Bugünün diğerlerinden yegane farkı yeni bir diziye başlamam oldu. Yoksa kahvaltı, çamaşır, kitap, bilgisayar, tablet, telefon konuşmaları rutininde ilerledi gün. On yıl geçti mi acaba tam emin değilim sevgili kraliçem Mari Antrikot Antalya Maratonu için geldiğinde buluşmuştuk. Sohbet esnasında bana Amor Towles'in "Moskova'da Bir Beyefendi" kitabını tavsiye etmişti. Kraliçem önerir de ben almaz mıyım, hemen aldım, anında okudum ve bayıldım. Sonraları Amor Towles'in piyasaya çıkan tüm kitaplarını okudum, evet sevdim de ama hiçbiri "Moskova'da Bir Beyefendi"nin çıtasını aşamadı. Mart ayında dizi olarak çekilip yayınlanmaya başlamış ama yaz telaşesi ile unutmuşum. Dün Sevdacığımın blogunda bahsini görünce buldum ve bugün iki bölümü izleyiverdim. Aslına gayet uygun bir çekim olmuş, tipler de cuk oturmuş. Kont rolünde Ewan McGregor çok iyi iş çıkarmış.
18 Aralık 2024 Çarşamba
LEYLAK GÜNLÜKLERİ 14/ 18 ARALIK
Dün yeni bir kitaba başlamıştım malum, Oya Baydar'ın son romanı: "Hatırlamanın ve Unutuşun Kitabı". Gece uykuya geçmeden neredeyse yarılamıştım. İtiraf edeyim diğer kitapları kadar içine almadı, çok severek okuduğumu söyleyemeyeceğim ama başladım bitireceğim elbette, belki ilerleyen sayfalarda daha akıcı hale gelir.
Bu akşam TV'de, ana akım medyada izlediğim tek dizi "Annem Ankara" var. Hoş Anıtkabir'in göründüğü panoramik bir manzara dışında hiç tanıdık Ankara görüntüsü düşmedi ekrana. Güya Ankara dizisi, yersek 😀 Geçen bölümdeki aşırı duygu gıdıklayıcı, saçma sapan sahneler de "Sen de mi Brütüs?" dedirtse de bu akşam bir şans daha verip aynı şeyleri yaşarsam onunla da vedalaşayım. Bize dizi mi yok 😂
Neyse ben çayımı alıp az daha kitap okuyayım, sonra dizinin durumuna göre ya uyku, ya kitaba devam derim. Kalın sağlıcakla...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder