Delik deşik ve çok huzursuz bir uykudan sabahın 7'sinde çalan telefonla kalbim çarparak uyandım. Neyse ki korkulacak bir durum yoktu ama kalp çarpıntım epey devam etti. Uyanmışken kalktım artık, biraz ortalığı toparladım. Sonra baktım hava güneşli, henüz soğuk ve yağış giriş yapmamış buralara gidip çamaşır makinesini çalıştırdım. Makine durana kadar MUBİ'de bir film izledim: "Açık Kapılar Ardında". 63 dakikalık, siyah beyaz bir filmdi. Almanya'ya daha iyi bir hayat kurmak için giden eğitimli gençlerin uyum sancıları üzerine kurgulanmış. Açık söyleyim, sevmedim. Film biterken makine de "Bittim ben, gel boşalt" sinyali verdi, senkronize bir durum hasıl oldu yanisi. Gidip çamaşırları astım, o kadar çokmuş ki ip yetmedi, bir kısmını katlayıp çamaşır sepetinin içinde bıraktım. "Sizinle sonra görüşürüz" diyerek çalışma masasına oturdum, ajandama bir şey not edecektim, elime aldığım kalem yazmadı, ikincisini denedim, o da yazmadı, üçüncüyü denerken sinirim bozuldu. "Ben bu yazmayan şeyleri niye tutuyorum" diyerek toptan masa üstü temizliğine giriştim. Söylemesi ayıp kalem, defter, ayraç, kısacası kırtasiye delisiyimdir. Bir kaleme taktıysam istiflerim. Bütün kalemleri boşalttım ait oldukları yerden. Hepsini tek tek denedim, çoğu yazmıyor, ya bitmiş, ya sıcaktan içleri kurumuş, genellikle de bazı eşantiyonlar bence zaten boşmuş 😋 Yazmayanların hepsi çöpe gitti, hemen hemen rekoltenin yarısı. Sonra mekan tuttukları kupaları temizledim, bir kısmı akmış, parmaklarımı mora boyadılar. Kalemde tercihim çoğunlukla mor yazanlardır. Ne kadar yıkadıysam da çıkmadılar, bir süre mor kınalı gezeceğim sanırım. Elim değmişken çalışma masasının üstündeki diğer eşyaları da elden geçirdim, ayraçları düzenledim, çift olanları attım, içlerinde ne olduğunu hatırlamadığım birtakım kutuları yerleştirdim, oradan da epey çöp çıktı. Sonunda düzene soktuğumda tüm evi temizlemiş kadar yorulmuştum. "İvildemek" derdi anneannem bu tür işlere, yaptığın dişe dokunur bir şey değildir, bedenen çok da bir güç harcamazsın ama olduğun yerde eğil kalk, boşalt doldur derken ne kadar zaman ve enerji harcadığına şaşar kalırsın. Neyse iyi oldu, temiz pak oldu ortalık. Dün aldığım mor sümbülleri de getirip koydum masaya, kokusu burnuma dolsun ki keyifle yapayım ne yapıyorsam:
Arka planda da leylak tutan minik eller görünüyor 💜
Esasen küçük bir yürüyüş tasarlamıştım ama masa üstü düzenleme hem vaktimi aldığı hem de yorduğu için yarına sakladım hevesimi ve çeşitli ortamlarda gündeme gelen yeni Netflix dizisi "Adolescence"yi izlemeye karar verdim. Yazıya geçmeden bir bölümü bitirdim bile, cinayetle suçlanan bir ergenin etrafında dönüyor olaylar, birer saatlik dört bölüm zaten hepsi, çabucak biter.
Yazımı bir Selanik türküsüyle sonlandırayım, çok severim, Melihat Gülses söylüyor:
İvildemek! hiç duymamıştım, ya bu kelimeler büyük annelerin ağzından çıkınca ekstra bir tatlı geliyor. Bugün bende BİR Günlüğüne tadilat dolayısıyla başladığım ayıklama düzenlemelerden bahsettim günlükleri dolanırken üzerine yazınıza denk gelince BİRliğin görünmez bağları dedim içimden. Beldi boyundu ağrıttığı kesin anneanne haklı, azcık içsel olarak iyi geldiğini düşündüğüm bir yerden yazdım bende. Ay sonuna doğru BİR'likte bayram veya bahar temizliklerine dalarız bakarsınız. Bu ara eğil kalk yaparken ivildemek kelimesini bolca kullanacağıma emin olabilirsiniz:))
YanıtlaSilSizin bloga bir türlü ulaşamadım ben, bu yeni ortamları beceremiyorum. Wordpress bile bana çok sıkıntı çıkardı başta, Neslihan'a yorum yapacağım girdiğim hiçbir maili beğenmedi. Şimdi de beni Dokunaklı sakal olarak kaydetmiş şaşkın nereden çıkardıysa :) Yorum bırakayım istedim az önce yazınıza, onu da beceremedim . Bugün gerçekten aynı işleri yapmışız :) İvildemişiz yani :)))
YanıtlaSilAh sormayın ben de her defasında Neslihan'ın, Bir Günlükçülerinin isimlerine iliştirdiği 'Biz' adlı yazısına gidip tıklayarak dolaşıyorum ahaliyi:)) teknoloji özürlüyüm ve substack bana sayfamı açarken kolay geldi diye orada kaldım. Bir yerlere girip çıkıyorum kayboluyorum neyse oluyor birşeyler..az önce okuma listesine ekle yaptım bakim ordan tık tık liste gibi verecek mi..Substack kayıt falan istiyor galiba yorum yazmak için olsun ben size uğradıkça burdan haberleşiriz ;) ..dokunaklı sakal çok özel orijinal ve eşsiz olmuş:))
SilAdolescence dizisine bugün ikinci kez denk geliyorum. İzlenecekler arasına sızdı.
YanıtlaSilİzleyim bence, 4 bölümlük bir şey zaten ve sevdim ben
SilMubi'de Crossing filmini öneriyorum Leylak Dalıcığım. Kocakarı soğuklarından sıcak sevgiler xx
YanıtlaSilOnu epey oldu izleyeli Lesliyancım, çok güzeldi evet. Gürcüler biliyor bu film işini. Burada da bugün yağmur başladı, yalancı bahar bitti :)
Sil