiyorum, onlar bizden çok farklı çünkü.
K-KIZ KARDEŞ: 14 yıl tek çocuk saltanatı sürdükten sonra çıkıp geldi evimize, küçük kardeşim, büyük çocuğum, en iyi arkadaşım, ağlama duvarım, kahkaha kaynağım, yangında ilk kurtaracağım oldu. İyi ki...
L-LEYLAK: Yazmaya gerek var mı, koklamaya doyamadığım, yaşadığım şehirde hasretini çektiğim, resmine bile hayran olduğum çiçek...
M-MAHUR: En sevdiğim makam, telefonum bile Refik Talat'ın "Mahur Beste"sinin melodisiyle çalar.
N-Ben tabii ki, inisiyalim...
O-OĞLUM: Hayatımın anlamı, göz bebeğim...Ö-ÖĞRETMEN: Her daim ilkokul öğretmenim, tüm öğretim hayatımdaki öğretmenlerimin arasında tek geçerim. "Hayatta en büyük mucize küçük yaşta iyi bir öğretmene rastlamaktır" yazmıştı Buket Uzuner bir kitabında. Ne mutlu ki bu mucize benim için de gerçekleşmişti
P-PEYNİR: Önüme çeşit çeşit peynir koyun (Rokfor hariç) ve beni bırakın, yemek falan istemem.
R-RESİM SANATI: Ressamlara hayranım, öyle isterdim ki resim yeteneğimin olmasını.
S-SEYLAP SİTESİ: Çocukluğumun ve ilk gençliğimin geçtiği, kişiliğime çok şey katan, dostluğu, yardımseverliği, komşuluğun değerini öğrendiğim, unutulmaz insanlar tanıdığım site. Anneannemin ve bir çok insanın evi Hatip Çayı sel baskınında yıkılınca-ki o sel felaketinde annemin kucağında minik bir bebekmişim ve bir at kestanesi ağacına tırmanarak kurtulmuşuz-devlet düşük faiz ve uzun vadeler karşılığında bu evleri yaptırıp selden zarar görenlere kurayla dağıtmış. Anneannem sahibi olduğu dairede ölene kadar oturdu, biz başka bir bloktaki dairede kiradaydık. Liseyi bitirdiğim yıl gözyaşlarıyla ayrıldık bugün artık yerinde heyula gibi bir beton binanın yükseldiği güzelim sitemizden.
Ş-ŞAŞIFELEK ÇIKMAZI: TV'de bugüne kadar seyrettiğim en keyifli dizi.
T-TOROS DAĞLARI: Seyrine doyamadığım dağlar.
U-UMUT: Hem kelime anlamıyla, hem cisimleşmiş haliyle alıp bağrıma bastığım. Onsuz ne yapardık?
Ü-ÜTÜ: Nefret ettiğim ev işleri arasında yegane tahammül edebildiğim...
V-VİŞNE: En sevdiğim meyve, ne yazık ki mevsimi çok çabuk geçiyor.
Y-YENİMAHALLE: 15 yıl boyunca yaşadığım, anneannemin orada oturması nedeniyle o ölene kadar irtibatımın kesilmediği, Ankara'nın en sevdiğim, en güzel anılarıma ev sahipliği yapan semti. Tek ya da iki katlı evlerini, duvarlarından leylakların, hanımellerinin sarktığı bahçelerini, iğde çiçeği kokulu kaldırımlarını, parklarını, sinemalarını, rengarenk pazarını, yeşil kırlarını-ki artık neredeyse hiçbiri kalmadı-öyle özlüyorum ki...
Z-ZARİFANIM: Altın vuruşla bitireyim, anneannem. 15 yaşında evlendiği kocasından çekmediği kalmamış, üstüne getirilen kumalara dayanmış, kumanın ölümünden sonra kalan çocuğuna bakmış, yoksulluk çekmiş, genç yaşta dul kalmış, buna rağmen hayattan keyif almayı asla bırakmamış, bazen zehir gibi acı, bazen bal gibi tatlı anneannem. Huysuz ve tatlı kadın, ah sağ olaydın da beraber teyetoralara gideydik. Nurlarda uyu...
Alfabeyi tamamladığıma göre okumayı da sökmüşümdür herhalde. Haydi rastgele 😀
Alfabe bugün hız yapmış! Dünkü yazıdan sonra bir kaç gün devam edecek bu seri düşüncesine kapılmıştım, hele bir de sen otoyol tanımı yapınca. :))
YanıtlaSilÖncelikle günün anlam ve önemine uygun olarak Umut beyefendinin 5. yaşını canı gönülden kutlar, analı babalı, nineli dedeli nicelerini sağlıkla kutlamanızı dilerim. <3
Fazla uzatıp millet sıkmayayım dedim :) Umut için güzel dileklerine teşekkür ediyorum canımcım, gerçek olsun dilerim. Çok sevgiler...
SilUmut'un yeni yaşı kutlu olsun, neşeyle, sağlıkla büyüsün.
YanıtlaSilAmin, çok teşekkürler...
SilNe çok ortaklıklar var. Heidi, Jo, Gabo ve peynir aşkı mesela :-) kızkardeşi ne güzel tanımlamışsınız, bayıldım :-)
YanıtlaSilEvet ya Şulecim, ondan buluyoruz işte birbirimizi. Kızkardeş öyle bir şey, sen yakinen bilirsin sanırım :)))
SilKüçük Yay beyin doğum günü güzel geçmiş, siz de sağlıkla tadını çıkarmışsınızdır umarım. :)
YanıtlaSilBu yazının bir başı ve gerisi var, anlaşıldı. Sondan geriye gidiyorum. Sevgili Ekmekçikız'ın otoyol tanımına doğru gidiyorum şimdi.
Yüzyıllık Yalnızlık Neşflik'e geliyor, çok az kaldı, duydunuz mu? :)
Biraraya gelmek için bahane işte özel günler, sahibi çocuk olunca da daha eğlenceli oluyor.
SilAy duydum Neşflik'i, heyecanla bekliyorum