Efendim, bugüne kadar blogumu takip etmiş olanlar Oscar törenlerinin ihmal edilmez VİP davetlisi olduğumu, kırmızı halıda yerimin her daim hazır olduğunu, jürinin görüşlerime çok değer verdiğini bilirler. Ben de onları kırmamak adına her yıl en iyi eşofmanımı, en şık terliklerimi giyer, sefertasımı alır törene dahil olur, sonra da siz sevgili okuyucularıma yediğimi, içtiğimi kendime saklayarak gezip gördüklerimi anlatırım. Bu yıl da öyle yapmayı planlıyorum Oscar amca kısmet ederse. Ama öncesinde birtakım tahminler yapmakta fayda var, onca filmi babamızın hayrına izlemedik neticede, boş yere çelinçlara katılıp ekran başında, sinema koltuklarında popomuzu eskitmedik. Şimdi birkaç dalda kişisel Oscar heykellerimi dağıtmaya başlıyorum, Dedem Korkut gelsin boy boylasın soy soylasın, Nasreddin Hoca gelsin göle maya çalsın, ya tutarsa:
-EN İYİ FİLM:
And Leylak's Oscar goes to: THREE BILLBOARDS OUTSIDE EBBING MISSOURI
Bütün filmleri izledim, çok sıkıldığım birkaçı dışında genel olarak sevdim ama 1. lik tabii ki buna. İki de mansiyon vereyim: "Call Me By Your Name" ve "Phantom Thread".
-EN İYİ YÖNETMEN:
And Leylak's Oscar goes to: GUILLERMO DEL TORO
İtiraf edeyim ki ben filme pek bayılmadım. Fantastik yapımlar sinemada da, edebiyatta da pek ilgimi çekmez ama oyunculuklar gayet iyiydi ve teknik açıdan da güzel kotarılmış bir filmdi. O nedenle haydi bakalım anamın ak sütü gibi helal olsun Oscar tombul yanak Guillermo ustaya.
-EN İYİ KADIN OYUNCU:
And Leylak's Oscar goes to: FRANCES MCDORMAND
En iyi filmin en iyi oyuncusuna tabii ki, suratında tek kas oynatmadan, cümle soğuk nevaleliğiyle ancak bu kadar güzel rol kesilebilirdi. Çok yaşa sen Frances abla, filmde en çok terliklerinle konuştuğun sahneyi sevdim, söylemeden geçemeyeceğim.
-EN İYİ ERKEK OYUNCU:
And Leylak's Oscar goes to: DANİEL DAY LEWIS
Kim Gary Oldman'a takdim ederse etsin, tüm adaylar bir yana, ben ayaklı karizma Daniel Day Lewis'e sunarım Oscar'ı. "Phantom Thread" daki modacı rolüyle fethetti kalbimi, bir insana terzilik bile bu kadar mı yakışır yahu? Şu afişteki genç irisi "prova mankeni-sevgili" kontenjanındaki Alma denen hatunu da bir karış suda boğabilirim. Sen bu adama zehirli mantar yedirirsin ha? Mantara basasıca şırfıntı seni :))
-EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU:
Karakteri hiç sevmesem de iyi oynamış neme lazım. Alsın garip, hem geçen BAFTA ödül töreninde giydiği kostüm pek bi komikti, eğlendirdi beni. O yüzden oyum Hügo'ya, pardon Tonya'nın anasına. Aşağıda yarı açılmış sardalya konservesi içinde gördüğünüz arkadaş Tonya'nın anasının gerçek hali:
-EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU:
And Leylak's Oscar goes to: SAM ROCKWELL
Sonradan içinde iyilik çiçekleri boy vermeye başlayan kötü polis rolünde gerçekten çok başarılıydı. Aksi, kötü, pislik polisten kendi zararına olsa da daha iyi bir insana evrilme sürecini gayet güzel vermişti. Filmin başlangıcında nefret etsem de kıyamaya kıyamaya takdim ediyorum kendisine Oscar'ı ama o anasına bir ayar çekmesi lazım :)))
-YABANCI DİLDE EN İYİ FİLM:
And Leylak's Oscar goes to: ON BODY AND SOUL (TESTROL ES LELEKROL/BEDEN VE RUH)
Yabancı dilde aday olan beş filmi de izledim, açıkcası hepsi de güzeldi ama Macaristan yapımı olan "Beden ve Ruh" hepsinin içinden sıyrılıp çıkan bir film oldu. Rüya sahnelerinin naifliği ile gerçek hayattaki şiddet ve sertlikteki zıtlık filmi iyice izlenir kılmıştı. Kesinlikle adayım bu ama jüri gıcıklık yaparsa ikinci olarak "Loveless" diyeceğim.
-EN İYİ ANİMASYON:
And Leylak's Oscar goes to: COCO
"Coco" diyeceğim ama "Loving Vincent"e haksızlık mı yapıyorum duygusunu da içimden atamayacağım. Sanki farklı tarzları varmış gibi, "Loving Vincent" bu kulvara uygun değilmiş gibi geliyor ama "Coco" da çok renkli, çok şirin bir yapımdı. Animasyon filmlere çok meraklı olmasam da "Coco"yu sevdim, "Vincent" çok ilginç ve çok emek harcanmış bir filmdi ama sahnelerdeki titreme gözümü biraz rahatsız etmişti. Son tahlilde "Coco" diyoruz o zaman.
Daha pek çok dalda heykelcik sunuluyor ama geri kalanı da Oscar tertip komisyonu halletsin, her şeyi de benden beklemesinler artık, zaten gecenin bir yarısı yapıyorlar töreni, uykusuz kalıyoruz, bir de ödül dağıtımıyla uğraştık. Lütfen ön sıralarda ayırın yerimi, kapı önünde güvenlikcilerle tartışmayalım şekerim, şimdilik bye...
Hahaha çok eğlenceli yazmışsın. Keyifle okudum tahminlerini.
YanıtlaSilBirkaçı dışında dediğin gibi benzer tahminlerimiz var.
Daniel Day Lewis'e ben de "karizma" ödülünü göz kırpmadan veririm ama benim numero unomm Gary Oldman bu kategoride.
Beden ve Ruh'u izledim. Yorumlarından da biliyorum sen bu filmi çok sevdin ama benim ödülüm tereddütsüz "Loveless"e gidiyor. Çok etkilendim o filmden.
Coco ve Loving Vincent'tan hangisi kazanırsa kazansın hak etti derim.
O zaman yavaştan kırmızı halı için yola çıkalımm :p
Tüm filmleri izleyemedim :( Ama fragmanlarına baktım, haklarında okudum, genel kanı itibariyle benim de sanırım en çok sevdiğim (hepsini izlemiş olsam da en çok seveceğim) Three Billboards Outside Ebbing, Missouri oldu. Bir ayrı dokundu bana. En iyi film ve kadın oyuncu ödüllerini bence fazlasıyla hak ediyor. Yönetmen, animasyon adaylarım benim de aynı. Erkek oyuncuyu Gary Oldman alır gibime geliyor :) Bakalım göreceğiz :)
YanıtlaSilTahminlerinizi keyifle okudum. İyi olan kazansın, seçimler adil olsun dileyelim.
YanıtlaSilGıybetini merakla bekliyorum
YanıtlaSil