.

.
.

9 Mart 2025 Pazar

BİR GÜNLÜĞÜ 10 (GÜZELLİKLER) / 9 MART

Biraz yorgunum ama keyifli durumlar yorulmadan elde edilmiyor çoğunlukla.

Şubat başından beri erteleme rekoru kırdığımız bale gösterisine nihayet dün gidebildik etkinlik eşlikçim arkadaşımla. Zaten son gösterimdi ve Ramazan nedeniyle matineye alınmıştı. Tıklım tıklım salonun en güzel yerine oturmanın keyfiyle başladık beklemeye. Sözkonusu Antalya etkinlikleri olunca en güzel yerlerden bilet almayı çok iyi beceririm, yılların deneyimi var, sahne nereden en iyi görünür bilirim. Üstelik bu şehirde bilet satışları Ankara gibi başlamadan bitmez. Derken şef Pavel Petrenko'nun orkestra çukurundan kafasını uzatıp seyircileri selamlamasıyla gösterim başladı. Birinci perdede Paquita isimli klasik baleyi izledik, kocaman taç yapraklı çiçeklere benziyordu balerinler. İki yıldır çok fazla Japon balerin ve balet var Opera'da, minicikler, bazıları çocuk gibi görünüyor hatta.

İkinci yarıda daha modern bir koreografi ile "Bir Yaz Gecesi Rüyası"nı izledik. Sonunda şeytanın bacağını kırmış olmanın keyfiyle ayrıldım Opera Sahnesi'nden. 

Arkadaşımla birlikte bize geldik, onu ve eşini iftar yemeğine davet etmiştim. Hazırlıkların çoğu tamamdı, oruçlu kızımızı dinlenmeye aldık, ben pilav pişirirken Kocam Bey de salatayı halletti. Eşi de gelince sofraya yerleştik. Arkadaşım benden hayli genç, arkadaştan ziyade kardeşim gibi görürüm, tanıdığım en klas insanların başında gelirler karı-koca. Tanıştığımızda bebek olan oğulları şimdi üniversiteyi bitirmek üzere, şaşıp şaşıp kalıyorum bazen böyle hızla geçen zamana. Bol sohbetli, keyifli bir gecenin ardından yolcu ettik konukları. Masayı toparladım, bulaşıkları makineye, kendimi de yatağa attım, hayli yoğun ama güzel bir gündü.

Sabah ilk işim Storytel'de "Suç ve Ceza"yı dinleyerek bulaşık makinesini boşaltmak oldu. Tabak, çanak, bardak vs ne varsa hepsini yemek masasının üstüne yığdım, burada biraz arkadaşlık edin, ben canım isteyince gelir dolabınıza yerleştiririm sizi dedim. Sonra bilgisayar başına oturup "Leopar" dizisinin son bölümünü izledim. Diziyi bitirince solup sararan sıklameni ıskartaya çıkarıp yerine dün "Kadınlar Günü" hediyesi olarak gelen Afrika papatyasını  yerleştirdim. Daha perşembe günü pazarda başka bir rengini görüp almaya niyetlenmiştim ama iki kere başına gittiğim halde satıcısını bulamayınca vaz geçmiştim. Bir yerlerde açık kapım varmış ki "Sen yeter ki iste" dedi ilahi bir güç 😊

 Açık kapılarınız çok olsun...



4 yorum:

  1. Ay ne güzel temenni. Açık kapılarınız çok olsun. Bayıldım. Misliyle size de temenni ediyorum. Afrika papatyasının rengi şahane. Bahar geldi. Ben de balkona biraz el atmak renkli çiçekler dikmek istiyorum. Baleden sonra bak buna da imrendim. :))

    YanıtlaSil
  2. Biletlerin satışa çıkmadan bitmesine bir yandan seviniyorum -ilgi çok demek ki ve ne güzel- fakat alamayınca da asabım bozuluyor. İstanbul'da da bir mesele etkinliklere bilet bulmak. Bazıları zaten ulaşım ve fiyat kriterleriyle baştan eleniyor. 1500 liraya tiyatro mu olur allah aşkına! Neyse... Çiçekler içimi açtı, çok güzeller!

    YanıtlaSil
  3. Bale seyretmeyi özlediğimi hatırladım sayende, bir bakınayım bir temsil bulabilecek miyim?
    Keyfiniz daim olsun. :)

    YanıtlaSil
  4. Açık kapımız varmış 😇🙏🏻 ne güzelmiş dileğinize bayıldım. Ne harika fotolar rengarenk içim açıldı şeytanın bacağını kırdınız madem harika seyirler dilerim

    YanıtlaSil