Efendiiim, bir film festivalini daha kazasız belasız eda etmiş bulunuyoruz, darısı yenilerine diyelim. Alkışsız, şöhretsiz, filmsiz, koşturmasız rutin hayatımıza dönmeden önce biraz da dedikodu yapalım.
-Bu yıl 21 filmle tüm festivallerin rekorunu kendi alanımda kırmış bulunuyorum. Kimi zaman ardarda 4 film izlememe rağmen Allah sumo güreşçisi enerjisi vermiş olacak ki ne başağrısı, ne bunaltı, ne yorgunluk oldu, sadece klimanın verdiği ufak-tefek sıkıntılarla geçiştirdik 8 günü.
-Salonlar genel olarak doluydu, ben daha ziyade ikincil salonlarda izledim filmleri, ana merkez olan AKM'de izlediğim tüm filmlerde ise koca salon tıklım tıklımdı, kimi zaman sandalye desteği yapıldı, kimi zaman merdivenlere oturuldu.
-Salonların kalabalığına rağmen eski festivallerin coşkusunu bulamadım ne izleyicilerde, ne de katılan sanatçılarda. Ülkenin genel gündemi mi etkindi bunda yoksa sanatçılardaki hafif yüksekten bakan hava mı bilemedim.
-Daha önceki yılların festivallerinde Yeşilçam emektarı sanatçılar gelir ve halkın arasına girmekten çekinmezdi. Yeniler de daha bir uzak duruş var. Mesela festivalin simgesi haline gelmiş kortejde herkesin tanıyacağı, ünlü diyeceğimiz taş çatlasa 3 kişi vardı (onlar da genelde karakter oyuncusu), zaten toplam 7-8 otomobilde kim olduklarını anlamadığım botokslu ve jöleli saçlı tipler, birtakım yeni nesil dizi oyuncuları coşkusuz bir şekilde geçtiler.
-Hemen her filmi festivale katılan oyunculardan birkaçıyla birlikte izledik. Ne onlardan halka bir gülücük, bir selam geldi, ne de insanlar yanlarına gidip ilgilendi. Zaten o kadar soğuk ve uzak duruşluydular ki yanlarına gitmek cesaret isterdi. Ne ara halkla bu kadar kopuk hale geldiler bilemedim.
-Festival direktörü hanım kızımız her gala öncesi sahneye çıkıp virgülünü değiştirmeden aynı kelimelerle jüri üyelerini tanıttı, buna rağmen her seferinde cümlelerinin arasına "eee" eklemekten vazgeçmedi.
-Ödüller hakkıyla yerini buldu diyeceğim. Gerçi "Mavi Bisiklet"i izlemedim, bir fikir beyan etmem yanlış olur ama "Tereddüt" ve "Babamın Kanatları" favori gösterdiğim filmler arasındaydı. Bunun yanısıra bir "Rüzgarda Salınan Nilüfer" vardı ki esamesi bile okunmadı, oysa hem benim, hem izleyenlerin çoğunun beğenisini almıştı. Yine "Toz"dan ümitliydik, Yaratıcı Filmler kategorisinde yardımcı oyunculuk dışında ödül alamadı. Yardımcı erkek oyuncu ödülünü de o 10 dakika görünüp en ufak bir mimik ve jestini göremediğimiz adama ne diye verdiler onu da anlamadım zaten.
-Ecem Uzun ve Funda Eryiğit "Tereddüt" filminde olağanüstü oyun çıkartmışlardı. Ecem Uzun hem uluslararası, hem ulusal yarışmada aldığı 2 portakalı afiyetle yesin de, keşke jüri birinde bari o portakalın yarısını da Funda Eryiğit'e sunsaydı.
-Gönlümüzün Amelie'si Audrey Tautou'yu "Sonsuzluk" filminin galasında canlı canlı gördük. Açılış gecesinde portakalını alıp galaya koşturmuştu aynı kostümle. Tamam Audrey'cim seni çok seviyoruz, çok şirinsin, güzelsin de modanın başkentinden geliyorsun, üstüne giyecek o beli düşük erkek pantolonuyla sıradan ekoseli bluzdan başka bir şey bulamadın mı a benim caanım? Galada bunların üstüne geçirdiği ceketten hiç bahsetmeyelim zaten :)
-Andie MacDowell ablamız da yaşlanmış heyhat, gözünün kenarındaki çizgiler şeftali çekirdeği görüntüsü vermişse de kendisini botoks denilen o korkunç pompalamaya teslim etmediği için can-ı gönülden kutluyorum. Çizgilerinle güzelsin ve bizimlasın.
-Festivalin başladığı günden bitişine kadar Google'da her festival aratmamda bir festival görüntüsüne karşılık beş N.esrin C.avadzade görüntüsü aldım. Açılıştaki bu giysisiyle almasam şaşardım zaten, hanım kızımızdan bir dahaki festivalde daha şeffaf bir kostüm bekliyor, kendisine başarılar diliyorum.
-Yaş alsa da yaşlanmayan Yon.cimikimiz törene hayvanat bahçesi temalı kostümüyle katılmıştı. Boyun bölgesine zürafanın denk gelmesi anlamlı olmuş.
-Portakallı ekip toplu halde, yolları açık olsun.
-Ve bitirirken bu arkadaşı tanıyamadım ama o gözlükler nerede satılıyor bilen varsa haber etsin, kendime bir tane edinmek istiyorum :)
Ne güzel takip ettiniz ve bekletmeden yazdınız. Enerjiniz her daim bol olsun Leylak Dalı.
YanıtlaSilÇok teşekkürler, hareketli ve keyifli bir haftaydı. Seneye tekrarı dileğiyle...
SilSabah çayıma eşlik etmek için cuk oturdu yazı. Eline sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkürler, sevgiler...
SilAltın Portakal yazılarınız çok güzeldi elinize sağlık. Basında yer alan sığ ve ruhsuz yazılardan sonra ilaç gibi geldiler.
YanıtlaSilYeni oyunculara dair tespitiniz ne kadar da doğru.
Teşekkürler Vladimir, aslında Büyülü Fener sayfasında da paylaşmak istedim ama kalabalık etmekten çekindim. Nasılsa takipçiler blogdan okur diye düşündüm. Sormayın aslında orada yazdığımdan daha da tatsız...
SilÇok güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler...
SilOkurken çok eğlendim yine, o gözlükleri Kızılaya gidince bir bakayım, varsa yollarım ehehehe :P
YanıtlaSilTespitlerinize, gözlemlerinize, kaleminize sağlık! Harika bir festival almanağı oldu.
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)