.

.
.

27 Aralık 2024 Cuma

LEYLAK GÜNLÜKLERİ 23 / 27 ARALIK





Gözümü açtığımda ortam neredeyse zifiri karanlıktı sabah, saat 5 olsa gerek falan diye düşünüp tekrar uyumaya hazırlanıyordum ki gözüm saate ilişti, 8 olmuş. Peki bu havanın durumu ne? İlacımı içip tekrar yattım ama uyumak için değil, 40 sayfası kalmış "Aylaklar"ı bitirmek için. Kitap bitince kahvaltı hazırladım, tabağımı alıp bilgisayarın karşısına geçtim. Zira telefonuma gelen mesaj "Şenlik Blog"da yılbaşı yazılarımızın yayınlandığını bildiriyordu, büyük ekranda göreyim istedim. Geçen hafta Şenlik Blog bizden unutamadığımız yılbaşı anılarımızı istemişti bir-iki paragraflık. Bugün yayına girmiş bir derleme olarak. Okumak isterseniz aşağıdaki linke tık:

Şenlikli Yeni Yıllar

Efendi efendi yağan bir yağmur vardı dışarıda ama ortam hala karanlıktı. Ruhum da kararmak üzereydi ki kapı çaldı, kargo geldi. Paketten ne çıktı? Kardan adam "Karlo" çıktı:


O taa Marmaris'ten geldiği için yorgun, ayakta uyuyordu ama benim onu görünce gözüm, gönlüm açıldı. Manevi kız kardeşlerim Dilek ve Nesrin'in beni hatırlamadıkları özel gün yoktur, sağ olsunlar, var olsunlar.

Derken oğlum uğradı, babasını da alıp bizim emektarın lastiklerini yenilemeye gittiler, malum önümüzde uzun yol var. Ben de mutfağa girip ortalığı toparladım, süzme mercimek çorbası pişirdim, brokoli haşladım ve dün malzemelerini aldığım kurabiyenin hamurunu yoğurdum. Şu an buzdolabında dinlenmekte, akşam şekil verilip fırına girecek, yarın sizlere defilesini yapar 😊 O süre zarfında da Dilek Türkan'ın yeni albümünü dinledim Spotify'da. Osman Nihat Akın bestelerini seslendirmiş, biri de "Yine Bu Yıl Ada Sensiz İçime Hiç Sinmedi". Hüzünlü bir öyküsü var bu şarkının. Bestekar Osman Nihat Akın ile tarihçi Ahmet Refik Altınay çok iyi iki dostturlar. Her yıl belirli zamanlarda Ada'da buluşup Dil Burnu'nda dolaşır, tavla oynar, sohbet ederler. Lakin Altınay bir Ekim ayında, İstanbul'da zatürreden 56 yaşında vefat eder. Osman Nihat Akın her yıl buluştukları zamanda yine Ada'ya gider ve dostunun acısını notalara döker:

"Yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi
Dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi
Ben de şaştım, nasıl oldu yüreğime inmedi
Dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi"

 Dinleyelim mi?


Birazdan yılın 100. ve son kitabına başlayacağım, Mahir Ünsal Eriş'ten "Tatil Kitabı". Sevdacığım sağ olsun, kitaplar paylaşınca çoğalır 😊

Hepinize çok sevgiler, iyi hafta sonları...

1 yorum:

  1. Bu sabah ben de aynı hissiyatla karşıladım sabahı, o ne karanlıktı öyle?!
    Dilek Türkan'ın bu albümü çok hoşuma gitti. :)

    YanıtlaSil