.

.
.

30 Mart 2010 Salı

ANKARA'YA VEDA EDERKEN

Evet, gidiş günümüz kesinleşti. Yarın sabah Abbas yolcu kısmetse. Gecikmenin sayesinde kızkardeşle bir kez daha görüşme fırsatı yarattık ve öğleye doğru buluşup kahvaltı-yemek karışımı bir etkinlik yaptık. Dündenberi Ankara'ya kış geri geldi, bir yağmur, bir soğuk. Mart, Martlığını gösterdi yani, yüzümüzü kara çıkarmadı. Lakin ne kadar çabalasa faydasız, fotoğrafta da gördüğünüz gibi doğa Mart'ı pek ciddiye almamış, çimenler yeşermiş, ağaçlarsa gelin gibi. Burası Milli Kütüphane'nin bahçesi, açmış baharları görünce dayanamadım hemen Japonluğumu gösterdim, yakında fotoğraf makinemi ameliyatla elime monte ettireceğim daha pratik olması açısından.

Kızkardeşle vedalaştıktan sonra dün tamir edildiği iddiasıyla elime tutuşturulan fakat eve geldiğimde içindeki guguk kuşunun hala yuvasını terketmediğini farkettiğim sâbık cep telefonumu tekrar servise bıraktım. Serviste gördüğüm muamele yine gayet kibardı gelgelelim sonuç çıkmıyor. Bakalım bu defa ne olacak?

Eve dönünce bilgisayarda kayıtlı fotoğrafları kurcalarken şu güzellikle karşılaştım. Sarı saçlarını kale burcundan sarkıtmış Rapunzel misali salınan bu ağacın ismi Kıbrıs akasyası. Mart ayının sonuna doğru çiçeklenmeye başlayan ve şiddetli bir yağmur yağıp ponponlarını söndürmezse bir ay kadar çiçekli kalan bu güzel ağacı uzun yıllar Mimoza sanmak gafletinde bulundum. Tamam rengi ve ponponları itibarıyla benziyor ama sonradan keşfettim mimozanın daha kokulu, toplarının daha minik ve yeşil yapraklarının daha farklı olduğunu. Eh, öğrenmenin yaşı yoktur, geç de olsa doğruyu bulduk. Antalya'da çok bulunur bu ağaçtan, hele de Konyaaltı'ndaki koruluğun tamamı çam türleriyle Kıbrıs akasyalarından oluşur, altlarında çok piknik yapmışlığımız vardır zamanında. Sahi, piknik mevsimi de geldi. Şimdilerde yangın tehlikesinden dolayı pek mangallı piknik durumlarına rastlanmıyorsa da Antalya halkı dökülmeye başlamıştır yeşil alanlara. Çocuklar küçükken pikniksiz geçirdiğimiz bir hafta sonu olmazdı arkadaşlarımızla. Mangalda pişirdiğimiz etler yetmeyecek gibi başka yiyecekler de hazırlardık, gider gitmez sele-sepet açılır, oksijenin iyice açtığı iştahla etler pişene kadar kısırları, patates salatalarını, börekleri götürürdük. Etler yenmeye hazır hale geldiğindeyse karnımız çoktan doymuş olur, çoğunu piknik alanının kedi ve köpeklerine ikram ederdik. Baktık yaptığımız pek akıllıca değil et dışında yiyecek götürmemeye başladık. Bu işe en çok löp löp etlere alıştıktan sonra kemiklere talim eden hayvanlar üzülmüştür eminim.

Pikniğe daha ziyade çocuklar açık havada eğlensin diye giderdik ama onlar yaşları biraz büyüdükten sonra pikniği arabanın içine kapanıp müzik dinleyerek yapmaya başladılar. Bize de arabaya servis yapmak düştü, bir süre sonra da gelmez oldular zaten.

Görüldüğü gibi ben daha Antalya'ya gitmeden Antalya havasına girdim. En iyisi burada keseyim de son hazırlıklarımı yapmaya gideyim. Yarın akşam evimden seslenmek dileğiyle sevgilerimi yolluyorum...

20 yorum:

  1. iyi yolculuklar.ben de 10 nisan'da arkadaşımın düğünü için ankara'ya geliyorum. :))) sizi takip eder belki antalya'ya da gelirim.snoppy yola düşmüş bile.antalya bekle leylak dalı ablamı,elinde fotoğraf makinesiyle geliyooooor. :)))bol fotolu güzel antalya yazılarında sıra.

    YanıtlaSil
  2. Leylak Dalıcım ilk Antalya seferim bir yılbaşı münasebetiyleydi. Talya Otelinde kalmış, çevreyide günlük turlarla turlamıştık. Hatta Bahri adında adını bile unutamadığım bir şöför bizi feci akzıklamış, bir liralık yere altı liraya götürmüştü diyeyim anla sen hehehe. Tanımıyon dimi Bahri'yi .

    Güle güle git Leylak Dalıcım, bu yaz o tarafa yolum düşerse bi kahveni içerim ... Çook öptüm

    YanıtlaSil
  3. darısı başıma diyim mi :)
    resimler harikaydı bin teşekkür çok öpücük

    YanıtlaSil
  4. Tekrar iyi yolculuklar Leylak' cım,
    Antalya izlenimlerinde buluşmak üzere...

    YanıtlaSil
  5. İYİ YOLCULUKLAR..
    ALLAHA EMANET LEYLAKCIĞIM.....

    YanıtlaSil
  6. Kar akasyası mıymış? Mimoza sandım ben de.
    En sevdiğim çiçektir de kendileri.
    Fakat Kars akasyası da güzel sanki.
    Hoş gelişler ola Nurşen'cim, Antalya özledi seni, özledik vallahi:))
    İyi yolculuklar:))

    YanıtlaSil
  7. Hoşgelmişsiniz efendim.
    Pek güzel bugünlerde Antalya değil mi?

    YanıtlaSil
  8. Benimde o kıbrıs akasyası önünde fotoğrafım vardı lisede aklıma geldi bulayım iyi oldu yaa.. Heyırlı yolculuklar diliyorum bu arada. Sağ salim varmanız dileğimle.Allah'a emanet.

    YanıtlaSil
  9. Kolay gelsin ve iyi yolculuklar:)

    YanıtlaSil
  10. Ankarayı severim.
    Atamdan dolayı..
    Sarı ağacın görünümüne diyecek yoktu.
    Güzellikler yaşamışın arkadaşım..
    Bir güzellikte Antalya..
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  11. Leylakcığım iyi yolculuklar olsun inşallah.Antalya'da geçireceğiniz günler sağlıklı,huzurlu ve mutlu olsun.Bu arada Kıbrıs akasyasını ben de mimoza zannediyordum yıllardır :))) Öğrenmiş oldum canım benim.Lütfen Antalya'ya vardığında yerleşeyim derken hasta etme kendini,yavaş yavaş yap herşeyi tamam mı? Yolunuz açık olsun.Sevgiyle kucaklıyorum.

    YanıtlaSil
  12. Sevgili arkadaşlarım,
    Kara Kitap,
    Lale,
    Funda,
    Asuman,
    Nunu,
    Özlem,
    Tijen,
    Şeniz,
    Çenebaz,
    Düşünce Bahçesi,
    Zühre,
    Nane Şekeri,
    Güzel dileklerinize çook teşekkür ediyorum. En kısa zamanda Antalya'dan seslenmek dileğiyle sevgilerimi yolluyorum...

    YanıtlaSil
  13. Hayırlısı ile dönün yuvanıza.
    Sesinizi Antalya'dan duymak üzere sevgiler.

    YanıtlaSil
  14. Güngör,
    Çok teşekkürler, sevgiler...

    YanıtlaSil
  15. Sevgili arkadaşım, iyi yolculuklar, yine bekleriz.

    YanıtlaSil
  16. Güle güle diyene kadar, hoşgittiniz demek zamanı gelmiş, bile.
    Sevgiler.
    :)

    YanıtlaSil
  17. Bende mimoza zannediyordum ama Kıbrıs akasyasıymış, ilk defa duydum ve öğrenmiş oldum:) teşekkürler ve selamlar.

    YanıtlaSil
  18. heeey beni beklemeden döndün değil mi?ben de yarın yola çıkıyorum.Tekrar sağlıkla görüşmek dileğiyle

    YanıtlaSil
  19. Ekmekçim,
    Hoşbuldum canım, bir de yapılacak bir sürü iş olmasa. Sevgiyle...

    Pianthus,
    Bir tek ben değilmişim demek yanılan:) Benden de sevgiler, selamlar...

    Nalancım,
    Geç bile kaldım valla dönmekte. Sana da iyi yolculuklar, yaza görüşmek üzere...

    YanıtlaSil