Günün yüz güldüreni:
Geçen yıl bu vakitler arkadaşım aynı leylaklardan bir kucakla ziyaretime gelmişti. Bu yıl yollar, yasaklar ve zalım virüs girdi aramıza. Ama sağolsun arkadaşım bahçesinde açan leylağı fotoğraflayıp yolladı bana, tembih ettim benim adıma derin bir nefes de çekecek...
Günün dizisi:
Pek bir şey izlediğim yok, koca sürekli evde olunca TV tam mesai çalışıyor ve genelde haber programları ve belgeseller açık. Bugün bir ara fırsat bulup internetten "Babil"in 10. bölümünü izledim. Onun da tadı kaçtı gerçi, aynı sakızı çiğneyip duruyorlar.
Günün yemeği:
Her gün yemek mi yapacağım yahu, ben instagram ekmekçileri, yemekçileri gibi hamarat değilim. Dünden kalan makarna+mercimek çorbası. Yeter de artar bile.
Günün kitabı:
Henüz elime almadım ama yemek sonrası okuyacağım. "Hayvan Müzesi"ne devam.
Günün diğer günlerden farkı:
Bir aydan beri ilk kez şarkı söyledim, daha doğrusu türkü, birdenbire içimden fışkırıverdi, biraz acıklıydı ama diyorum ya hiç düşünmeden ağzımdan dökülüverdi. Ben de sesli mesajla sabık kraliçeme yolladım bana yolladığı türküye karşılık olarak. Ee, adettir tabak boş gönderilmez :)
Eh, bugünlük bu kadar, sağlıcakla ve evde kalın...
Ben de çok hamarat değilim fakat bizimkiler değişik yemeklerle öyle mutlu oluyorlar ki, bu günlerde mutluluğa ihtiyacımız var diyerek kendimi feda ediyorum:)
YanıtlaSilŞarkılı, türkülü günleriniz çok olsun:) Sevgiler...
Ay renkleri ne kadar güzel...
YanıtlaSilBenim de şu corana günlerinde, yaratıcılığım tavan yaptı! Evde hangi malzeme varsa, onları harmanlayıp yaptığım çorba ve sebze yemeklerimle bir rekora doğru koşuyorum :)) Tüm bunlar, yeter ki markete daha az -haftada bir- gidelim diye! Ne zaman normale döneceğiz çok merak ediyorum!.Ayrıca şarkı, türkü anlamında da, benzer atraksiyonlar içindeymişiz!. Böyle olmak iyidir :) Neşeli günleriniz çok olsun. Sevgiyle, esenlikle kalın...
YanıtlaSil