.

.
.

24 Mart 2010 Çarşamba

YAŞAYAN ŞİİRLER VE KAYIP ŞARKILAR ARASINDA BİR SAKAR

Güne hafif sakarlıklarla başladım. İlk olay pişirdiğim yemeğin kıvamına bakmak için çatalın ucuna taktığım patateslerin üç denemede de ağzıma götüremeden mutfak zeminini boylaması oldu. Sonunda pes edip göz kararıyla pişmiş olduğuna karar vererek kapattım altını. Planım Kitap Fuarını bir kez daha ziyaret etmek ve şair Ahmet Telli'nin imza gününe katılmaktı. Vakit yaklaşırken hazırlandım ve tam çıkmak üzereyken pişen yemeği buzdolabına koymam gerektiğini hatırladım. Tencereyi elime aldım ve aceleyle kapalı balkonda duran buzdolabına yöneldim. Kapağı açmak için elimi uzattım ve enenenenennnn!.. Tencere havada zarif bir hareketle yere doğru süzüldü, düştüğü zeminde şık bir pirüet yaptı, kapak kendini tencereden azat ederek yan tarafa doğru kayarak uzaklaştı ve patatesler balkonun beyaz zemini üzerine sarışın bir uyum sergileyerek yayıldı. Ben, sakar Leylak faltaşı gibi açılmış gözlerle olayın bir sanrı olmasını umarak birkaç saniye donup kaldım. Fekat heyhat, acı gerçek; patatesler kırmızı, yağlı suyun içerisinde kendilerine eşlik eden soğanlarla birlikte sürrealist bir tablo gibi güzelliklerini sergilemeye devam etmekteydiler. Bir an bağıra bağıra ağlamayı düşündüm. Sonra ağlamanın bir çözüm olmayacağını üstelik bir de rimellerimin akıp tekrar makyaj tazeleyerek vakit kaybedeceğimi farkederek bir rulo mutfak havlusu aldım elime ve şarkı söylemeye başladım. Yemin ederim şarkı söyledim, hem söyledim hem de yerdeki sürrealist tabloyu temizleyip tuvali tekrar eski aklığına getirdim. Ne söylediğimi merak ediyor musunuz? Önce içinde patates geçen bir şarkı düşündüm aklıma gelmedi, ben de aşağıdaki türküyü söyledim:

"Tık dedi kapı, kaynanam geldi
Halin nedir gelin hanım dedi
Ah koca ciğeri kediler yedi
Oğlum gelsin görürsün dedi

Tık dedi kapı, görümcem geldi
Halin nedir gelin hanım dedi
Ah koca ciğeri kediler yedi
Abim gelsin görürsün dedi

Tık dedi kapı, kaynatam geldi
Halin nedir gelin hanım dedi
Ah koca ciğeri kediler yedi
Sağlık olsun gelin hanım dedi

Ah şu kediyi dutu dutuvirsem,
Kanadını budunu didi didivirsem.

Evet budur, türkü sona erdiğinde yerler de tertemiz, bembeyaz olmuştu ve türküde geçen kişiler içinde "kaynata" gelinine gösterdiği tolerans nedeniyle tarafımdan günün elemanı seçilmişti.

Sonrasında yemeğin üstüme sıçramadığına şükrederek apar topar evden çıktım. Fuara geldiğimde henüz Ahmet Telli gelmemişti, ben de bir tur dolaştım ve yine dayanamayıp kitaplar aldım. Lale merak eder şimdi, yazayım:

-Beton Bahçe/Ian McEwan
-Aile Reisinin Kati Devrilişi/Najat El Hachmi
-Seyahat Sanatı/Alain de Botton
-Bayan Gulliver Cüceler Ülkesinde/Alison Fell
-Norveç Defteri/Nesteren Davutoğlu
-Başka Kent Ankara/Feridun Büyükyıldız

Allahtan Ahmet Telli imza standına geldi de daha fazla dolaşıp sermayeyi kediye yüklememi engelledi. "Nidâ" adlı son kitabını imzalatıp biraz da sohbet ettikten sonra ayrıldım fuardan ama aklım sabahtan beri bana musallat olan sakarlıklar zincirindeydi. Metrodan inince açlıktan midemin kazındığını hissettim ve metro çarşısındaki bir pastanenin kendine özgü ürünü olan bitter çikolatalı özel yapım gofretten aldım. Üzerindeki jelatini sıyırdım, bir ısırık aldım, daha çiğneyip yutamadan arkadan gelen bir genç koluma şiddetle çarptı ve benim koç gibi gofret bir buz patenci hızıyla beton zeminde kayarak uzaklaştı, bir veda öpücüğü bile yollayamadım, iki satır helallik bile alamadım. Mahzun gözlerle bakakaldım. Budur arkadaşlar, ıspatlanmış oluyor ki sakarlıkta sınır yok ama takdir edersiniz ki bu defa sakar olan ben değildim.

Aksilikleri 3'e tamamlamış olmanın dayanılmaz hafifliğiyle akşamüstü, uzun süredir izlemek istediğim ve sonunda şehre uzak bir sinemada, araya sıkıştırılmış bir seansta hala oynadığını öğrendiğim "Anadolu'nun Kayıp Şarkıları" filmine gittim. Tek kelimeyle muhteşemdi, günün bütün aksiliklerini silip süpürdü. Görme fırsatınız varsa kaçırmayın derim ve bu uzun postu Ahmet Telli'den birkaç dizeyle bitirmek isterim:

"Kedisi sokağa kaçmış
Biriyim ben ve içimde
Kekeme bir kuş
Ötüyor ötüyor ötüyor

Ve son günlerde durmadan
Yalpalıyor bütün sözler
Birisi adımı sorsa meselâ
Dilim sürçüyor"

14 yorum:

  1. Bu yazıyı yazarken bi olay yaşanmadı inşallah.

    YanıtlaSil
  2. olur bazen böyle sakarlıklar,bazı günler ben de herşeyi düşürür kırarım.neyse üçe tamamlanmış,üzerinizdeki nazar da uçmuş gitmiş.ahmet telli en sevdiğim şairdir.sizi çok kıskandım şimdi,bende de bir tane imzalı kitabı var.nida'yı görür görmez hemen atladım, ben de aldım,keşke imzalatabilseydim :( anadolu'nun kayıp şarkıları'nı ben de çok merak ediyorum,ama bursa'ya vizyon filmleri dışında pek film gelmez.ben de dvd'sini bekliyorum.aksiliklere rağmen yine de çok güzel bir gün geçirmişsiniz.benimkiyse iş,ev,cumba yatak :)))

    YanıtlaSil
  3. "Şaka gibi bir gün" diyorum ben böyle günlere.Nasıl olacağını düşünsen kurgulayamayacağın şeyler ard arda seni takip ediyormuş gibi. Allah' tan sinemada atlatmışsın onları:)ilmi not ettim fırsat bulursam mutlaka izleyeceğim. Kendine çok iyi bak sevgilerle...

    YanıtlaSil
  4. ben de aile boyu nutella kavanozunu kırmıştım. yapılacak şey mi bu?
    :)

    YanıtlaSil
  5. Herşeye rağmen fevkalade bir gün geçirmişsin.Olan kazalar bunlar olsun.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. enenenenennnn!..
    Gülmekten bir hal oldum.Bu nedir ya enenenenennnn!..
    Artık övgüler anlamsız gelecek sana.Helalleşemediğin gofretine çok üzüldüm.Tadı damağında kalmıştır.Neyse bir dahakine yedekte bulundurup iki tane alırsın.Seviyorum seni...

    YanıtlaSil
  7. Muhteşem bir şiir. Gerçekten muhteşem. Çok teşekkür ederim gözümden kaçmış olanı gösterdiğin için...

    YanıtlaSil
  8. Leylakcığım kızma bana ama çok güldüm. Ben kendi sakarlıklarıma da gülerim hem de çok :)))
    Ahmet Telli' yi ben de çok severim.

    Sevgilerle.

    YanıtlaSil
  9. Kitap fuarı? Antalya'da değil değil mi? Yoksa çok üzülürüm kaçırdım diye...

    YanıtlaSil
  10. Neler oluyor sana gulümm? Öldüm gülmekten. Ben senin balkon tabanı tuvalindeki şahaneyi silmeden önce kameranla sabitlemeni beklerdim doğrusu. Önce basacaksın deklanşörün gözüne sonra (türkü mü söylersin, kolbastı mı yaparsın beraberinde)
    sileceksin. Sen benim için hoş bir hayat dersisin. Sonunda ezberleyip uygulamayı düşünüyorum. Bu arada üçlediğine sevindim. Yeterdi yani.

    YanıtlaSil
  11. Yine çok güzel bir gün yaşamışsın Leylak'cım, varsın olsun o kadar küçük:) aksilikler.
    Bu gün tam üç kere bu yazıya yorum yapmaya kalktım, yorum sayfası açılıyor başlıyorum, tık kapanıyor. Çok güldüm kendi kendime.
    Birde şu kayınpederi çok sevdim.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  12. Sevgili arkadaşlarım; sakarlığıma ve şiirlerime gösterdiğiniz yakınlık ve ilgi için çooook teşekkürler:))) İyi ki varsınız, hepinizi çok seviyorum biliyorsunuz değil mi?
    Tijencim, ben şu anda Ankara'dayım, kitap fuarı Antalya'da değil yani, üzülmene gerek yok.
    Sevgiler hepinize...

    YanıtlaSil
  13. canım mutfak rulosuyla şarkı söylemen çok hoş :))))
    ne kadar güzel kitap fuarına da gidebilmişsin

    keşke görüşseydik canım çok isterdim
    öptüm seni

    YanıtlaSil
  14. Sakarlık güzeldir ve yakışır bize.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil