.

.
.

12 Ekim 2009 Pazartesi

İKLİM DEĞİŞİR, AKDENİZ OLUR


Geldim... Kepez"den yukardaki manzarayı görünce anladım ki Antalya'dayım. Burası çok sıcak, tekrar yaza döndük. Hasta olmaktan korkmasam klimayı çalıştıracağım, soyunduk, dökündük, şortları, askılı bluzları geçirdik tekrardan üstümüze.

Yol boyu uyukladım, o kadar yorgundum ki. Sabahın köründe düştük yollara. Sabahla öğle arası bir saatte Afyon"a ulaşınca her zamanki mola yerimiz olan İkbal'e uğramadık yemek yemeyeceğimiz için. Karşıya Özdilek"e geçip apartman yüksekliğinde bir dilim su böreğini iki bardak çay eşliğinde mideye gönderip yola devam ettik. Genelde uyukladığım için yolda ilginç birşey varsa da farkedemedim. Birkaç lokanta adı dikkatimi çekti yalnızca: "Royal Grill Palace" idi biri, sanırım Sivrihisar civarındaydı. İki katlı çirkin bir binanın üstünde yazılıydı, hem de yanında tercümesiyle: "Kral Grill Sarayı". Afyon"a yaklaşırken de ağaçlar arasında salaş bir mekan gördüm, o da "Paradis" olarak adlandırılmıştı ama en hoşuma giden Afyon çıkışındaki oldu, şöyle yazıyordu kocaman tabelasında: "Toroslardan gelen Ali Dayı'nın yeri". "D" harfi yanlışlıkla mı eklenmişti acaba diye düşünmedim desem yalan olur. İkinci molamızı da yine herzaman uğradığımız Keçiborlu girişindeki Tekkeli'de verdik. Burası yeşillikler içinde, çiçekli böcekli, sakin ve serin bir aile işletmesidir. Bir de ele avuca sığmaz maymunları vardır, uzun kollu, uzun bacaklı bir şempanze, gülmekten öldürür adamı. Yokuş aşağı inince bir de devekuşu çiftliği görürsünüz, kasıla kasıla gezer dururlar hem deve, hem kuş arkadaşlar.

Saat 14.00 civarında evdeydik ve eşyaları taşır taşımaz işe giriştim. Tahmin ettiğim gibi balkonda bir doğum olayı gerçekleşmiş ama biz gelene kadar anne ve bebekler taburcu olmuşlar. Bana da tıbbi atıkları temizleme görevi düştü, neredeyse bir saat. Sonra da mutfakta ne var ne yoksa yıkadım güve ilacından arındırmak için. Ondan sonra da pes ettim. Şimdi 4 aydan sonra kavuştuğum bilgisayarımla muhabbetteyim. Lakin onca zaman Q klavye laptopta yaza yaza F klavyede 10 parmak yazma melekemi kaybetmişim. Parmaklarım makine tavuğu gibi ne yana gideceğini şaşırmakta. O nedenle bu akşamlık bu kadar. Hepinize bir önceki postumdaki güzel dilekleriniz için teşekkür ediyorum. Şimdilik keyfim yerinde, ne demişler "İnsanın evi gibisi yok".

14 yorum:

  1. hoş geldinizzz evet sıcak bura ekim ayında olmamıza rağmen ben hala alışamadım buranın iklimine..

    YanıtlaSil
  2. Oh be nihayet,
    Sen evine, biz de neşeli üslubuna kavuştuk. Uyumana rağmen kaşla göz arasında yine yakalamışsın hoşlukları.(Allah nazarlardan saklasın)
    Allah kimseyi bilgisayarından ayırmasın diyelim...
    Lütfen kendini ihmal etme.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Hoş gittin ve hoş geldin ama kendini fazla yormuşsun. Bu hastalık fazla yorgunluğa gelmez. Bende zamanında aynısını yapmış ve bornşit zatureye dönüşmüştü. Allah saklasın, ama kendine dikkat etmen için söyledim. Yanlış anlama.
    Dinlen şimdi kendi evinde, oooh ne güzel evim evim güzel evim. bunun anlamını da çok iyi bilirim.
    Sevgi ve sağlıkla kal...

    YanıtlaSil
  4. Hadi bakalım..merakla yazılarını bekliyorum..mesela çorap hala ordamı.. ha ha ha

    YanıtlaSil
  5. Dinlenin kendinize gelin biraz da Antalya haberleri verin bize olur mu?
    Haa bu arada Ankaradayken ağaçtaki çorap nolduu?
    aklıma geldi :)

    YanıtlaSil
  6. Hihayet evine kavuştun ve de yaza.Yenibaştan yaz keyfi yaparsın artık. Ne güzel olur tam bitti, kış geliyor derken yeniden yaz yaşamak...

    Sevgiler canım

    YanıtlaSil
  7. Bu yazıyı protesto ediyorum!

    YanıtlaSil
  8. ben nereden gelirsem geleyim kapıdan girerken bir ooh çekerim. Annem , yağa batırsalar bala batırsalar ille de evim derdi.

    Bilgisayarına kavuştun demek:)) ben de bazen benimki bozulunca Naziş'in bilgisayarında yazıyorum, binbir naz eda yapıyor bana.

    Biz bu gün lodoslu bir güne uyandık, tadını çıkar Antalya'nın , Keyifle

    YanıtlaSil
  9. Ev gibisi yok bencede.Bizim buralar bugün bozmaya başladı,üzülmeyin yakında yağmuru sizede göndeririz:)

    YanıtlaSil
  10. İçimdeki Yolculuk, hoşbuldum. Ben yıllardır buradayım ben de hala alışamadım. Ne zaman ne yapacağı belli olmaz bir iklim bu:))

    Asucum Allah kimseyi hem evinden hem bilgisayarından ayırmasın canım. Ne diyeyim, haklısın. Hafta başı bakacağım doktor işinin icabına.

    Nurcuğum, sağol canım uyarıların için, haklısın ama bunlar mutlaka halledilmesi gereken işlerdi ilk etapta, geri kalanı ağır ağır hallederim acelem yok, bir kadın da getiririm ağır işler için, doktor ziyaretlerini de sırayla yapacağım. Umarım önemli bir sorun çıkmadan hallederim. Sevgiler canım...

    Nefisecim, hoşdöndün canım bloguna, özledik seni. Yazarım canım hiç merak etme ama çorap Ankara"da kaldı, hala ağacın tepesinde duruyor, Ben dönene kadar düşer belki:))

    Angel, canım buünden itibaren antalya muhabiriniz olarak işbaşındayım. Çorabı ankara"da ağacın tepesinde bsırakıp geldim ben dönene kadar ne olur bilemem:)

    Çınarcım, valla fena olmuyormuş tekrar yaza dönmek dün birdenbire çok sıcak gelse de. Bir de yu temizlik ve doktor işlerini halledebilsem benden iyisi olmayacak...

    Çılgın Gülen ne var da protesto eylemine geçtin şimdi, kıskanç şey:)) Sözkonusu iklim ve Akdenizse yakında biz de size benzeriz:)) Öptüm canım...

    Lalecim, aynen ben de öyle yaptım. Evim evim güzel evim. Valla insanın kendi evi, kendi bilgisayarı gibisi yokmuş, allah eksikliklerini göstermesin (neyse parmaklarım tuşları hatırladı, 10 parmağa geri döndüm, dün şaşkına dönmüşlerdi garibanlar:))

    Serapçım nazar değdirdim dün galiba, bugün burası da bulutlanmaya başladı:)

    YanıtlaSil
  11. Bizim memleketin insanı onlar Leylak Dalı. Afyonluyum ben de. "Paradis" yazan yeri iyi bilirim bizim köye giderken sağda. :) Akören Kasabası'nda yâni :)

    YanıtlaSil
  12. Evine sağ salim kavuştun ya gerisi gelir yavaş yavaş.
    geç bulup çabuk yolladığım sevgili arkadaşım seni şimdiden özledim.
    sevenlerine not:
    Yazılarından sevdiğimiz Leylak Dalının kendisini tanımak apayrı güzel.bu yüzden şanslıyım,inşaallah yine görüşürüz.

    YanıtlaSil
  13. Recep bey, uykulu yolculuğum sırasında gözüme çarpan hoşluklardı bunlar, tesadüf olmuş. Eh, bir anlamda hemşeri sayılırız o zaman:))

    Nalancım, canım ne güzel sözler bunlar. İnan ben de seninle aynı düşüncedeyim. İnşallah kışın bol bol tekrarlarız görüşmelerimizi. Bir yağım (hatta iki ayağım) Ankara'da nasılsa. Kızlara, eşine selamlar, sevgiler...

    YanıtlaSil
  14. Hoş geldinnnn:)
    Mevsim hâlâ değişmedi buralarda gördüğün gibi Nurşen'cim:))
    Görüşelim bir ara.

    YanıtlaSil