Seni sen yapan en sevdiğin şeyler:
-Okumak,
-Yazmak,
-Seyahat etmek, bilhassa kızkardeşle seyahat etmek, gittiğin şehrin ara sokaklarında kaybolmak, yöresel yemeklerinden yemek ve de bol bol gülmek,
-Çocukların eve gelmesi, birlikte uzun kahvaltılar yapmak, sevdiğimiz lokantalara gitmek, yayılıp oturmak.
-Ankara'nın eski mahallelerini kızkardeşle dolaşmak,
-Fotoğraf çekmek, fotoğraf çekmekte kızkardeşle yarışmak, aklımıza estikçe birlikte selfie yapmak,
-Sadece dolaşmak niyetiyle kitapçılara girmek ve mutlaka en az bir kitap alıp çıkmak,
-Müze gezmek, müze satış mağazalarını denetlemek,
-Bale izlemek,
-Göksel Baktagir'den kanun dinlemek,
-Özel günlerde kutlama planlamak (Yılbaşı ve doğum günü tercihimdir),
-Oyun, opera, bale tanıtım kitapçığı almak ve biriktirmek,
-Yürüyüş yapmak (Bu aralar Cevriye izin vermese de)
-Gittiğim yerlerden, katıldığım etkinliklerden anı eşyaları toplamak,
-Kart yazmak ve almak,
-Postadan ve kargodan sürpriz zarflar, paketler almak,
-Aşurelik buğday, nohut ve süzme yoğurtla pişmiş yayla çorbası içmek,
-Yaprak sarması, etli keşkek ve karnıyarık yemek,
-Ayva tatlısına hayır dememek,
-Şamfıstığı ve badem yerken kendini kaybetmek,
-İçi likörlü, naneli ya da alengirli çikolatalar karşısında kendinden geçmek,
-Çok sevilen arkadaşlarla bir rakı sofrasını paylaşmak,
-Artık kapanmış olan Akman'da boza içmek,
-İstanbul'u keşfetmek,
-Köprüden geçerken Ortaköy yönünü seyretmek,
-Kuzguncuk'ta dolaşmak, vapura binmek, Galata Kulesi'nin duvarlarını okşamak,
-Tren yolculuğu yapmak,
-Beydağlarını seyretmek,
-Baharda narenciye çiçeklerinin kokusunu içime çekmek,
-Kaleiçi'nde dolaşmak,
-Sergi gezmek,
-Duvarlara resim asmak,
-Isabel Allende'nin yeni kitap çıkardığını duymak,
-Şiir okumak, iyi bir sesten şiir dinlemek,
-Klasik müzik konserine gitmek,
-Sinemada film ve iyi bir tiyatro oyunu izlemek,
-Sevdiğim makamlarda saz eserleri dinlemek,
-Lise arkadaşlarımla buluşmak,
-Blog yazmak, sevdiğim blogları okumak, blog dostlarımla haberleşip görüşmek,
-Hediye almak, hediye vermek,
-Başta leylak olmak üzere çiçekler, çiçek hediye edilmesi, çiçek satın almak, evi çiçeklerle bezemek,
-Evi canlandıracak dekoratif dokunuşlar yapmak,
-Kuş bibloları biriktirmek,
-Ayraç koleksiyonu yapmak,
-Albümlere, bilhassa eski fotoğraflara ve bilhassa kızkardeşle bakıp gülmekten katılarak yorum yapmak,
-Kızkardeşle telefonda konuşmak,
-Snoopy ve Charlie Brown karakterleri,
-Ege kıyıları,
-Falezler üstünde bir kafede Türk kahvesi içmek,
-Evim, ailem ve arkadaşlarım diyerek bitireyim, koridor yolluğu boyutuna ulaştı. Ne çok şeyi severmişim meğer :)
Haydi siz de listeleyin bakalım...
Hahahaha 😀
YanıtlaSilNe çok şeyi severmişsin sahiden; ama hayat bir şeyleri sevince güzel. Mesela ben tren yolculukları yapmayı ne denli çok sevdiğimi yazmayı unutmuşum. Hem seni okuyunca fark ettim; hem de Server yazınca. 😀 Çok hoşuma gitti sırf blogdan ötürü birilerinin benim neyi sevip sevmediğimi bilmesi. Bir de şu var: Uzun zamandır evi canlandıracak bir şeyler yapmak istiyorum. Eskiden çok yapardım. Şimdi nedenini bilmesem de elim hiçbir şeye gitmiyor. O işi halletmem gerektiğini düşündüm. Işık yaktın yani ben de. Çok öperim seni. İmza günün de süper geçsin bu arada. Elin, koşun ağrısın kitap imzalamaktan. ♥️
Yaz yaz bitmiyor değil mi :))) Ben yazarken ne çok şeyi seviyormuşum dedim ve yazıyı uzatmayayım diye yarıda kestim. Muhtemelen sizin de öyle olmuş...
YanıtlaSilSevdiğimiz şeyleri hatırlamak pozitif etki yaratıyor :)
Koridor yolluğu boyutu... :)) daha da vardır, burdan köye yoldur o? :)
YanıtlaSil