Boğazım fena halde ağrıyor, Carpal Tunnel Sendromum kendini hatırlatmak için elinden geleni yapmakta, ellerim uyuşuk, gözlerim şeşi beş görmeye başladı, muhtemelen hafif çaplı bir konjoktüvit var, heryerim dökülüyor, yaz saatine uyum sağlamakta zorlanıyorum, çok yorgunum mız mız mız mızzzzzzzz...
Halbuki bahar geldi; çiçekler açtı, çilek çıktı üstelik lezzetli, erik ha geldim ha geleceğim diyor, birkaç güne çağlanın hasına gidiyorum, evime kavuşmama az kaldı, güneş pırıldıyor, hava ılık, arkadaşım gökkuşağı renklerinde bir fular hediye etti baktıkça içim açılıyor, guguk kuşu yutmuş telefonu emekliye ayırdık, yerine yeni mezun kalifiye eleman aldık, vazoda mor şebboylar var mis kokuyor lay lay lay loooommmmm...
Birinci paragrafı boşverin, ikinciye takılın siz...
İlk fotoğrafı geçen yıl bu vakitler Antalya'da çekmiştim; Konyaaltı sahili, Beachpark. Gördüğünüz ağaç dünyanın en hızlı büyüyen ağacı, ismi Paulownia. Ekildiği yıl 4-7 metre arası büyüyebiliyormuş. Son derece güzel beyaz, pembe ve mor çiçekler açan türleri var. İyi birşey yani, siz de dikin bahçenize:))
Bunları tanıyorsunuz tabii ki, bahar geldi diye salak salak sevinen iki arkadaş; minik yiğenin deyimiyle Elma ile Kulabiye Canavarı, ellerinizden öperler...
Leylak Dalıcım, pazar fena değil, evcek evdeyiz:))))
YanıtlaSilBahçeli evde oturduğum zaman o ağaçtan haberim olaydı. Ama bir dahakine hatırlat lütlen( bu lütlen özellikle yazılmıştır)
Boğazının en ağrıyan yerinden ve o adı çok havalı sendromundan öptüm...
Sevgili Leylak dalı geçmiş olsun,bahar geldi ama bizim buralarda henüz hissedilmiyor.Soğuk yağmurlu bir pazar yani..evim olursa bahçeli ekerim Paulownia ağacını :)iyi pazarlar dileğiyle sevgilerimle...
YanıtlaSilBirinci paragrafı senin tarafından yazılmamış sayıyorum.Ben de kolit krizleri ile uğraşıyorum ve şimdi bir nefes aldım.
YanıtlaSilİkinci paragrafı da ben okumamış sayıyorum kendimi. Çağla ve erik laflarını gördüm ve kaçtım. Okurken bile buruşuyorum. Fularını ve telefonunu güle güle kullan, Şebboyu benim için kokla. Ağacı ilk defa duydum. Güzel görünüyor.
Dostlarına da hakaret etme bahar gelince sevinmek değil üzülmek salaklıktır.
Lütfen kendini fazla yorma. Tabakhaneye bir şeyler yetiştirmiyorsun unutma. Antalya' ya bir posa halinde gitmenin anlamı yok.
Sevgiler...
Lalecim,
YanıtlaSilÖpücük iyi mi geldi bilmem, boğazımın ağrısı geçti sanki:)))
Sevgili Butterfly,
Teşekkür ederim. Valla Ankara'da bile hissediliyor artık bahar kimbilir Antalya nasıl coşmuştur. İnşallah en kısa zamanda siz de kavuşursunuz bahara. Sevgiler...
Asucum,
Sorma ya, o kolit krizinin ne olduğunu iyi bilirim, sülalecek muztaribiz çünkü. Geçmiş olsun canım.
Yavaş yavaş toparlanıyorum ama tam bitti derken yeni birşey geliyor aklıma, artık olduğu kadar. Kısmetse salı sabahı çıkarız ya da en geç çarşamba.
Öpüyorum seni canım, kendine dikkat et aman...
Çok ilginç bir ağaç ben de ilk defa görüyorum..Antalya ya git ruh halin şenlensin arkadaşım..
YanıtlaSilSevgili Leylak Dalı,karpal tünel dedin,beni can evimden vurdun biliyor musun?Ben 3-4 yıl önce her iki elimi de 9 ay arayla ameliyat ettirdim,ilk bir iki yıl iyiydi ama son bir yıldır gece sırt üstü yatıp kollarımı karnımın üstünde kavuşturduğumda kütük gibi hissiz olmaya başladılar yine.Ama benim gündüz şikayetlerim yok,ağrı uyuşma gibi,yani artık yok.Ameliyat konusundan iyice emin olmadan girme derim.İlla gerekiyorsa kaçmak da anlamsız elbet ama iyi araştır yani..Geçmiş olsun..
YanıtlaSilkurabıye canavarına bayılırım
YanıtlaSilNefisecim,
YanıtlaSilAntalya'da ben de ömrümde hiç görmediğim ağaçlar keşfediyorum her seferinde. Haklısın bacım, gideyim de gönlüm şenlensin, akıl da oğlan da kalacak ama o da idare ediversin birazcık:))
Sevgili Lezzetli Somunlar,
Carpal tunnelin canından bezdirdiği biri daha var demek ki:)) Birkaç ameliyat olan kişiden aynı yakınmaları duyduğum için idare edebildiğim kadar edip ameliyatı geciktirmeye çalışıyorum ama yorulmaya da hiç gelemiyorum.
Çok teşekkür ederim yararlı önerilerin için, sana da geçmiş olsun, gerçi bu meret geçmiyor ya:))
Sevgiler...
Işıl,
Hoşgeldiniz. Bir nesil kurabiye canavarıyla büyüdü, sanırım siz de o nesildensiniz:)) Bunlar da oğlumun zaten ama ben de çok severim.
Sevgiyle kalın...
Bu yıl dışarıya çıkamadığım için baharı sadece bahçemdeki çiçeklerle fark edebiliyorum. Bir de senin yazılarınla.
YanıtlaSilBir zamanlar Yumoş ayılar vermişti.Benim koca kızımla, koca oğlumunkiler de hâlâ odalarında duruyor. Yıkanmaktan perişan oldular ama onlar hangisi kiminki seçebiliyorlar.Ve de çok kıymetliler. Sıkıysa at:))
Nedret Hanımcım,
YanıtlaSilBu yaratıklar da benim koca oğlanın zaten:))
Madem baharı benimle takip ediyorsun o zaman hazır ol, haftaya daha coşkulu baharlar yollayacağım Antalya'dan. Aile büyükleri iyidirler umarım ve sen de.
Allah yardımcın olsun canım, sevgiyle kal...
B sabah bende aynıydım, sanırım baharın cilveleri ile boğuşuyoruz. İşler bana ben işlere bakıp bakıp duruyoruz. Ama en azından senin gibi yol telaşım yok. Hayırlısiyle yuvana vardığında birde orada hava değişimi yoracak seni onun için kendini fazla yormamaya dikkat et.
YanıtlaSilİkinci bölüm olsun hep yaşamın.
Sevgiler...
Nurcuğum,
YanıtlaSilGüzel dileklerin için çok sağol. Hepimizin yaşamı bahar sevinci içinde geçsin ama bahar yorgunluğu uğramasın hiç, hele yolculuk öncesi yorgunluk pek fena. Söylediklerinde haklısın, hem hava değişikliği, hem yol yorgunluğu, hem evin temizliği, şu bu derken 1 hafta haşat ben:)) Ne diyelim Allah başka keder vermesin.
İyi geceler canım, sevgiler...
LEYLAKCIĞIM TAŞINMA YORGUNLUĞU BELKİ DE HASTALIĞINI TETİKLEMİŞTİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.LÜTFEN DİKKAT ET KENDİNE.HAYIRLISI İLE GİT ANTALYA'YA. BİRAZ DİNLEN, ORADA DA TELAŞIN OLACAKTIR ÇÜNKÜ;GÜÇ TOPLAMAN LAZIM.BOĞAZIN İÇİN DE BALIN İÇİNE TOZ ZENCEFİL KAT VE KAŞIK KAŞIK YE.ÇOK İYİ GELECEK İNAN.GELMİŞ GEÇMİŞ OLSUN.
YanıtlaSilSEVGİYLE KUCAKLIYORUM CANIM BENİM.
Sevgili Leylakcığım; bahsettiğin ağaç yanlış hatırlamıyorsam yılda 2m3 kereste veriyor ve çok hızlı büyüyor.Bir de çok küçükken kabak zannediliyor:)) Fidan olarak satmıştım ama çiçeklisini görmemiştim. Benim için Jakarandalar, tesbih ağaçları, paşa bıyıkları, mor salkımlar ve çalı süpürgeleri fotoğrafları çekermisin. Bahsettiğim isimler Antalya dilinde olabilir şimdiden uyarayım:) Zaten çok güzel fotoğraf çekiyorsun söylemem gerek yok tabi, uzattım değil mi? Mayısın ilk yarısı bizde ordayız...
YanıtlaSilZühreciğim,
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum güzel dileklerine.
Zencefil, bal karışımını unutmuştum iyi aklıma getirdin, hemen yapayım zira boğazımın ağrısı arttı.
Sevgiler yolluyorum.
Sevgili Bilge'nin sevgili annesi,
Senin için istediğin her ağacı çekeceğimden emin olabilirsin. Zira yakında fotoğraf makinemi ameliyatla elime monte ettirmeyi düşünüyorum:)) Yalnız "Paşa Bıyığı" nı çözemedim, gülibrişim ağacı olabilir mi? Biraz açıklama lütfen, çalı süpürgesi de düşündüğüm şey midir, bu ikisi hakkında biraz daha malumat:))
Ben Mayıs ayında senin için hazırlarım Antalya'yı, zaten jakarandalar da ancak o zamana açar.
Sevgiyle kalın...
Öncelikle geçmiş olsun,umarım şimdi daha iyisinizdir...Bahsettiğiniz ağacı,tesadüf daha dün gördük bizde eşimle,bizimki mor çiçekliydi...
YanıtlaSilNe güzel,adı ne acaba? vs.derken şimdi yazınızda rast geldim,şaka gibi:))
Not aldım çok teşekkür ederim.
İyi ki varsınız,sevgiler.
Banucum,
YanıtlaSilBlog dünyasının yararları, bazen merak ettiğin birşey şıp diye karşına çıkıveriyor işte:)
Güzel sözlerin için teşekkür ediyor Zuzuları öpüyorum...
Leylak Abla geçmiş olsun,bizi üzen ilk paragraf değil senin hasta oluşuN.
YanıtlaSilÇabuk toparlan emi?
Buğdaycım,
YanıtlaSilSağol canım. Üstüste yorgunluk hasta etti beni ama o kadar vahim değilim neyse ki, geçer gider. Yolculuk da bir gün sonraya ertelendi o yüzden ağırdan alıp dinlenmeye çalışıyorum bugün.
Çok şeker olduğunu söylemiş miydim:)))
Sevgili Leylak; Fırça çalısı: Callistemon
YanıtlaSilPaşa bıyığı: ponciana gillesii diye hatırlıyorum netten bak resimlerini görür görmez tanırsın muhteşemdir ikiside. Bu arda fırça çalısına çalı süpürgesi demişim affola:)
Tamam canım, şimdi anladım. Paşa bıyığını tahmin etmiştim, Cennet ağacı da diyorlar. Fırça çalısı da şimdi oldu. Her ikisine de bayılırım, büyük bir zevkle çeker ve yayınlarım resimlerini sen merak etme. Fırça çalısının çiçeklerini biberon fırçasına benzetirim ben:))
YanıtlaSilÖpüldünüz ana-kız...