.

.
.

24 Aralık 2009 Perşembe

KENDİ HEDİYENİ KENDİN AL

Baktım gökyüzünde çok neşeli olmasa da güneş parlıyor, çıkalım sokağa Leylak Hanım dedim, alalım kendimize birşeycağızlar, hem de yılbaşı için (Eh, doğum yerim Meriç, en sevdiğim öykü de "Edirne'nin Köprüleri" olunca ara sıra böyle konuşmam normaldir). Hava da güzeldi bugün, üşütmedi, yürüdüm Kızılay'a doğru. Üstgeçitin kadrolu elemanları kış nedeniyle sırrolmuş. Ne mendilci kadınla kızları, ne boncukcu cüce, ne de mısır satıcısı kapıcıyla kızını görmüyorum geldiğimden beri. Yerlerini Çin malı uyduruk bıçaklar satan bir adamla yere serdiği mendilin yanıbaşına tomografilerini yerleştirmiş dilenen yaşlı mı yaşlı, zayıf mı zayıf bir kadın almış. Sokak literatürüme bir kelime daha eklendi: "Tomografili dilenci". Daha neler göreceğiz bakalım.

Kitapçıya girdim, kendime "Yılbaşı İçin Kendi Hediyeni Kendin Al" kampanyası kapsamında Ara Güler'in yaşamöyküsünü anlatan bir kitap aldım. Parasını ödedikten sonra hediye paketi yaptırdım üstelik. Çirkin sarı renkli, janjanlı bir kağıda sarıp üzerine de parlak yeşil bir fiyonk kondurdular, 3. sınıf pavyonların neon ışıklı tabelalarına benzedi. Çok keyif aldım bu görüntüden. Sonra CD reyonuna geçip bir CD seçtim, bu da "Yılbaşı İçin Kendi Şarkını Kendin Çal" kapsamındaydı. "Şükrü Tunar Eserleriyle Serkan Çağrı" albümün adı. 2 CD var içinde, birinde günümüz sanatçıları Şükrü Tunar eserlerini yorumluyorlar, diğerinde ise Serkan Çağrı klarnetiyle çalıyor üstadın şarkılarını. Son bir kampanya daha kalmıştı: "Yılbaşında Bu Ayracı Kitabının Arasına Sal". Aşağıdaki ayracı da bu nedenle seçtim.

Bu tombalağı özellikle aldım, bilgisayar başında bu kadar çok oturup abur-cubur atıştırır ve fazla hareket etmezsem günün birinde dönüşeceğim durumu önceden görüp tedbir alayım diye, adını da "Dilber" koydum. Kampanya tamamdı, yanlarına bir de "Hayata Anlam Katan Küçük Şeyler" etkinliğine dahil etmek üzere bir demet hüzün kokulu nergis kattım. Bütün bunlar benim her yılbaşı yaptığım geleneksel kendimi mutlu etme aktivitilerimdendir. Yılbaşlarında ve doğum günlerimde mutlaka kendime bir kitap, bir CD ve üzerine o yılın tarihi atılmış bir ayraç hediye ederim. Eve gelince pavyon neonu ambalajlı kitabımı masanın üzerine koydum ve "Aaa, bana hediye gelmiş, hemi de janjanlı, acaba içinde ne var?" diyerek açıp herkesin "Delidir, ne yapsa yeridir" anlamı taşıyan bakışlarının hedefi oldum. Çok da umurumdu.

Ha, bir de bilet aldım. Sabah kuzenimin oğluyla msn'de yazışırken aramızda anlaştık. Ben onun, o benim önerdiğim rakamla biten bir piyango bileti alıp kazanırsak birbirimizi sebeplendirmeye karar verdik. O, 5 dedi, ben 8. Seyyar bayi "Nimet Abla'dan geldi bu biletler "diye bağırıyordu avaz avaz. Yalancı, biletin arkasında "Neriman Abla" damgası vardı ama benim de hiç derdim değildi ablanın ismi, üstelik sonu 5 ile biten bileti de zor bela bulduk, tesadüf ilk iki rakamı da 07 imiş, yani Antalya. Üzerindeki kardan adamın kravatı var, bu yılki kardan adam memur olarak düşünülmüş galiba. Tezgahın başında duran ve muhtemelen Neriman abla olduğunu tahmin ettiğim kadın elindeki içi cin biber turşusuyla dolu naylon torbadan çıkardığı biberleri üçer beşer atıyordu ağzına. Bunu neden yaptığını sorunca da "Bağıra bağıra sesim kısıldı, sesimi açıyorum" dedi. "Faydası oluyor mu?" sorumu da İbrahim Tatlıses'i örnek göstererek cevapladı. Bu yaratıcı ve orijinal bayiinin biletlerinde bir keramet vardır diye düşünüyor ve büyük ikramiye olmasa da kısmetime birşeyler çıkacağını umuyorum. Gerisi Milli Piyango toplarını düşüren güzel kızların marifetine kalmış.

Yeter bu kadar, dün de çok uzatmışım zaten. Çenem dursa klavyem durmuyor, gidiyorum ben CD'mi dinlerken kitabımı karıştıracağım.

Not: CD'deki "Söyleyemem Derdimi Kimseye" adlı şarkıyı Gökhan Tepe'ye söyletmişler. Keşke sözlerini avucuna yazsaydı ya da biri uyarsaydı. "İnleyen şu kalbimin sesini ağyar duymasın diye" dizesinde "ağyar" yerine üstüne bastıra bastıra "ah yar" demiş arkadaş. Bilmiyorsan söyleme, ya da sor bir bilene...

14 yorum:

  1. İnsan mutlu olmak istedikten sonra bunun için bahaneler türlü türlü sıralanıverir. Ne güzel yapmışsınız.
    Aralarında birini çok tuttum "Yılbaşında bu ayıracı kitabın arasına sal" Ben de bu etkinliğe dahil olmak istiyorum.
    Mutlu yıllar

    YanıtlaSil
  2. aaa sen edirnelimisin e ben de edirneliyim ya..aaa bilmiyodummm

    YanıtlaSil
  3. Fundacım,
    Benimki nüfus kağıdı Edirneliliği. Doğum yerim Meriç, 2 yaşını bitirene kadar babamın görevi nedeniyle Meriç'de yaşamışız, sonra Ankara. Yani benim Edirnelilik o kadar. Edirne'yi görmedim bile, Meriç'i de hiç hatırlamıyorum doğal olarak. Ama annemler yıllarca Meriçteki komşularını, evsahiplerini anlatıp durdular özlemle ve tam 40 yıl sonra gidip ziyaret ettiler ve evsahiplerinin çocuklarını buldular, çok mutlu oldular. Ben de çok görmek istiyorum hem Meriçi, hem Edirne'yi. inşallah birgün kısmet olur, seninle gezeriz.
    Sevgiler canım...

    Kağıttan Gemiler,
    Hoşgeldin. Bu benim yılbaşı ritüelim. Çok eğlenceli oluyor, denemeni öneririm. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Ayyyy ne güzel bir etkinlik buuuu, hemen uygulamaya koyacağım bunu. Ha bi de kendine yemek ısmarlama kampanyasıda dahil edelin diyeceğim ama hiç sevmem ki yalnız yemek yemeyi. Biz seninle komşu olmalıyız leylak Dalıcım.

    Dün akşam Suzan Kardeş' in konuk olduğu bir programı izledim.Balkan türküleri söyledi. Makyaj odası şarkıları albümünü çok merak ediyorum, alacağım.

    Hadi ben gidim artık, öptüm çok çok

    YanıtlaSil
  5. Laleciim.
    Hemen yarın uygulamaya başla, çok zevkli oluyor. Bu arada kalp kalbe karşı gibi ben bugün Suzan kardeş'in Bekriya albümünü de aldım. "Makyaj Odası Şarkıları" var bende, hem de istanbul'dan almıştım anı olarak. Harika bir CD, tavsiye ederim, hatta blogda da söz etmiştim, Müzik etiketinden bulup okuyabilirsin.
    Kimbilir belki birgün birlikte yemek yemek kısmet olur:)

    YanıtlaSil
  6. büyük keyifle okudum, ne güzel yazmışsınız. Hediyelerinizi güzel günlerde kullanın...

    YanıtlaSil
  7. Bilmiyorsan söyleme, ya da sor bir bilene...
    değil mi ama....
    ben benzer heiye alma işlemini nedense anneler gününde yaparım.en son 4 yıl önce kendime anneler günü için overlok mak.almıştım
    eh bana da bu yakışırdı zaten:))))

    YanıtlaSil
  8. Yakışır tabi Nalancım, açar seni:))
    Hoşgeldin tekrar...

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel düşünmüşsünüz. İnsanın kendisi için vakit ayırması ve kendisi içi birşeyler yapması çok güzel. Bende bu işi doğum günümde yaparım. Sağlıklı seneler.

    YanıtlaSil
  10. Merhaba Leylak Hanım,
    Kendi kendine hediye alma olayını ben de yaparım.Hem sadece yaşgünü,yılbaşı değil, kendimce önemli ya da sıkıntılı durumlar sonu da muhakkak hediye alır kendi kendime kutlama yaparım.Ha bir de alınan hediye sonrası Özsüt'e girer bir de tatlı yerim.Delilik mutlu olabilmenin ilk ve en önemli koşuludur bence :))

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  11. Embir canım, sağolasın. Nedret hanım dönmeden bir buluşma daha ayarlayalım, ne dersin:))

    Dosteli hoşgeldiniz,
    Hediye bahane, amaç yaşama biraz renk katmak değil mi? Size de iyi yıllar...

    Çoban yıldızı, siz benden de hızlıymışsınız. Üstüne tatlı iyi giderdi ama bu aralar ipin ucunu kaçırdım. Biraz dikkat etmeli. Son yazdığınıza yürekten katılıyorum:)

    YanıtlaSil
  12. Leylak'ım ne iyi yapmışsın.. ooohhh sefan olsun...

    YanıtlaSil
  13. Nurşen'cim,
    Hiçbir yazın uzun diye sıkılarak okunmayacak cinsten değil. Tatlı tatlı okuyup, gülümsetme bıraltığı için ayrıca çok değerli.
    Hediyelerini güle güle kullan. Çok güzel bir fikirmiş.
    İyi olduğuna sevindim canım.
    Eski yılbaşılarında çok benzerlikler buldum, ne güzeldiler!!!
    Çinko, minko, tombala
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  14. Nasıl atlamışım Edirne'li olduğunu diyordum tam kendi kendime..Yorumlarda okudum :)

    YanıtlaSil