-Bu benim en sevdiğim kitapçı. Haftada bir uğramazsam içim rahat etmez. Bugünlerde bulunduğu sokakta düzenleme çalışmaları olduğu için etraf biraz pasaklı, kusura bakmayın artık. Kızkardeşle bir proje başlattık: Kitapçı fotoğrafları. Detaylandırıp geliştirmeyi düşünüyoruz. Bulunduğunuz şehirden bize katılmak isterseniz yan tarafa bir mail adresi ekledim, çektiğiniz fotoğrafları yollayabilirsiniz.-Sabahtan çamaşır, ortalık toparlama, valiz yerleştirme gibi domestik işleri tamamladıktan sonra Ankara ile merhabalaşmaya çıktım. Uzun zamandır ilk defa ter dökmeden dolaştım sokaklarda. Burası hala sıcak sayılır ama ısı artık dayanılabilir düzeyde. Antalya'nın nemli sıcağından sonra iyi geldi doğrusu.
-Henüz sonbahar belirtisi yok diyordum ki karşıma alıç satıcıları çıktı, hem de üç yerde birden. Ekip olarak mı çalışıyorlar bilmem, hepsi de T şeklindeki sopalara taktıkları kırmızı-sarı alıçları satıyorlardı.
-Yüksel Caddesi'nde Bulguroğlu Simit Sarayı'nın önünden geçerken midem sinyal verdi, kaptım bir simit, yanına da bir küçük şişe sıkma portakal suyu, işte ziyafet.
-O civarda çok fazla yiyecek-içecek satan mekan var, kokular birbirine karışıyor. Balık, pide, kebap, simit, çay, her türden koku. Karşımdan gelen çiftin kız olanı "Öff" dedi, "burası Çin Mahallesi gibi kokuyor". Çin Mahallesi'ni gördüğü için mi söyledi, salladı mı bilemeyeceğim.
-Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz kitapçıya girdim elbette ve yine dayanamadım. Mine Söğüt'ün "Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey" adlı son romanı ile Isabel Allende'nin "Denizin Altındaki Ada"sını aldım. Bu ikincisi evde hala okunmayı bekleyen diğer iki Isabel Allende'nin yanına gidecek. Ne yapayım, seviyorum bu kadını.
-Kitapçıda hanım hanımcık, başı örtülü, yaşlı bir teyze Elif Şafak'ın pembe kapaklı "Aşk" kitabını satın alıyordu. Merak ettim, kendi mi okuyacak acaba?
- Yeni bir blog açmak niyetindeyim. Bir kitap yapmak amacıyla yazıp biriktirdiğim, aklımda, gönlümde yer etmiş yemekleri anılarımla birlikte vermek istiyorum ama bu bir yemek blogu olmayacak. Takip edeceğinizi umuyorum:)
- Çok yorgunum çok, cümleten iyi geceler diyerek ayrılıyorum sahneden...
-Kitapçıda hanım hanımcık, başı örtülü, yaşlı bir teyze Elif Şafak'ın pembe kapaklı "Aşk" kitabını satın alıyordu. Merak ettim, kendi mi okuyacak acaba?
- Yeni bir blog açmak niyetindeyim. Bir kitap yapmak amacıyla yazıp biriktirdiğim, aklımda, gönlümde yer etmiş yemekleri anılarımla birlikte vermek istiyorum ama bu bir yemek blogu olmayacak. Takip edeceğinizi umuyorum:)
- Çok yorgunum çok, cümleten iyi geceler diyerek ayrılıyorum sahneden...
Ek: Yeni blogumu "ANILARLA KARIŞAN TATLAR" adıyla açtım ve ilk postu girdim. İzlemek isteyenler için linki yan tarafta.
Bana kitap deyin,doya doya okumak,sıkılmadan yazmak deyin..
YanıtlaSilKitapçıların özel ve eşsiz mekanlar,kitapçıları dolaşmanın/kitap müptelalığının ise başlı başına bir kültür,bir tutku olduğunu düşünmeden edemiyorum.O kokusu,dokusu,rengi,duruşu öyle özel ki..
Kitapçı fotoğrafları projesi süper fikir! Aklımın/gönlümün bir köşesine not ediyorum derhal.
Ayrıca yeni blogu da heyecanla bekleyeceğim.
Sevgilerimle
Hoş gitmişsin Leylak'cım,
YanıtlaSilTasarıların çok güzel, foto olayına katılabilirim sanırım. Blog için de hayırlısı olsun derim. Güzel bir düşünce.
Yaşlı teyze kitabı okumak için almış olabilir, 86 yaşında halen kitap okuyan çok sevdiğim bir büyüğümüz var da.
Sevgiler...
Hımm kitapçı resimleri çok hoş bi çalışma katkıda bulunucam söz.
YanıtlaSilAyrıca geçen sene ki çiçekçi falan ne durumda anlatırdınız hani hep yolunuz üstündeki ?
Yeni blog açıcaksınız ve biz okumuycaz elbete geliriz orayada :) kolay gelsin
Ben yeni projelerini merakla bekliyorum.Anılarla yemek tariflerinin harika olacağından eminim.Kitabın çıktığında ise imza kuyruğuna gireceğim keyifle.
YanıtlaSilSevgili Leylak Dalı blog sizin olur da okunumaz mı, takip edilmez mi? Kimbilir ne harika şeyler paylaşırsınız, merakla bekliyorum. Sevgiler.
YanıtlaSilÜniversite öğrenciliğimin en güzel yanı Dost kitapevinde saatler geçirmek ve o kitapların arasında kaybolmaktı.Nasıl da özlemişim..
YanıtlaSilYıllar evvel,hiç bir kitapçı taksit yapmazken,sadece Dost taksit yapardı.Yanlış mı hatırlıyorum?:))
YanıtlaSilYeni blogunuz da hazırlanacak olan kitabınız da hayırlı olsun. Sevinçle karşıladım her ikisini de..Bu arada pamuk ninem için dileklerinize teşekkür ederim.Sizinki de nurlar içinde yatsın. Sevgiyle kalın..
YanıtlaSilbursa'da hiç karşılaşmadığımız şey kitabevleri. :(( iyi ki d&r'lar var onlarda olmasa halimiz harap.belki var,ama ben bilmiyorum. o yüzden ben bu fotoğraf çalışmasında sana yardımcı olamayacağım.ama izmir'e gittiğimde kabile kitabevinin fotosunu çeker yollarım.
YanıtlaSilIsabel Allende 10 numara yazar. Kitap benim de listemde, bitince yorum yaparsan meüteşekkir olurum; son zamanlarda çok kitap beni hayal kırıklığına uğrattı da:)
YanıtlaSilProjen çok iyi fikir; tüm kalbimle destekliyorum; D&R hegamonyası altında can çekişmekte olan pek çok güzel kitapçıya destek vermek gerekir.
yemeklerini merakla bekliyor olacağım,
sevgiyle..
yeni bloıgunuz hayırlı olsun..sizin yazdığınız herşeyi izlediğimden ve zevkle izlemeye devam edeceğimden emin olabilirsiniz..kitapçı fotoğraflarımı sizinle paylaşırım inşallah..size,kitaplarınıza,ankara'ya sevgiler..
YanıtlaSilSadece şu fotoğraf için bile gelip sizi öpmek istiyorum!!! Çocukluğum, ilk gençliğim, Ankara'm... ve elbette değişilmez parçası (eski) Dost Kitabevi... Karşısında İletişim vardı, ne çok severdim oraları ne çok! İnanır mısınız uzun zamandır Dost Kitabevi'ni düşünüyordum acaba hala duruyor mudur diye? O kadar çok arşınladım ki içerisini, onlarca, yüzlerce kitaba dokundum orada. Bu fotoğrafa ve yazıya rastlamam da bana hayatın yaşattığı güzel tesadüflerden olsun... :) Çok mutlu oldum çok anlatamam!
YanıtlaSil