Kocaman, upuzun bir Pazar günü bitti biter. Sanki Pazar'ın ben emekliye diğer günlerden farkı neyse, yine de gerilirim, hiç sevmedim, sevemeyeceğim de. Koca günü tembellikle harcadım. Ayrıca bir rekora imza atıp üç filmi ardarda izledim.
"4 DAKİKA"; bir Alman yapımı. Hapishanede ders veren yaşlı bir piyano öğretmeni ve olağanüstü yetenekli bir mahkum kız arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Şimdi hatırlamadığım bir blogda gördüm tanıtımını ve hemen seyrettim. Öneriyorum, sadece filmin finalindeki piyano solosu için bile izlenmeli diyorum, müthişti zira...
Meşhur "SİYAH KUĞU"yu da izledim elim değmişken. Natalie Portman çok iyiydi, film de güzeldi. İnsanlardaki hırs ve çekişmenin nerelere kadar varabileceğine şaşarak seyrettim. Püff, iyi ki çok yetenekli bir sanatçı olmamışım, zor işmiş rakiplerle mücadele etmek:)
2009 Altın Portakal'da derece aldığından beri izlemek istiyordum Kars'ta çekilmiş "KOSMOS"u. Festival sırasında denk getirememiştim, vizyonda da yakalayamadım, aklım kalmıştı. Reha Erdem'in yönettiği filmlerden "Hayat Var"ı çok beğenmiştim, "Kosmos"u da o yüzden ısrarla görmek istedim. Mistik, kaotik, karmaşık, ürkütücü bir filmdi. Arka plan sesleri (ki üstelik kulaklıkla izliyordum) çok rahatsız etti; sürekli top atışları, karga gaklamaları, rüzgar uğultusu, su çağıltısı, Kosmos ve Neptün'ün tüyler ürpertici çığlıkları beni de "imdat" diye bağırtmak üzereydi ki film bitti. Oysa bu sesler kritiklerde yönetmen lehine başarı olarak nitelenmiş, kimbilir belki sinemada izlesem farklı olabilirdi. Film beni bazı yönleriyle huzursuz etti, bazı yönleriyle hoşuma gitti. Kısacası beğenmedim diyemiyorum ama beğendim de demeye dilim varmıyor. Zor bir filmdi, salim kafayla ve sinema perdesinde izlemek fikir değiştirmeme sebep olabilir diye düşünüyorum.
Üç filmin üstüne 25 sayfa kadar da Haruki Murakami kafamın iyice ambale olmasına sebep olunca mutfağa yollandım. Pekmezli kek yapıp entellektüaliteme ara verdim, kek yapmak kesmedi üç makine dolusu çamaşır yıkadım, sonra yemek yaptım. Vay be, şimdi yazınca farkettim de başta söylediğim gibi tembellik etmemişim, epey domestik faaliyette bulunmuşum, pek gadınım pek. Şimdi 3 filmin üstüne bir de "Behzat Ç." attırayım ki tam olsun. Haydi yeni başlayacak haftanız hayırlı gele...
Üç filmin üstüne 25 sayfa kadar da Haruki Murakami kafamın iyice ambale olmasına sebep olunca mutfağa yollandım. Pekmezli kek yapıp entellektüaliteme ara verdim, kek yapmak kesmedi üç makine dolusu çamaşır yıkadım, sonra yemek yaptım. Vay be, şimdi yazınca farkettim de başta söylediğim gibi tembellik etmemişim, epey domestik faaliyette bulunmuşum, pek gadınım pek. Şimdi 3 filmin üstüne bir de "Behzat Ç." attırayım ki tam olsun. Haydi yeni başlayacak haftanız hayırlı gele...
Asla üç filmi üstüste seyredemem yetenek sizsiniz den de sınıfta kalırım.
YanıtlaSilVe bir pazar günü için oldukça yoğun iş yapmışsın, tebrikler.
Şu Behzat Ç. yide hiç izlemedim ama hep duyuyorum, sanırım iyi bir dizi.
İyi bir hafta dilerim Leylak'cım...
oh oh ne ala :) maşallah tembellik de etmemişsin hakikaten :))
YanıtlaSilsana da güzel haftalar olsun canım ablam :))
Pazar bana haftanın en kısa günü gibi gelir hep içerisine çok şey sığdırmaya çalışmaktan. En çok pazar yorulurum, en çok pazar huzrlu olurum ve en çok pazar gecesi uyanmayı istemeden yatağa uzanırım. Bomboş geçerse de haksızlık etmişim gibi gelir. Haksızlığa yer bırakmayan bir pazar olmuş :)) Ne güzel.
YanıtlaSilPazar günü için asla tembellik ettim demeyin kendinize, haksızlık etmeyin.
YanıtlaSilFilm izlemeyi ben de seviyorum ama şöyle uzatıp bacaklarımı, alıp elime çayımı, kahvemi artık ne varsa, izlemeyli epey oldu, bizim haftasonları koşuşturmayla geçtiği için pazarları keyif yapmak ne demek unuttum :))
Behzat Ç.'yi ben de izliyorum, Ankara'dan çeşitli ve çok haklı sebeplerle soğudum ama bu dizi beni gülümsetiyor, eğlendiriyor, hele Harun'un konuşmaları yok mu :))
İyi hafta dileklerinizi sizinle paylaşıyorum, sevgilerimi gönderiyorum.
Leylakcığım, pek de öyle boş boş bir pazar günü olmamış :)
YanıtlaSilFilm önerileri için teşekkürler.
ben de çok domestik bir pazar geçirdim.ama seni taktir ettim.hem ev işi hem film.üçünü de izlemek istedim şimdi.hele bir piyanosever olarak ilk filmi en kısa zamanda izlemeliyim.
YanıtlaSilBlack Swan'dan çok etkilendim, hele o final performansı ve siyah kuğunun selamı
YanıtlaSilBehzat harikaydı, o ceset çıkartma sahnelerinde o kadar güldüm ki:)
Bence Behzat Ç.'de Harun feci rol çalıyor. Artık Behzat amirimden çok Harun'u izlemek için oturuyoruz ailecek ekran başına, hepimiz hastasıyız:))
YanıtlaSilHatırlayamadım demişsiniz, hatırlatayım dedim;4 Dakika ile Black Swan'ı tanıtan blog, Endişeli Peri'nin bloğuydu.
Üç film, biraz kitap, bir de kek. Bir Pazar daha ne isteyebilir ki.
YanıtlaSilGüzel bir hafta diliyorum sana Leylak' cım...
Leylakcığım,
YanıtlaSilÜç film üstüste seyretmek zaten zor iş, bir de "bu" üç filmi seyretmek!...
Peh peh peh!
Bu durumda sona kalan Kosmos'un seni dağıtmasına şaşırmadım ki, salim kafayla bile aynı etkiyi yapabilirdi.
Tebrikler sana! :))
Harika bir pazar olmuş,filmlerde güzel seçim,sevgiler...
YanıtlaSilHarika bir pazar olmuş,filmlerde güzel seçim,sevgiler...
YanıtlaSilohohoho tam benlik bir gün olmuş bu. battaniyenin altına kıvrılıp ardı ardına izlediğim filmler geldi aklıma. çok uzun zamandır yapmadım hiç böyle bir günde 3 film birden, fena canım çekti şimdi:)
YanıtlaSilKosmos'la ilgili çok benzer hissiyatlar içindeymişiz. Etkilendiğim, rahatsız olduğum farklı farklı sahneler oldu.
Pazartesi akşamından güzel bir hafta olmasını diliyorum:)