Hayattaki en büyük şanslarımdan biridir şu arkada soluk hayaliyle görünen kadın, elimde başka fotoğrafı da yok zaten. O yüzden pek kıymetlidir bu fotoğraf biraz hasar almış olsa da. Gelenek gibi her öğretmenler Günü'nde koyarım bunu ve anarım o minnak, demode giyimli kadını. İyi ki onun sınıfına denk geldim, yoksa kişiliğim, birikimim, arka planım çok eksik kalırdı. Huzurla uyu Firdevs öğretmenim, belki hissedersin ne bileyim, Öğretmenler Günü en çok sana kutlu olsun...
Aşağıdaki mektubu "İmza Ben" kitabı için bir minnet ifadesi olarak yazmıştım öğretmenime, bir kez daha ekleyeyim:
"O Eylül günü
annemle birlikte sınıfın kapısından içeri girip sizi gördüğümde hayatımda bu
kadar önemli bir yer tutacağınızı asla tahmin edemezdim. “Dünyanın en büyük küçük mucizesi çok gençken iyi bir öğretmene
rastlamaktır. Büyük mucizelerse yalnız kutsal kitaplarda bulunur” cümlelerini okuyacaktım yıllar sonra Buket
Uzuner’in “Şiir’in Kız kardeşi Öykü” kitabında. Kitabın kapağını kapatıp
gözlerimi duvarın boşluğuna çevirmiş ve o Eylül gününü anımsamıştım. Evet,
benim küçük mucizem 60 yaşlarında, seyrek saçlı, demode giyimli, sıradan bir
kadındı. Okulun, çoğunun saçları sarıya boyalı, göz makyajları kuyruklu, sivri
topuklu pabuçlar ve şık döpiyesler giyen kadın öğretmenler topluluğu içerisinde
göze bile çarpmazdınız Firdevs öğretmenim; öyle sade, öyle gösterişsizdiniz.
Lakin içinizdeki cevheri fark edebilmek için süslü kılıflara ihtiyaç yoktu,
sınıfınızda birkaç gün geçirmek yeterli olmuştu. Annem beni tahtası kararmış
sıralardan birine, babamın arkadaşının kızı alyanak Feyza’nın yanına oturtup
Feyza’nın annesiyle birlikte bahçeye inmişti. Merakla bakıyordum etrafıma,
hoşuma gitmişti okul ortamı. İçine kapanık bir tek çocuktan sınıfın Çalıkuşu’nu
yaratmanıza henüz vakit vardı, ilk derste sadece isimlerimizi sormakla yetinmiştiniz.
Beş saati arka arkaya kâh şarkı söyleyip kâh şiir okuyarak geçirip
dağıldığımızda annem hâlâ bahçede, Feyza’nın annesince esir alınmış bir şekilde
bekliyordu. Eve birlikte dönmüştük ve ben ertesi günü iple çekmiştim tekrar
okula gidebilmek için. Annem götürmüştü yine ama bu defa Feyza’nın annesine
görünmemek için hemen geri dönmüştü. Ben bir hafta sonra kendi başıma gidip
geliyordum okula ve Feyza ya da annesi sizin sadeliğinizden pek hoşlanmamış
olsa gerek o şık öğretmenlerden birinin sınıfına naklolmuştu. Bilselerdi ki
onların da 1. Sınıf yaşındaki çocukları Firdevs öğretmenin sınıfında eğitim
hayatlarını sürdüreceklerdi 5 yıl boyunca.
Çok çabuk
öğrendik okumayı ama diğerlerinin aksine kırmızı kurdele takmadınız yakamıza,
yılsonunda okuma bayramı yapıp kurbağa kılığına falan da girmedik. Hiçbir 23
Nisan geçit törenine tek bir öğrenci alınmadı sınıfınızdan, hiçbirimiz de bunu
dert etmedik. Bir nevi izole edilmiştik sanki, kendi bayramımızı kendi aramızda
kutladık, okuma öğrenince bize dağıttığınız hikâye kitaplarıyla ödüllendirildik,
oynana oynana sakıza dönmüş rontların yerine kimselerin bilmediği şarkılar
öğrettiniz. Utangaç gülümsemelerle söyledik yalnız bizim sınıfın bildiği “Biz
Şen Köylüleriz” türküsünün “Kızlar kızlar kızlar, candan hoş kızlar/Gözleri can
dolu gönlü hoş kızlar” bölümünü. Ve hâlâ müthiş bir keyifle ve ince bir hüzünle
söylerim bugüne kadar kimselerden duymadığım “Gece” şarkısını:
“Gün battı
masmavi bir sis, sardı dağları gizlice
Her taraf
inlerken sessiz, indi karanlık gece
Artık ışıklar
yanıyor, uzak belirsiz evlerde
Rüya gören
sahillerde periler oynuyor”
Yalnızca
şarkılar değildi ayrıcalığımız, biz tarihi de herkesten farklı yöntemlerle
öğreniyorduk. Rumeli çocuğuydunuz, 10 yaşındayken bizzat yaşadığınız Balkan
Savaşı’nı anılarınızdan dinledik, Kız Muallim Mektebi’nde Reşat Nuri
Güntekin’in öğrencisi olmanızın farkıyla sevdirdiniz bize Türk Edebiyatını. Çalıkuşu’nu
sınıfta okuduktan sonra “Çalıkuşu” oldu takma adım, her Çarşamba bir ders
ayırdığınız için bunca bağlandım şiire. Hiç katı disiplin görmedik biz, sıra
aralarında dolaştık, derste bağıra çağıra konuştuk, kimseye bir fiske bile
vurmadınız; ne yaramaz Ahmet’e, ne tembel İrfan’a. Annesi köyde olduğu için
babasıyla okulun bodrum katındaki küçücük bir odada kalan müstahdemin oğlu,
sınıf arkadaşımız sümüklü sarı Süleyman’ı da aynı içtenlikle kucakladınız,
öğretmen arkadaşlarınızın öğrenciniz olan bakımlı, özenli çocuklarını da.
Hâlâ sizin
öğrettiğiniz yöntemle yaparım limonatayı, hâlâ sizden öğrendiğim atasözlerini
kullanırım. Öğretmenimiz değil yakınımızdınız sanki; gülerek hatırlarım her
zaman, musluklardan akan klorlu suyu içemezdiniz, bir şişeniz vardı memba
suyuyla dolu. Bizim için kutsaldı adeta, eve götürüp doldurmak için yarışırdık. Sık sık inerdi çoraplarınızın lastiği, çekiştirirken kah öğretmenimiz olurdunuz, kah anneannemiz.
Mezuniyet
sınavında da bizim sınıf farkını göstermişti, herkes okul şarkıları hazırlarken
biz bağıra çağıra “Bugün bize hoş geldiniz erenler” türküsünü söylemiş, Aile
Bilgisi sınavı için de yukarıda bahsettiğim limonatayı hazırlayıp diğer
öğretmenlere sunmuştuk. Sizi son görüşüm okulun son günü olacaktı. Yaş
haddinden emeklilik dilekçenizi vermiş ve hep orada yaşama hayali kurduğunuz
İstanbul’a yerleşmiştiniz bile biz diplomalarımızı müdürümüzün
elinden alırken. Bir tek o zaman kırıldım sevgili öğretmenim size, diploma
töreninde yalnız bıraktığınız için. Sonraları peşinize çok düştüm ama
ulaşamadım. Şimdi başka bir âlemdesiniz; sevgim, minnetim ve özlemim oralara
ulaşıyordur umarım. İyi ki benim öğretmenim oldunuz, huzurla uyuyun…"
Tüm hakeden öğretmenlerin günü kutlu olsun...
Kafa derimdeki saç diplerinde çekilmeler hissettim okurken... Nur içinde uyusun... Hem ona hem size ne mutlu... Tekrar gününüzü kutlarım, sıkı sıkı sarılarak...
YanıtlaSilOkurken burnumu çektim . Ne güzel öğretmenler bunlar.
YanıtlaSilÖnce bu güzel öğretmenin , sonra sizin tüm hakeden öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlarım.
Eli öpülesi öğretmenler ♥
YanıtlaSilBu vesileyle sizin de öğretmenler gününü kutluyorum.
Sevgiler ♥
Ne yapsak öğretmenlerimizin haklarını ödeyemeyez. Hele ki ilkokul öğretmenlerimizin yeri bambaşkadır bizim için. Değerli Öğretmeniniz ışıklar içinde uyusun. Bu vesileyle sizin de öğretmenler gününüzü kutluyorum. Sevgilerimle....
YanıtlaSilçok şanslıymışsınız. Keşke ben de böyle güzel anabilsem ilkokul sınıf öğretmenimi.
YanıtlaSilÇok şanslısınız. Benim ilkokul öğretmenimle ilgili anılarım pek hoş değil maalesef:(
YanıtlaSil