.

.
.

17 Eylül 2010 Cuma

EV PANSİYON

Kısa süreliğine geldik ya kendi evimizde pansiyoner gibiyiz. Çoğu eşyanın üzerindeki örtüleri bile açmadım. Öyle göçebe gibi yaşayıp gideriz. Takvim bile Haziran'da kalmış. Olmayanı oldurup zamanı durdurmuşuz yani.

Pansiyoner gibi yaşasak da evde olmak, tanıdık eşyaları görmek güzel. Üstteki yuvarlak ebruyu Ormancılık kongresi nedeniyle düzenlenen fuarda açılmış ebru standında doğaçlama ebru yapan bir delikanlı, kendisini kedinin ciğere baktığı gibi izlediğimi görünce hediye etmişti. O ve bir yakınımın yaptığı alttaki cıvıl cıvıl renkleriyle içimi açarlar her baktığımda.

En miniğini temizlikçimin hallettiği tombul matruşkalarım yokluğumuzda kitaplarıma bekçilik yapıyor.




Hava öyle sıcak ki, nem oranı da çok yüksek. Sürekli klima çalıştırmaktan çok rahatsızım, alerjik öksürüğümü azdırıyor. Kapılar, pencereler sürekli açık, arada tül perdeyi uçuşturan rüzgara çiçek sunasım geliyor. Rüzgarın doğalını bulamazsam vantilatörle yapayını oluşturuyorum ve tıpkı B.ülent Ersoy gibi yelpaze elimden düşmüyor.


Bazen duvardaki kediyle mırmırlaşıp bazen de lavanta kurutuyorum.

Sezon açıldı, zeytin kurma zamanıdır. Henüz vakit vardı ama gideceğimiz için çizdik ve sularını değiştirmeye başladık bile.

Hava sıcak, sokağa çıkmak işkence, en iyisi film izlemek. Günün filmi: "Madame Sousatzka". Deli-dolu, hırslı piyano öğretmenini canlandıran Shirley Mc Laine'nin oyunu muhteşem. Jenny rolünde gençlik yıllarımızın sıskalığıyla meşhur ünlü mankeni Twiggy'yi biraz yaş ve kilo almış olarak görmekse sürpriz oldu. Geçen yıl kitabını okumuştum. Ana tema aynı olsa da tiplerden bazıları farklılaştırılmış. Yine de eğlenceli bir filmdi.

Eh, bu kadar gevezelik yeter. Şu yeni başlayan dizilere bir göz atmaya gidiyorum. İzninizle...

27 yorum:

  1. aaa geçen yılda sizin bir zeytin çizme maceranız vardı hatırladım Leylak dalıcım... Masumiyet Müzesinden sonra Orhan Pamuk kitabı okuyabilirmiyim diye düşünüyorum.

    Öptüm çok

    YanıtlaSil
  2. Hımm, fotoğraf tekniği hoş olmuş. Fark ediliyor:)
    Zeytinler hâriç, diğer bütün pozlar çok tanıdık. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Benim de elimde Orhan Pamuk vardı ama annem isteyince ona verdim, ben o bitirdikten sonra kaldığım yerden devam edicem.Zeytinler de kayınvalideye havale, o yapar bizse yeriz:))

    YanıtlaSil
  4. Böyle minik detaylar. Bütünün harikalığını görmemize o kadar yardımcı ki...

    YanıtlaSil
  5. kedili resme bayıldım,evindeki her ayrıntıya bayılıyorum zaten.manzaradan parçaları ben de çok istiyorum,ama kendime satın alma yasağı koydum.en az 10 tane kitap okuyup bitirene kadar yeni kitap almak yok.hile yaptım en incelerini seçtim. :)

    YanıtlaSil
  6. Leylak Ablacığım, bu sabah neşeme neşe kattın. Hayatından sunduğun bu naif ayrıntılar o kadar güzel ki, yine ve yine iyiki varsın diyorum. öpüyoruz kocaman:))

    YanıtlaSil
  7. Ben blogunuzu yenı keşfettim. Güne bir kaç yazı okumadan başlayamıyorum. Bugünkü paylaşımınız da o kadar sıcacık ve içten ki... İyi ki varsınız, iyi ki bu blogla tanışmışım. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Ben de zeytin kurucam ama sanırım ekimi bulacak.

    Bu arada eğer müsait olursanız sizi blogumda duyurduğum etkinliğe davet etmek isterim.Tanışmış da oluruz :)

    Sevgiyle,

    YanıtlaSil
  9. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. ne kadar zevkli uğraşların var, huzur ve sakinlik hissediliyor. Kedi tablosu benimde çok hoşuma gitti,okunacak kitap, izlenen film ne harika seçimler, zamanı güzel yönlendirmek ne hoş, sevgiler..

    YanıtlaSil
  11. Leylakdalı merhabalar!

    Fotoğraflarınıza hayranım her zamanki gibi. Matruşkalı raflarınıza bayıldım.

    Çok keyifli bir yazı yazmışsınız yine.

    Kaleminize sağlık.

    Mutlu günler....

    YanıtlaSil
  12. Leylak'cım bol sorulu bir yorum olacak, başlıyorum:

    Soru 1 : Manzaradan Parçalar'ı beğendin mi?
    Okumaya değer mi?
    Soru 2 : Marc Levy'nin kitabını mı okusam acaba hangisini seçeyim?
    Soru 3 : Zeytin çizerken bu sıcakta fenalık geçirmedin mi?
    Son soru : Ne zaman dönüyorsun, görüşebilecek miyiz?:)))

    YanıtlaSil
  13. Özlemcim sırayla gelsin cevaplar:

    1- Manzaradan Parçalar bir denemeler toplamı, hoş yazılar da var, okumaya değer bulmadıklarım da ama ben bir Orhan Pamuk okuruyum, her kitabını okumam şartmış gibi gelir. Henüz bitmedi zaten, sen bilirsin diyeyim.

    2- Marc Levy'nin kitabı çok ahım-şahım birşey değil, okumasan birşey kaybetmezsin.

    3- Zeytinleri kocam çizdiği için bana göre hava hoştu:)

    4- Önümüzdeki hafta içinde birgün. Beklediğimiz bir evrak var onun çıkışına bağlı. Sen uygun olduğunda ara beni, uyarsa sevinirim görüşmekten dolayı.

    YanıtlaSil
  14. Kontrast,
    Çok teşekkürler hem yazıma hem de fotoğraflarıma beğeninden dolayı.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  15. Sanat Notları,
    Sağolasın güzel sözlerin için. Kedili resmi birkaç yıl önce ben yapmıştım, ben de çok severim. Duvardan beni gözlüyormuş gibi hissederim hep.
    Emeklilik zamanı kullanma konusunda insana çok özgürlük veriyor, o nedenle hep diyorum: Yaşasın Emeklilik:))

    YanıtlaSil
  16. SEvgili Yurdanur,
    Zeytin için erken aslında farkındayım ama Ankaraya döneceğimiz için bulmuşken hallettik. Zamanım kısıtlı olmasa davetine zevkle karşılık verirdim ama çok yakında döneceğiz. İnşallah baharda gelince yaratalım bir tanışma fırsatı.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  17. Kitapçı Kız,
    Hoşgeldiniz, güzel sözlerinize çok teşekkürler.
    Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  18. Sevdcım,
    İyi ki sen de varsın, çok tatlısın:)

    YanıtlaSil
  19. Kara Kitapçım,
    Sağol. O kedili zımbırtıyı ben yapmıştım birkaç yıl önce. Duvardan bakar durur yıllardır:)
    Evet, bence de elindekileri bitir öyle al yenilerini (bir de ben tutabilsem bu öğüdümü:)

    YanıtlaSil
  20. Sishyphos,
    Bİr de "Şeytan ayrıntıda gizlidir" derler, aslı var mı ki:)))

    YanıtlaSil
  21. Çenebaz,
    Şanslıymışınız desenize hazır geliyor zeytinler:))
    Afiyet olsun:)

    YanıtlaSil
  22. Nedukçum sağol.
    Eh Akdeniz ikliminde yaşayınca tanıdık olması normaldir:)
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  23. Lalem,
    Bizim zeytin macerası her yıl tekrarlanır, bu yıl biraz erkene alındı gideceğimiz için.
    Bu kitap tuğla boyutunda bir deneme, bilmem artık ne düşünürsün.
    Öptümmm

    YanıtlaSil
  24. Bir daha Orhan Pamuk kitabı okuyabilirmiyim bilmiyorum.
    Fotoğraflar çok güzel yaşam huzuru veriyor.
    Antalyadan sonra ankara çekilirmi?
    Şu alt postaki fotolardan sonra böyle düşünmem normal dimi,uzun zaman oldu görmedim oraları, hele şimdi tam da mevsimidir.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  25. Aynı anda aynı kitabı okuyormuşuz. Hiç şaşırmadım bu işe:)

    YanıtlaSil
  26. Kunegondum,
    Valla ben de hiç şaşırmadım desem:))

    YanıtlaSil
  27. Nurcuğum,
    Haklısın da mevsimi gelmemiş daha, çok sıcak. O manzaraları görmeye çıkamıyorum bile:))

    YanıtlaSil