.

.
.

14 Mart 2025 Cuma

BİR GÜNLÜĞÜ 15 (DİŞ İŞLERİ) / 14 MART

Günlüğümüzü yarıladık, aferin bize 👏

Sabah saatlerinde kendime bir seyirlik buldum. Üst katımız bir süredir boştu ve kimler tarafından kiralanacağını biraz da kalbim çarparak bekliyordum. Zira çok çektik bazı kiracılardan. Esasen ev sahibinin de kiracılarından farkı yoktu, zamanında o da az canımızı sıkmadı. Bir ara sürekli öğrencilere kiralandı ev. Sanki şehirdeki en berbat öğrencileri bulup veriyordu kiraya. Neler yaşadık, kimlerle karşılaştık; balkonda ve antrede torbalar dolusu çöp biriktiren mi, musluğu açık unutup hem kendi evlerini, hem bizim evi su bastıran mı, gecenin 3'ünde "Angara'nın Bağları" ile coşan mı, yaz geceleri balkonlarda avaz avaz sabahlara kadar sohbet edip uyutmayan mı, çamaşır makinesine kısa devre yaptırıp yangın çıkaran mı, her türlü pisliklerini apartman boşluğuna fırlatan mı, o yüzden ödüm patlıyordu yine benzer bir öğrenci grubu gelirse diye. Kiralık levhası kalkınca anladım yeni kiracı geleceğini, sabahleyin de nakliye kamyonu ve taşıma asansörü dayandı apartmanın önüne. Sık sık balkona çıkıp eşyaların türünden nasıl birileri olduğunu anlamaya çalıştım, zira ortada taşıma görevlileri dışında kimse yoktu. Büyük kamyon ve asansörle gelince öğrenci olmadığını anladım. Sanırım yine bekar biri taşındı ama şimdilik makul görünüyor, devamını yaşayıp göreceğiz. 

Ben çocukken çok severdim taşınan insanları seyretmeyi. Oturduğumuz yerden taşınıyorsa bir nevi vedalaşma gibi izlerdim zaman içinde aşina olduğum eşyaları. Apartmanımıza taşınıyorsa yine eşyalarından nasıl biri olduğunu tahmin etmeye çalışırdım. Ne yapalım henüz teknoloji ile tanışmamış kuşaktık biz, TV yok, bilgisayar yok, tablet yok, oyun konsolu yok, akıllı telefonu geçtim evlerimizde ahizeli telefon bile yok. Hazır taşınma bulmuşsun, geç karşısına film gibi izle 😂

Üst komşunun eşyaları taşınıp bitince ben de hazırlanıp dün aldığım randevu uyarınca diş hekiminin yolunu tuttum. Eve yakın zaten, 5 dakikalık yürüme mesafesinde. Ramazan nedeniyle sanırım kimsecikler yoktu. Galoşları geçirdim ayağıma, yerleştim koltuğa. Çoğunluğun aksine ben dişçi koltuğundan hiç korkmam, diş hekimine gitmekten de. O kadar çok işim düştü ki o muayenehanelere en acılı tedaviye bile alıştım. Zaten diş hekimim de bir nevi arkadaşa dönüştü yıllardır gide gele. Önce bir fasıl sohbet ettik, sonra dolguyu halletti kısa sürede. Bayram ikramiyem daha elime geçmeden bir kısmını bırakıp çıktım 😂

Öğleden sonra MUBİ'de bir film bulup izledim: "Üç Aile" olarak Türkçeleştirilmiş, Nanni Moretti'nin yönettiği bir İtalyan filmi: "Tre Piani". Roma'daki bir apartmanın üç katında yaşayan ailelerin kendi sorunlarını ve birbirleriyle olan olumlu-olumsuz ilişkilerini konu almış. Ben sevdim, iki saat nasıl geçti anlamadım. 

Şimdi efendim izninizle Storytel'de "Suç ve Ceza"yı dinleyerek kısır yapmak üzere mutfağa gideceğim. Bu akşamki menümüz bu, bir değişiklik olsun bakalım. 

Günün fotoğrafı olarak da kuş koleksiyonumdan iki parça bırakıyorum. Kiraz dalındaki kuş kardeşimin bir arkadaşının çizimi:



2 yorum:

  1. ay ne güzel menü :) kısıra bayılırım, afiyet olsun :)
    dişçiye gitmek benim kabusumdu eskiden. şimdi de bayılmıyorum ama en azından kabus görmüyorum :) size de çok geçmiş olsun sevgili öğretmenim

    YanıtlaSil
  2. Merhaba! Günlüğünüzü okumak oldukça keyifliydi.

    YanıtlaSil