Bu blog alemi çok sürprizli bir alem vesselam...
Geceyarısı ani bir esinle yazdığım Doğan Kardeş yazısına sabah Lalecim bir yorum yazıp "Tina" dergisinden bahsetmiş. Yine çocukluk ve ilk gençlik dönemimize denk gelen çok eğlenceli bir çizgi roman dergisi idi. Yaz sezonunda ciltli yıllıkları çıkardı ve alıncaya kadar benzim sararır, gazete bayiinden eve gelene kadar da sabırsızlıktan çatlardım. Bir günde hatmedilen o cildi kaç kez daha okurdum Allah bilir. Kapaklarında kırmızı yanaklı, sağlıklı görünümlü güzel kızların resmedildiği, içinde tefrika halinde çizgi romanların bulunduğu Tina, bizim neslin genç kızlarının çoğunun tiryakisi olduğu bir yayındı, o kızlara imrene imrene okurduk. 4-5 yıl önce bir çizgi roman dergisinde çocukluğumda beni etkilemiş çizgi romanlarla ilgili bir yazım yayınlanmıştı. Yazının içinde bir bölüm de Tina dergisine ayrılmıştı. Bunu takibeden zamanlardan birinde "Google"da kendimle ilgili arama yaparken bir sitede benim yazımın Tina'yı anlatan bölümünden alıntı yapıldığını gördüm. O sıra ne blogum vardı ne de bloglara ilgim, belki o sitenin bir blog olduğunu bile farketmedim. Sadece yazımın okunmuş, incelenmiş olması hoşuma gitmişti. Yazının başlığında da Lale adı geçiyordu, sadece o kalmış aklımda. Bu sabah Lale'nin yorumunu okuyup "Tina" sözcüğünü de görünce ani bir şimşek çaktı kafamda, hemen Google'den tekrar arama yaptım ilgili siteyi buldum, gerçekten bir blogdu ve altındaki yorumlarda da çok tanıdık isimler vardı, Mavianne gibi mesela. Anladım ki o Lale bizim Laleymiiiş. Tesadüfün bu kadarına çay mı demlenir, köpüklü kahve mi içilir, şerefe kadeh mi kaldırılır bilemiyciiiiim:) Ama birşey var ki ilahlar bizim günün birinde sanal da olsa tanışıp, blogdaş, arkadaş olacağımızı bilmişler. 2006 yılında bilmeden atılan tohumlar filizlenip blog duvarına tırmanan bir sarmaşık oluvermiş. Bu keyifli tesadüf çok hoşuma gitti, Lale'ye bildirdim, o da benimle aynı kanıyı paylaştı: "Kader bizim arkadaş olmamızı istemiş." Her ne hal ise güne renk katan bir hoşluk oldu bu da, gençliğimizi renklendiren Tina dergisi olgunluğumuza da bir fırça atıverdi.
Benzer sürprizlerin devamı dileğiyle satırlarıma son verir büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Kestane kebap, acele cevap...
Benzer sürprizlerin devamı dileğiyle satırlarıma son verir büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Kestane kebap, acele cevap...
Hahhaha kader ağlarını örüyormuş bizim için ama tam üç sene sürmüş yav. Bizim Zuz, Tina da Tina diye tutturunca biz tüm blog arkadaşlarım Tina aramaya başladık. Zuz'a doğum günü hediyesi olacaktı. Alıntıyı yapan Beyazgelincik yani Dilara. O zamanki adı Dilara45 di. Zaten kitabı bulmamı sağlayan da o oldu. Müzayedeye katıldık almak için. Dedim ya anasının nikahı bir paraya almıştık diye.
YanıtlaSilNe güzel bir raslantı olmuş. Yorumu yazarken de içimden , Leylak Dalıcım Doğan Kardeş diyor ben Tina anlatıyorum ne alaka bir yorum oldu diyordum. Ah çok mutlu bir tesadüf oldu bu. Hayatımda hep olman hep kalman dileğiyle...
Lalecim o pasajdaki sahafa bizzat gittim ben 2 ya da 3 yıl önce, üstelik kardeşimin kocasıyla da tanışıklığı vardır. incecik bir Tina cildine o zamanın parasıyla 50 milyon isteyince içimden "hadi be" deyip çıkmıştım aklım kalsa da, şimdi 150-200 dür kesin. Hasılı zamanında biriktirip saklasaymışız bayağı kazanç getiren bir yatırımımız olacakmış. Öptüm canım:))
YanıtlaSilSöylemeyi unuttum manken kız Barbie benim favorimdi, Zuz trollerin hastasıydı :)) Sonra Türk versiyonu çıktı Çiğdem adıyla. Aynı Tina gibi kalın ciltliydi ve o da taklit bile olsa çok başarılıydı, ya da bana öyle gelirdi. Ay daha ne örtak noktalar bulacağız seninle:)))
YanıtlaSilAha, benim favori de Barbie idi valla, üf ne güzel çizgi diziydi. Ne yapak bizde bebeği yoktu çizgi romanıyla eğleşiyoduk:) Bir de Moomin ailesi vardı hatırlar mısın, sonra "Değiş Tonton" diye TV'de çizgi filmini yapmışlardı, oğlum çocukken izlerdik. Kurcalarsak akraba çıkacağız bu gidişle:))
YanıtlaSilkurcalamayın ve de kıskandırttırmayın adamı haaaa
YanıtlaSil:(
:)))))))
Ben Çiğdem okudum. Bir de Sek sek diye çocuk fotoroman dergisi vardı. Hatta geçen yıllarda Hürriyet'te çalışan ve yelkencilikle ilgili yazılar yazan Timuçin Tüzecan diye bir çocuk oyuncu vardı.
YanıtlaSilçok şekersiniz yaaaa...sizi gerçekten çok tanımak istiyorum.beni de aranıza alın lütfeeeen.ben bir kenarda öyle sessizce oturur saatlerce sizi dinlerim.
YanıtlaSilNalan hıı, kıskanç Nalan:))
YanıtlaSilSenle çoktan akraba olduk ya:)))
Çenebaz,
Ben niyeyse Çiğdem okumamışım hiç ama Seksek'i iyi hatırlıyorum. Biraz daha karıştırırsak neler neler çıkacak. Hadi bakalım...
Kara Kitapçım,
YanıtlaSilSen de çok şekersin. inşallah bir gün kısmet olur tanışmak, o zaman seni kenarda mı bırakırız hiç, tam ortaya oturtur muhabbete dahil ederiz:))
Tina kardeşliğine ben de katılıyorum. En sevgili dergimdi. Dedemle Beyazıttaki sahaflardan bir kaç sayı bir arada ciltlilerini alırdık. Daha dün annemle gittiğimizde yine sordum oradaki eskiden kalmış bir iki sahafa. Malesef ellerinde yokmuş:(
YanıtlaSilBu arada doğan kardeş ve sek sek'i de severdim. Ama Tina bir başkaydı. Sek sek'ten şu imajı hatırlarım. Gerçekte iyi kalpli ama malesef kötü bir şekilde sokaklara düşmüş bir amcanın küçük bir kıza kocaman bir bıçak gösterip tehdit ettiği bir fotograf. konuyu falan unutmuşum tabii. bir de tarkan dergisi bana yasaktı, bakkala gittikçe orada okurdum...
Ah-ha! TİNA!
YanıtlaSilBen de hatırlarım, ben de isterim!
O kadar!
:)))
Kunegondcum, Ekmekcim,
YanıtlaSilTina kardeşliği grubu genişledi bayağı yahu, güzel güzel:)) Lakin ortada dergi yok. Ekmekçim bir bulsak dergiyi fotokopiyle çoğaltıp dağıtırız. Zamanında niye saklamadıydık ki, zengin olacakmışız bak şimdi. Kim bulursa ötekilere yollasın en iyisi:)
Prenses bana da Tommiks Teksas yasaktı, anneannem özellikle iyi aile kızlarının bunları okumasının ayıp olduğunu söylerdi:)))
Cümleten iyi geceler...
gel bunu facebokda grup kuralım hahaha, bakalım kaç kişi çıkacak:))) Tina Kardeşliği ha isim de süper:))
YanıtlaSilNe güzel anılar. .Benim de en sevdiğim dergiydi. Yaz günleri Erenköy'de sıcak saatlerde evdeyken arkadaşım. Trol Cüceler harikaydı. Ama benim favorim o uçabilen, duvarları aşabilen, çekik gözlü siyah saçlı kızdı. Neydi adı bilen var mı lütfen? Sevgiler.
YanıtlaSilBinlerce kasırga aşkına! Ben acaba kimler kimler okuyordu Tina'yı diye hayal kurarken, meğer Tina okuyan kızlar burada toplanmışlar:) Yazdıklarınızı imrene imrene okudum.
YanıtlaSilDaha önce Tina okumamıştım. Lakin şimdi iki Tina'yla arkadaşım:)
https://hayalkahvem.blogspot.com/2019/01/turkiyede-kzlar-icin-hazrlanms-ilk.html#comment-form
Bende 9 Yaşlarında TİN'mız ile tanıştım.O devirlerde 1964 Çocukların Çizgş Romanlara Para harcaması büyük saçmalık idi.Ama Ailem Güngörmüşlerdendi o yüzden fazladan Harçlık verirlerdi.Adım TİNA'cıya çıkıvermişti.ÇİĞDEM'de SEKSEK'te Severek alıp okuduğum Dergimizdi..Hepsini severdik elbet.JANE BOND🍀CHUM YUMYUM🍀BARBİE🍀Ben sonra Yayı evinn açtığı bir Köşeye "Gerçek TİNA'nın Hikâyesini"de beklediğimi söyledim onlarda yaptılar.Önce Yetim Kız NİTA ve sonra TİNA..Harika bir Kitaptır.Elimde sadece bir Arkadaş tarafından okumak Niyeti ile götürülen İsrar ve Zorla Kurtardığım Cilt kaldı.Sizlerle konuşmak çook iyi geldi..Sevgiler
YanıtlaSilTina okuyanlar bulmak ne hoş birdenbire bu yaşımda çocukluğuma gittim,manken kiz barbie ve trollerin hastasi idim,hiç bir sayısını kaçırmadım tekrar tekrar okur bir yığın hayal kurardim,hatta o kadar duskundum ki ciltletmistim eskimesinlwr diye,ne günlermiş..
YanıtlaSilBirde 1001 gece diye bir dergi vardi o Fatos ile Basri gungormusler hepsini alirdim, daha sonra büyüdükçe hey dergisi cikmaya başladı bende ona geçiş yaptım,ama çocukluğumun bir numarası Tina idi..
YanıtlaSilMerhaba TINA severler,
YanıtlaSilBen de sizin gibi bir TINA hayranıyım, elimde 3-50 sayıları var toplam 48 adet iki cilt halinde. Satışa çıkarttım iki cilt fiyatı 1.500 TL, ilgilenen olursa lütfen sinanerdem990@hotmail.com adresinden ya da depo.ikinciel instagram adresim ile iletişime geçebilir.
sağlıklar dilerim.