Hani bazı günler olur, sebepsiz bir iç sıkıntısı, yorgun bir bedenle kalkarsınız yataktan. Bugün öyle günlerden biriydi, ta ki kapının zili insanı korkutan bir çınlayışla çalana kadar. Hemen bildim, suratsız postacımız gelmişti. Bir kez bile şaşmadı tahminim ardarda iki "zarrr, zarrr", akabinde yukarıya tırmanan ayak sesleri ve ardından mutsuz bir yüz ifadesiyle postacı. İşini benimsemeden, adeta "lanet olsun" diyerek yapan insanlar rahatsız eder beni, tıpkı bizim postacı gibi. Zile mutsuzluğunun bir nişanesi olarak, posta getirdiği kişiye bir çeşit cezaymışçasına basarak nasıl bir rahatlama sağlıyor bilmiyorum ama beni önce yerimden hoplattığı sonra da "postacı geldi" diye sevindirdiği kesin. Bu kez elime büyük bir zarf uzattı, içinden çıkanlarla sabahki keyifsizlik bir çırpıda yokoldu. Mor sevdamızın ve bisürü şeyimizin-bu bize özel bir tabir- benzer olduğu bir Vircinya kadınından gelmişti menekşe şekerlerim ve yine ortak bir sevdanın eseri minyatür kitap kolyem. Hemen attım ağzıma bir şeker. Damağıma yayılan menekşe rayihası beni kitabın üstündeki kelebeğin kanadına kondurup çocukluğuma doğru bir yolculuğa çıkardı; ağzıma attığım şeker babamın getirdiği paketten çıkmıştı sanki ve menekşe kokusu annemin sürdüğü kolonyadan geliyordu. Bense annemin mutfakta çıkardığı sesleri dinlerken o güzel kadınla beni kardeş yapan Doğan Kardeş dergime eğilmiş, yılbaşı hediyesi olarak sevdiklerine meşe palamudundan satranç takımı yapan çocuğun öyküsünü okuyordum. Öylesine canlı; odaya dolan ışık bile gözlerimin önünde, evin kokusu, derginin hışırtısı, ertesi güne yapılacak ödevin sıkıntısı.
Doğan Kardeş'ten ve herbişeyden kardeşim, beni nasıl mutlu ettiğini biliyorsundur eminim, biz anıların, kitapların ve objelerin kadınlarıyız ve galiba yavaş yavaş neslimiz tükenmekte. Sağolasın...
*Anısı Biz Olalım/Ahmet Telli
Not: Yetmişleri anlatan blogda bugün "laleninbahçesi" konuk. 70'li yılları anlatan yazılarınız, anılarınız, fotoğraf ve belgelerinizi bekliyoruz. İletişim adresi blogda: http://yetmiszamanolurki.blogspot.com/
Not: Yetmişleri anlatan blogda bugün "laleninbahçesi" konuk. 70'li yılları anlatan yazılarınız, anılarınız, fotoğraf ve belgelerinizi bekliyoruz. İletişim adresi blogda: http://yetmiszamanolurki.blogspot.com/
ay bu şekerleri ne çok özlediğimi bilemezsiniz, bizim oralarda temenuşka derler bu şekerin adına türkçesi sizin dediğiniz gibi menekşe şekeri:) nereden alabiliriz bunlardan acaba:)
YanıtlaSilTully,
YanıtlaSilSizin oralar neresi bilmiyorum ama şekerin paketinde Bulgarca yazılar var ve evet üretim yeri de orasıymış sanırım. Ve Bingo paketin üstünde Bulgar harfleriyle Temenuşka yazıyor.
Yazdığım gibi şekerler çocukluğumuzun ortak bir tadı olarak arkadaşımdan bir jest, bir hediye olarak geldi, nereden temin etti bilmiyorum. Sizin yorumunuzu okuyup belki bilgi verebilir.
Asık suratlı postacı sana tatlı şekerlerle birlikte hoş esintiler ve
YanıtlaSilçocukluğunu getirmiş. Bence onu artık sevmenin zamanı gelmiş ve geçmiyor mu.
İlk defa linke girdim ve birbirinden güzel yazılar okudum. Ben unutmuşum bu etkinliği. Yaşlılık:))Bir dolu şey var anlatılacak..
Bir zaman bir postacı beni aşağıya çağırmıştı Leylak Dalı, her adresin kapısına çıksak o hoo, ölürüz biz demişti;)) Ben inmemiştim tabii, o da ölmemişti hâliyle;p
YanıtlaSilBugün ben de kapı ziliyle uyandım, hem nöbetten gelmiştim, daha yatalı iki saat filan olmuştu, hem de başım çok ağrıyordu. Kapıyı kimin çaldığı bir muamma tabii, ben uyandığımla kaldım. Sizin kapının çalışı iyi sonuçlar doğurmuş, ne hoş;) Menekşe kokuları, şekerler, arkadaşlık, okuması bile güzel.
Yetmişli yılların bloğu müthiş bir fikir, ilgiyle izliyorum.
Çok sevgi ve selamlar.
yarasın.. keyifle tüketilsin.. şu meşe palamudundan satranç takımının cevabını veremedi gugl bi tek bugüne kadar..
YanıtlaSilşekerler ise.. arandı bulunamadı ama her yurt dışına gidene sipariş edilerek getirtildi..
o yüzden adres meçhul..
sevgilerimle..
atalet..
ben başlığa takıldım..
her balkonda menekşe sesi..
öyle ki.. ben hercaileri yaz çiçeği sanırıdım.. =)
ve bir de soru ben ne zaman böyle cümleler kurucam..
atalet..
hhehe bu yazı okunurken ağıza menekşe şekeri atılıp öyle okundu:))
YanıtlaSilHiç bilmediğim bir tat, hiç bilmediğim bir koku. Ama BG'den sık sık paket gelir bize, gelecek ilk paketle birlikte isteyip denemeliyim, çok merak ettim şu temenuşkayı...
YanıtlaSilAnıları severim, kitaplarsız olamam ama objelerle işim olmaz pek, bu bakımdan yanınıza yaklaşamıyor, içten içe üzülüyorum...
O postacıyı da Allah bildiği gibi yapsın...
Öptüm çok...
Sevi
şeker değil de ben o minyatür kitabı merak ettim.ne ola ki? (şekeri bulamayacağından ve canı çok istediğinden görmezden gelen zavallı mahlukat!:)
YanıtlaSilTemenujka - Menekşe Şekeri
YanıtlaSilhttp://www.balkanpazari.com/open/index.php?route=product/product&product_id=83
Sevgiler.
merhabalarr leylak hanım..bu şekerleri ve kolyeyi lale de görmüştüm..çok beğenmiştim..size de afiyet olsun.kolyenizi güle güle kullanın..
YanıtlaSilAdsız,
YanıtlaSilZaten aynı kişinin armağanı ikimize de. Teşekkürler...
Link veren Adsız,
YanıtlaSilSize de çok teşekkürler...
Kara Kitap,
YanıtlaSilO minyatür kitap bir kolye, sayfaları, cildi ve hatta içinin ayraç kurdelesi bile var. Arkadaşımın kendi el emeği, çok güzel değil mi?
Şekerler gerçekten menekşe kokulu ve baharlı bir tada sahip, tıpkı çocukluğumdaki gibi...
Sevi,
YanıtlaSilŞekerler tam anlamıyla menekşe kokulu, baharlı bir lezzeti var. Ama bunların ötesinde çocukluğumuzun ortak tatlarından olduğundan bizim için özel.
Objelere ilgi duymamana gelince daha yaşın çok genç, büyüdükçe bizim gibi bir toplayıcıya dönüşebilirsin yani umut var:))
Sevgiler...
Lale,
YanıtlaSilAfiyet olsun. Bereket şekerler çok baharlı da fazla yenemiyor, yoksa bizim diyet gümbürtüye gidecekti:)
Atalet,
YanıtlaSilSen zaten böyle cümleler kuruyorsun, ne zaman diye sorman anlamsız:)
Hercai menekşeler kış boyu ve baharda hep açar bizim burada parklar onlarla doludur. Yaban menekşeleri ise Şubattan itibaren açıyorlar, geçen birkaç bahçede gördüm, hatta çaldım:))
Öperim seni, tekrar teşekkürler herbişeyden kardeşim...
Justin,
YanıtlaSilBeni de geçen gün öyle uyandırdılar, tam derin bir uykunun içindeyken beynimde çaldı zil. Bir süre akvaryum balığı gibi şaşkın şaşkın dolaşıp sonra kapıya gittim ama kimseler yoktu:)
Böyle sürprizler, jestler hayata anlam katıyor, keyiflendirir beni, hele de böyle çocukluk tadlarımdan biri olunca.
Blog nasıl gidecek ben de merak içindeyim, umarım hoş birşeyler çıkar.
Çok sevgiler...
Asucum,
YanıtlaSilNe kadar uğraşsam o postacıyı sevemem, onun taşıdıklarını gönderenleri sevmeyi tercin ederim. O kadar sevimsiz ve suratsız ki anlatamam adam:)
70'ler bloguna katkılarını bekliyoruz, ne zaman istersen, ne zaman aklına gelirse, sık sık yolla. Katkıların çok değerli.
Sevgiyle...
Mor temenuşka şekeriyle ilk defa tanışıyorum.Bizim buralarda böylesi bir tat hiç olmadı.Doğrusu merak ettim tadını.Temenuşkanın görüntüsüyle tanıştırdın ,tadıylada tanıştırısan hem sana ,hem de gönderen arkadaşına teşekkür edeceğim.Tatlı günler! özgül
YanıtlaSilSen yazarken içim ısınıyor Leylak dalım şekerim,ben anlamam sen bir kitap yazmalısın duydun mu ??? Çünkü ben sen oluyorum okudukça ve evin bir köşesinde oturuyorum öylece...
YanıtlaSilÖyle bir yazmışsın ki, zaman makinesi olsa da o masanın başında ben de Leylak Dalı ile Doğan Kardeş'i okuyabilsem istedim... Kokular, sesler, tat'lar bizi geriye götürebiliyorsa; belki de zaman makinesi böyle birşeydir... :)
YanıtlaSiltemenuşkayı görünce bende geldim.ne çok severdim çocukken.hala var mı bundan ??? :)))
YanıtlaSilSmilena,
YanıtlaSilNe kadar çok kişinin belleğinde yeri varmış bu temenuşkanın (ki isminin temenuşka olduğunu sayenizde öğrendim). Yazdığım gibi bana hediye geldi çocukluğumun bir anısı olarak, arkadaşım yurtdışından getirtmiş. Demek ki hala var, bizde yoksa da sanırım Bulgaristan'da.
Maya,
YanıtlaSilAh keşke olsa zaman makinesi de bende dönsem o yıllara, o zaman elinden tutar seni de götürürdüm:))
Buğdaycım,
YanıtlaSilO senin kendi sıcaklığın canım benim. Kitap yazmak için biraz geç oldu galiba:))
Özgül,
YanıtlaSilSenin için bir-iki tane saklayım bari:))