Öff, "Behzat Ç." yi izledim, final berbattı, çok etkilendim. Halbuki biliyordum sonunu, kitabı okumuştum. Bundan sonra olacakları da biliyorum aslında. Emrah Serbes'in Ankara polisiyelerinin sıkı takipçisiyim. Şu kadarını söyleyebilirim kitabın orijinaline sadık kalarak birebir çekim yapmışlar, çok beğendim, tipler de cuk oturmuş. Emrah Serbes iyi bir genç yazardır. Polisiye sevmiyorsanız bile "Erken Kaybedenler" isimli kitabını öneririm, sıkı öyküler vardır içinde.
Bu sabah çayıma 16 yaşındaki dadı Katya Spivak ile 68 yaşındaki ressam ve çocuk kitapları yazarı Marcus Kidder eşlik etti. Amerikalı yazar Joyce Carol Oates'i "Amerikan Damak Zevki" adlı romanı ile keşfetmiştim. Yazım tarzı hoşuma gittiği için çıkan diğer yapıtlarını da takip etmeye çalıştım. "Güzel Bir Kız"ı yaz başında almıştım, okuma sırası ancak geldi. Üçte birini okumama rağmen sevdim, genç bir kızla yaşlı bir adam arasındaki ilişki konu ediliyor, bakalım sonu nereye varacak.
Sıkıcı Pazar'ın öğleden sonraki bölümündeyse epeydir bekleyen bir film vardı: "ADAM". Yönetmenliğini Max Mayer'in yaptığı filmde Asperger Sendromlu genç bir elektronik mühendisi ile komşusu genç kız arasındaki inişli çıkışlı ilişki konu edilmiş. Zaman zaman eğlenceli, zaman zaman düşündürücü, ilginç bir yapımdı.
Sıcak bir Eylül Pazar'ı da geçmişe karıştı, şimdi önümüzdeki haftaya bakma zamanıdır. Rastgele...
yeni ders yılımızda başladı hadi hayırlısı hepimize, Rastgele...
YanıtlaSilGüzel bir hafta diliyorum Leylak'cım...
YanıtlaSilemrah serbes'le ilgili bir yazı okumuştum geçenlerde o günlerden beri merak ediyordum,senden de okuyunca tez zamanda bir kitabını okumalıyım dedim.hiç polisiye okumadaım,ama bir yerden başlamalı.
YanıtlaSilLeylak Dalım,
YanıtlaSilBen dünkü pazar günümü Ahmet Ümit'in peşinde İstanbuldaki cinayetlerin izini sürerek geçirdim.Sıkıcı olmaktan öte ,İstanbul trafiği içinde yorucu bir gündü.Ve tur tam 130 kişiydi.!30 kişi ile bir cinayet nasıl çözülebilir ki? Allahtan yazar cinayetleri kimin işlediğini biliyordu:)Eminim çok beğenirdiniz:)iyi haftalar....
Leylakcığım,
YanıtlaSilVerimli bir haftam sonu olmuş. Poyrazınız önceki gün kadar bunaltmadı sanırım.:)
Antalya'da poyrazın etkilerini okuduğumda rüzgar yönleriyle ilgili garip bir duyguya kapılmıştım. İstanbul'da yazın poyraz en makbul rüzgardır, serinlik verir. Yön değişince makbul oluş kaybolmuş, baksana.
:))
Leylak abla,sen de anlaşılan türk kahvesi fincanı koleksiyonu da var.Onlarında fotoğraflarını ve hikayelerini okumak isterim doğrusu :)
YanıtlaSilben çok yoruldum bu hafta sonu be Leylakım... Diziyi biz de beğendik.
YanıtlaSilO kitabı dün gördüm, nasıl acaba diye düşündüm biliyormusun... Seninle bir kitap alışverişi yapmak isterim....
Öptüm kuşum
Her yeni haftanın huzurlu,güzel oluklu olması dileklerimle....
YanıtlaSilleylakların ve çayın kokusu burnuma geldi desem. :)))
YanıtlaSilLeylakcığım ben de şu pazartesiyi bitirmek üzereyim ya pek bi mutluyum. Her pazartesi böyle mi olur ya. Nedir bu haftanın ilk iş gününün bizden istediği :D
YanıtlaSilAsperger Sendromlu bir öğrencimiz olmuştu. Benim sınıfımda değildi, ama psikolog arkadaşım bahsetmişti. Sadece annesi ve psikolog arkadaşımla iletişim kuruyordu. Sonra "Mozart and the Whale"i izlemiştim. İlginçti. Orada da yine Asberger Sendromlu bir kız ve erkeğin arasındaki ilişki konu ediliyordu. Şimdi Adam'ı merak ettim. İlk fırsatta izlemeli :)
YanıtlaSilSevgiler,