Ardından "Roma Tatili" filmi izlenerek Audrey Hepburn'un zerafetine, Gregory Peck'in yakışıklılığına bir kez daha hayran kalınır. En güzel, en genç halleriyle ekranda arz-ı endam eden bu insanların artık başka bir alemde olmaları garipsenir.
Öğleden sonra sokağa çıkılır, parlayan güneşe, mavi gökyüzüne, sonbaharın muhteşem renklerine bakılıp mutlu olunur.
Eve dönerken üstgeçitteki seyyar satıcıdan rengarenk bir tren alınıp ruhtaki büyümeyen çocuk sevindirilir. Yolboyu, "Tren, öpsün seni Zeki Müren" diye tekerleme söylenip kıkırdanır.
Dizle ilgili sorunlar şimdilik kaydıyla rafa kaldırılır, diz ağrısı fazla yüz verilmemek üzere en içteki cebe gizlenir, hayata kaldığımız yerden devam edilir...
Dizle ilgili sorunlar şimdilik kaydıyla rafa kaldırılır, diz ağrısı fazla yüz verilmemek üzere en içteki cebe gizlenir, hayata kaldığımız yerden devam edilir...
Roma Tatili güzel filmdir. Romantik aşkın naifliği ve buruk finalin acımasızlığıyla.
YanıtlaSilTabağa bayıldım. Çıkmana sevindim. Moralinin güzel olmasına da mutlu oldum.
Tüm bu duygularla öptüm...
Merhaba Leylak Hanım,
YanıtlaSilİlk resimdeki kitap ayracına bayıldım valla..
Üçüncü resimdeki Ateş Dikeni (=Pyracantha) o bahsettiğiniz bitki mi?
Bu arada hafiif yanık simit benim favorimdir.Çıtır çıtır..Afiyet olsun.
Bende nerelerdesin diye düşünüyordum çiçekleri sularken. Meğer sen trene binip yolculuk yapmışsın. Ne güzel..
YanıtlaSilDiz ağrısı, şu anki havadan kaynaklanıyor sanırım, evet çok takmamak lazım, diğer her şey güzelmiş zaten:)
YanıtlaSil"Öğleden sonra sokağa çıkılır, parlayan güneşe, mavi gökyüzüne, sonbaharın muhteşem renklerine bakılıp mutlu olunur." işte sıkıntı burda. Buradan sıra sıra dana gibi blokları dikip mevsimlerle alakalı mutluluk sebeplerimize ket vuranların topuna sövüyorum.. Sövdüm.
YanıtlaSilAsucum,
YanıtlaSilRoma Tatili'ni ikinci izleyişim, Audrey Hepburn'a bayılıyorum. Bütün filmlerini tekrar izlemek niyetindeyim, konuları bizim eski Yeşilçam filmlerine benzese de.
Morali iyi, kuyruğu dik tutmakta fayda var. Sürekli surat sallamanın kimseye getirisi yok. Gittiği yere kadar gider, sonra yaparız doktorun dediğini:))
Sevgili Mine Hanım,
YanıtlaSilAh o porsuk ağacına ben de bayılmıştım, o yüzden minik bir dal koparıp kuruttum, ayraç yerine kullanıyorum:)
Ateş dikeni bahsettiğim bitki değil, onu koyarım bi ara ama bunu da merak ediyordum Ankara'nın her yanı bu bitkiden kaynıyor çünkü. Adını öğrendiğim iyi oldu, sağolun.
Çok sevgiler...
Şenizcim,
YanıtlaSilHastane, kombi değişimi derken fırsat bulup oturamadım bilgisayara. Tren gelir hoş gelir yapmaya ancak bugün fırsat oldu:))
Mecmua-i Modern,
YanıtlaSilDiz ağrım havadan değil, münüsküs ve ylırtık nedeniyle harabiyet var, ameliyat dediler ama ben takmamaya karar verdim, boşverin. Hayat güzel, vapurlar falan:))
Kabakulak,
YanıtlaSilSövün bence sakıncası yok:)
Ama yine de o dana blokların arasından gökyüzünü görmeye ve mutlu olmaya çalışmakta fayda var:))
Bayılırım Audrey Hepburn'e ve filmlerine. Roma Tatili güzel bir tatil sabahı için harika bir seçim olmuş.Bu arada www.audreyhepburn.com diye bir site var. Tüm yaşamı, resimleri, filmleri falan var. Öneririm.
YanıtlaSilSevgili Çenebaz,
YanıtlaSilAudrey Hepburn'u sevmemek mümkün mü? Bahsettiğiniz siteye bakacağım, çok teşekkürler, sevgiler...
Sevgili Leylak Dalı,
YanıtlaSilBugün kitap fuarına gittim ve blogun müdavimlerinden olduğum için en çok sizin kulaklarınızı çınlattım. Çok güzeldi,listenizdeki kitapları gördükçe sizi andım hep.İnci Aral da fuarı geziyordu, yakalayıp bir de resim çektirdim onunla.
Her sene hiç görmediğim güzel bir kitap bulursam çok sevinirim, bu kez NTV yayınlarından buldum bir tane: Sizin Kahramanınız Kim? Siz de beğenirsiniz eminim.
İşte böyle. Diziniz için geçmiş olsun diyorum, fazla ihmal etmeyin ama.
Sevgiler.
Sevgili Serpil,
YanıtlaSilKıskandım bakın şimdi sizi:) Yıllardır gerçekleştiremediğim bir hayal fuar zamanı İstanbul'a gelmek. İnşallah bir gün kısmet olur. İnci aral'ı çok severim, hem kendini hem kitaplarını. "Sizim Kahramanınız Kim"i okumuştum, değişik bir kitaptır.
Keyifli okumalar diliyor, teşekkür ediyorum.
Sevgiyle...
Selam canım,önce geçmiş olsun demem lazımdı ama,selamlamadan olmaz dedim...Diz çok önemli,lütfen ihmal etme,hatta doktorun sözünü dinle derim ben.Her xaman giremiyorum,zaten uzunca bir tatildeydim,bir iki kere yorum yazdım,kabul olmadı,nedenini bulamadım.Bakalım bu sefer yapabilecek miyim...Öpüyorum,sevgiler...
YanıtlaSilSevgili Ayla Annecik,
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum. Tatil anılarınızı takip ettim, çok güzel bir yerde, çok güzel günler geçirmişsiniz, sefanız olsun. Evet bu sefer yorumunuz geldi ve beni çok sevindirdi. Dizim için elimden geleni yapıyorum, sağolun. Benden de çok sevgiler...
Anlattığınız herşey çok hoş Leylak Hanım,ama en hoş olanı dizinizdeki rahatsızlığa fazla yüz vermeme kararınız, kutluyorum. Çünkü siz ne yaparsanız yapın, o orada olduğunu hep hissettirecek size. Hayattan aldığınız zevki kısıtlamasına izin vermemeniz çok güzel..Sevgiyle sağlıkla kalın..
YanıtlaSilHerseye ragmen hayat guzel demenin bir yolunu bulmussun, tebrikler.
YanıtlaSilSevgili Lezzetli Somunlar,
YanıtlaSilDizim beni zorlasa da söylenip durmanın hiçbir faydası olmadığını düşünüyorum. Her iş olacağına varır, Allah dermansız dert vermesin deyip hayata devam etmek gerekli. Teşekkür ediyor, hepimiz için sağlıklı günler diliyorum.
Bayram Kombesi,
YanıtlaSilÇok teşekkürler, sevgiler...