Çok soğuktu bugün Ankara ve ben tedbirsizce ince giyinerek çıktığım için fena halde üşüdüm. Birkaç cılız ışık huzmesini yeryüzüne gönderen güneşe aldanarak hafif bir ceket geçirdim sırtıma, çantaya şemsiye atmayı ihmal etmedim ama aslında şemsiye evde kalabilirmiş, ben kalın birşeyler giymeliymişim. Üstelik vasıta yönünden ters bir mekanda olduğu için yürüyerek gittim gideceğim yere. Neyse ki hem salonun ısısı yerindeydi hem de Nazlı Eray'ın sıcaklığı, içim iki türlü ısındı.
Nazlı Eray bugün son kitabı "Marylin Venüs'ün Son Gecesi" üzerine bir söyleşi yaptı, ardından da kitaplarını imzaladı. Bu benim izleme keyfine dahil olduğum üçüncü söyleşisi, her zaman çok sevdim sohbetini, öyle ki kitaplarını okurken sesi kulağımdan gitmez, adeta o okur yazdıklarını bana. Yine çok sıcak, çok samimi bir ortam vardı, yazarın pozitif enerjisi biz izleyicilere de geçti kısa sürede. Biraz "Marylin"den, biraz diğer kitaplarından, biraz yakında çıkacak olan anılarından söyleştik, sorduk, cevap aldık. Sonra da kitapların imzalanmasına geldi sıra. Bütün kitaplarını okuyup hepsine de sahip olduğum ancak tamamı Antalya'daki evde kaldığı için yenilerde ödül alan "Frej Apartmanı'nın Esrarı" adlı çocuk kitabını alıp imzalattım ben de. Öyle şirin bir kitap ki zaten "Al beni, al beni" diye göz kırptı durdu satış standından. Haa, Lalecim seni de unuttum sanma, "Marylin" senin adına Nazlı Eray tarafından imzalanmış ve gönderilmek üzere beklemeye alınmıştır.
Nazlı Eray bugün son kitabı "Marylin Venüs'ün Son Gecesi" üzerine bir söyleşi yaptı, ardından da kitaplarını imzaladı. Bu benim izleme keyfine dahil olduğum üçüncü söyleşisi, her zaman çok sevdim sohbetini, öyle ki kitaplarını okurken sesi kulağımdan gitmez, adeta o okur yazdıklarını bana. Yine çok sıcak, çok samimi bir ortam vardı, yazarın pozitif enerjisi biz izleyicilere de geçti kısa sürede. Biraz "Marylin"den, biraz diğer kitaplarından, biraz yakında çıkacak olan anılarından söyleştik, sorduk, cevap aldık. Sonra da kitapların imzalanmasına geldi sıra. Bütün kitaplarını okuyup hepsine de sahip olduğum ancak tamamı Antalya'daki evde kaldığı için yenilerde ödül alan "Frej Apartmanı'nın Esrarı" adlı çocuk kitabını alıp imzalattım ben de. Öyle şirin bir kitap ki zaten "Al beni, al beni" diye göz kırptı durdu satış standından. Haa, Lalecim seni de unuttum sanma, "Marylin" senin adına Nazlı Eray tarafından imzalanmış ve gönderilmek üzere beklemeye alınmıştır.
İnsan ve mekan sıcağından 8 derecelik ısıya çıkmak zor oldu. Ama geçirdiğimiz keyifli saatler ve şu gördüğünüz, sonbahara hazırlanan Ankara caddelerinden yürümek soğuğu unutturdu. Akşam TV başında Altın Portakal Film Festivali açılışını kedinin ciğere baktığı gibi izledim. Ne yapayım kader utansın, bu sene de böyle olsun bakalım...
*Bütün Düşler Nazlıdır/Atila Şenkon-Can Yayınları
*Bütün Düşler Nazlıdır/Atila Şenkon-Can Yayınları
En son Nazlı Eray'ın Prag 'da geçen kitabını okumuştum.Marilyn'e yetişemedim ne yazık ki..Sesini merak ettim ama şimdi siz böyle anlatınca:)Haftasonuna anlam katılmış Nazlı Eray'la,bakalım Pazar nasıl geçecek:)
YanıtlaSilÖzlemcim sorma,
YanıtlaSilPazarın nasıl geçeceği bugünden belli, tatsız. Zira yarın temizlikçi gelecek, hava buz gibi ve ben evde temizlik olduğu günlerden nefret ederim:((
Kayıp Gölgeler Kenti'ni yazın o sıcaklarında okumaya kıyamamış, kitabı tam anlamıyla hissedebilmek için kışın gelmesini beklemiştim hatırlıyorsanız. Şimdi, elimdeki Haliçli Köprü bittikten sonra kışın hızlı gelişi nedeniyle ilk sıraya aldım KAyıp Gölgeler Kenti'ni. Siz Nazlı Eray üzerine yazdıkça daha da heyecanlanıyorum kitaba dair. Keşke bir gün benzer bir söyleşi, bizim de buluşmamıza vesile olsa, önce Nazlı Eray'ı dinlesek, sonra da sıcak bir kahve eşliğinde birbirimizi... Dilerim bir gün olur, sevgiler:)
YanıtlaSilÜşüdüğüne değmiş Leylak' cım. Yeter ki hasta olma. Ben boğazlı kazak hırka ve paltoyla çıktım. Üşümedim ama şu an üşümeler titremeler salya sümük aksırıyorum 5 dakikada bir.
YanıtlaSilNazlı Eray'ın resmini gördüm benim yüreğimde bi tıpırtı...boşuna da değilmiş, banada bir dilim pasta düşmüş bu gönül şenliğinden:))
YanıtlaSilBütün düşler Nazlıdır ama biraz da leylek kokuludur galiba...
Öptüm çook
kardeş o leyleği leylak yapıversen bi zahmet:))
YanıtlaSilİşte aynen kedinin ciğere bakarken hissettiği duygularla okudum yazınızı ....nasıl severim nazlı Eray'ı....
YanıtlaSilO söyleşide bende olmak isterdim.Hem sizi hem de Nazlı hanımı görmek süper olurdu.sevgiler
YanıtlaSilSevgili Gümüşay,
YanıtlaSilKeşke blogda ilan etseydim, belki gelebilirdiniz. Ama vakit geçmiş değil, havalar biraz ısınınca siz, Mavianne ve Balkahve ile bir buluşma ayarlayabiliriz değil mi?
Sevgiyle...
Nazlı Eray'ı sevmemek mümkün mü Minik, bir de tanısanız sevginiz nasıl katlanır...
YanıtlaSilLalem,
YanıtlaSilLeylağe dönüştürülen Leylek arkadaşın pastadan sana düşen dilimi en kısa zamanda postalayacaktır efeeem, saygılar en derininden:))
Asucum,
YanıtlaSilHasta olmadan atlattım umarım, bugünlük ses yok. Hava da bugün biraz yumuşadı şansıma neyse ki. Yoksa temizlik işi fena olacaktı.
Öpüldün...
Sevgili Zero,
YanıtlaSilumarım olur, çok sevinirim. Ya bir söyleşi, ya bir film ya da senin elinden çıkma bir pastanın başında elimizde kahve, ne keyifli olur ama...
Nazlı Erayı çok severim ben de. Tarkan hayranı liseli genç kızlar gibi ben de bir imza gününde koşmuştum yanına. Biraz uçuk kaçık ama bir tarafı da huzur veriyor bana yazdıklarının...
YanıtlaSilcanım nazlı eray neredeydi
YanıtlaSilbak ben kaçırdım
ama evde hasta bakıyorum ya
haftaya bir gün buluşalım
oturalım
kahva içelim
öpüyorum seni