Bu gece kaçan uykumu yakalamak için sabaha kadar Haruki Murakami önderliğinde Kafka Tamura, Oşima, Sakura, Saeki Hanım, bendeniz Nakata ve genç Hoşino'dan oluşan bir ekiple zorlu bir uğraş verdik. Kütüphanelerde, tapınaklarda, kahvaltı veren otellerde, otobanlarda gezindik, Tokyo'dan Şikoku'ya köprüler geçip Tokuşima'ya ulaştık. Hayaller, hayaletler gördük, giriş taşını bulmak için muhabbet tellallarıyla pazarlıklar yaptık, polise ifadeler verip plak dinledik, piyano çaldık ama nafile. Öyle bir deliğe girmiş ki uyku denen illet Murakami'nin sihirli dizeleri bile fayda etmedi çıkarmaya, hatta bir ara gökten balık ya da sülük yağsa geri döner mi diye düşündüm ama Nakata şemsiyesini koyduğu yeri bulamadığı için yağmur bile yağmadı. Sabah ezanı okunurken perişan bir halde sızmışım. O yüzden gözlerimi açtığımda saat 11 ve ben sarhoş gibiydim. Sağa sola çarpa çarpa yüzümü yıkamaya giderken zil çaldı, "Kim o?" seslenişime alabileceğim en güzel cevap geldi aşağıdan: "Postacı". Ossaat ayıldım ve yüzümü yıkamayı erteleyip posta kutularının yanına ışınlandım, 1-2 değil tam beş tane okkalı zarf vardı içinde. Acele yüzümü yıkayıp yerleştim kanepeye ve sindire sindire, keyfini çıkararak açtım herbirini. Süntercim, sonunda şeytanın bacağını kırdık, bana bile ulaştıysa bugün diğerlerine de gitmiştir kartın ve emin ol bu gecikme bizden kaynaklanmıştır, bundan sonra "Beni Türk postacılarına emanet ediniz(!)". Yukarıdaki fotoğrafta günün standını görüyorsunuz. Beste'nin ta Fransa'dan o içten sözleriyle birlikte kanatlanıp gelen leylakları Sünter'in lavanta kokulu çayına eşlik etmekte. Kahveni de içtim varsaydım Süntercim, bunca yol cefasına parçalanmış olsa da kokusu parmaklarımın ucuna geçti, inşallah birgün karşılıklı içmek de kısmet olur. Eda'nın kartını Nesin Vakfı çocuklarından biri çizmişti rengarenk, dilerim ömürleri de rengarenk olur. Aslım ineğinle ne güldürdün beni, sen çok yaşa e mi:) Şuşumun harika çizgileri ve sıcacık sözleri bir yana Öykü'nün kartı ömre bedeldi. Yıldızların altında şarkı söyleyen sarışın kız, seni çizen o minik elleri kocaman öpüyorum. Sevgili arkadaşlarım berbat geçen gecenin sonunda sabahıma renk, ışık, sıcaklık kattınız. Sağolun, varolun, iyi ki varsınız...
Not: Birkaç kart daha beklemekteyim PTT'nin elinde yokolmadıysa, sonra tüm kartlarımı tekrar yayınlayacağım, bu etkinliğe katılıp güzelleştiren bütün arkadaşlarıma bir kez daha kucak dolusu teşekkür ediyorum...
Not: Birkaç kart daha beklemekteyim PTT'nin elinde yokolmadıysa, sonra tüm kartlarımı tekrar yayınlayacağım, bu etkinliğe katılıp güzelleştiren bütün arkadaşlarıma bir kez daha kucak dolusu teşekkür ediyorum...
Ne güzel bir güne başlamak bu böyle. Ben de teşekkür ederim böyle bir etkinlik başlattığın için. Ne zaman bi yere gitsem eve dönüşte gözüm hep posta kutumuzda. Devam etmeli bu olay mesela yakında sevgililer günü var :)
YanıtlaSilulasmis yaelinize gerisi onemli degil:) yasasin kartpostal tasiyan postacilar. sevgiler
YanıtlaSilne güzel gelmiş coğu ama sanki benimki hala yollarda :( umarım haftaya benimki de eline geçer...sevgiler...
YanıtlaSilben de kartlarımı alınca çok mutlu oldum.hepsini özenle,ayrı bir kutuda saklıyorum.benim kartım da inşallah elinize ulaşır.göndermek istediğim gibi çok özel bir kart olamasa da ..sevgiler.
YanıtlaSilHep böyle güzel başlangıçlar olsun:)
YanıtlaSilYuppiii çok sevindim günün en iyi anı bu galiba,araklanan olmamış değil mi?:) Dolu dolu bir zarf olmalıydı bütün çizimlerden birer tane koymuştum çünkü:)
YanıtlaSilÇok öpüyorum Leylağım...
eheheh, ineğim ne tatlı de mi?
YanıtlaSilSevgili Leylak Dalı,PTT ile ilgili yazdıklarınız çok doğru ben de katılıyorum ,daha hiç birşeyim zamanında gidip gelmedi ...
YanıtlaSilOrtak duygularımız payaşımlarımız evet gün geçtikçe çoğalıyor bu anlamda sizler gibi doyurucu ve nitelikli arkadaşlarımın olması çok sevindirici,teşekkürler...
İşte, sizin kartınızı alınca ben de aynı böyle sevinip kendimi iyi hissetmiştim.Sevgiler, teşekkürler.
YanıtlaSil