Her gün yukarıya o musibet adıyla corona yazmaktan ikrah getirdiğim için artık kendisinden baş harfi ve sayı olarak bahsedeceğim.
Kötü ve huzursuz bir gece geçirdim ama sabah biraz kendimi toparladım, çöp dökme ve su alma eyleminin ardından eylemden uzun süren bir temizlik faslı yaptım. Çınarlı balkonu pakladık, arada bahara kaçarız diye, ağaç şahane yeşerdi çünkü. İki parti çamaşır yıkayıp astım, kabak dolması yaptım, bir miktar kitap okudum ve hatta biraz uyudum, sıra blog yazmaya geldi. Bugün corona morona demeyeceğim ve direkt kitaplara geçeceğim, sevimsiz Mart'ta neler okumuşuz bakalım:
-"Üvey Kardeş" için uzun zamandan beri
okuduğum en güzel kitaptı diyerek başlayayım. O minicik puntolarıyla ve
700 sayfasıyla savaşırken perişan olan gözlerime değdi bu güzelim aile
hikayesi. Son sayfaya gelene kadar hevesle, merakla ve keyifle okudum.
Barnum'u, Peder'i, Vivian'ı, Boletta'yı, Vera'yı ve gece adamı Fred'i
çok özleyeceğim. Her biri kendine has, muhteşem yaratılmış
karakterlerdi. Yazara ve çevirmene benden kucaklar dolusu teşekkür.
İskandinav edebiyatı asla yanıltmıyor...
Okuyacak olanlar için kitabın başında bende oluşan kafa karışıklığını başkalarında önlemek için küçük bir ipucu; Peder bir özel isim, baba anlamında çevrilmemiş.
Okuyacak olanlar için kitabın başında bende oluşan kafa karışıklığını başkalarında önlemek için küçük bir ipucu; Peder bir özel isim, baba anlamında çevrilmemiş.
-"Kör Pencerede Uyuyan" ile tanıdığım Nihan Eren birbirinden
güzel öyküler yazmış yine. "Hayal Otel" tam da şu belirsizlik ve
huzursuzluk zamanlarında ilaç gibi geldi. Küçük bir Ege kasabasında, açılmak üzere olan bir otel ve otelin her birinin ayrı bir hikayesi olan beklenmeyen konukları birbirleriyle bağlantılı olarak, bitki
adları taşıyon 12 güzel öyküyle anlatılmış, okumalısınız.
- "İyi Adamın 10 Günü"nden
sonra "Kötü adamın 10 Günü"nü de aynı keyifle okudum. Sadık, Adil ya da
kendine verdiği son isimle Öcal yine birtakım işler peşinde. Mehmet
Eroğlu polisiye işinde de gayet iyi olduğunu bu iki kitapla gösterdi. Şu
tatsız zamanlarda kafa dağıtmak için birebir...
-Sibel Öz'ün yüksek lisans tezi olarak yazdığı "Oyuncu/Yeşilçam Yıldız Sisteminde Bir Anti-Yıldız: Adile Naşit", tam bir biyografiden ziyade
akademik bir çalışma fakat Yeşilçam ve sinema konusuna ilgi duyanlar
için oldukça ufuk açıcı, Adile Naşit sevenler için de tabii ki...
-Bedia Akartürk yıllardır Türkiye'nin en sevilen Türk Halk Müziği sanatçılarından biri olarak yerini korur. Sahnede seyretmişliğim de vardır. Akrabası olduğunu düşündüğüm Tolgahan Vurgun sanatçı ile bir nehir söyleşi yapmış, adı: "Bedia Akartürk/Turnanın Türküsü". Çocukluğundan başlayarak tüm yaşam öyküsün okuyabilirsiniz bu kitapta Akartürk'ün, kendisini seviyorsanız tam size göre...
-Sağ tarafta gördüğünüz kitabı halamın eşi yazıp bastırmış. Çocukluğunu ve "Sıradan" isimli köyünü anlatmış "Köyümüz, İstanbulumuz "Sıradan"da. Zorlu bir çocukluk, zorlu bir yeni yetmelik, Köy Enstitüleri, hafızasına hayran olarak okudum. Geleceğe güzel bir miras olmuş...
-Jorge Amado'yu çok severim, "Dona Flor ve İki Kocası"nı da büyük bir hevesle aldım. Başlangıçta gayet güzel gidiyordu, aslında eğlenceli bir kitap ama o kadar çok ayrıntı vardı ve konular o derece uzatılmıştı ki bir süre sonra zorlanmaya başladım. Üstüne bir de corona günleri başlayınca ruhum daha fazlasına elvermedi. Bitmesine çok az bir bölüm kala daha sakin bir zamanda görüşmek üzere vedalaştım. Buhranlı günlerde uzak durunuz diyeyim...
-Havada uçan harfleri ve ilginç kapağı ile son okuduğum kitap "Bundan Sonra Her Şey Biziz", Kanada'ya yaşayan Çinli bir ana kızın öyküsüyle başlayıp Mao dönemine kadar geri dönüşlerle uzanıyor. Çok kapsamlı, ufuk açıcı, zaman zaman iç acıtan, sistemleri sorgulatan bir kitap. Ben çok ilgiyle okudum, tavsiyemdir...
Bugünlük bu kadar, bu tatsız günlerde kitaplara sığınalım, kalın sağlıcakla...
Corona günlerinden yaşa takılıp evde kaldığımız için okuma hızımız arttı.Ne güzel anlatmışsın kitapları eline sağlık
YanıtlaSilSağol canım, iyi okumalar. Tez geçsin bu günler. Kışın görüşemedik, yazın bari görüşelim bitsin de...
SilÜvey Kardeş'in gelmesini bekliyorum. o kitap yüzünden başıma gelmedik kalmadı. D&R iki kez kredi kartımdan diğer kitaplarla birlikte boşuna para çekti. Parayı alıyorlar kartımdan ama sipariş vermiş gözükmüyorum. :=) Bir ara yollayacaklarmış benim 200 TL'yi. Hal böyle olunca ben de aynı kitapları başka yerden sipariş verdim. Bir haftadan fazla zaman geçti. En sonunda mail attılar, diğer kitaplar tamam da Üvey Kardeş yok diye. Tamam, diğerlerini yollayın dedim. Üvey Kardeş'in parasını yolladılar. Öyle de bir on gün geçti. Ben de Aylak Adam'ın kendi sitesinden aldım. Bir hafta geçti ses yok. Aradılar cep telefonumdan. İşte bildiğiniz sebepler, kusurumuza bakmayın. Pazartesi kargo yapsak olur mu dediler. Ok, dedi. Bir on gün de öyle geçti. Sanırım yarın gelecek :) Ve ben Allende'den sonra hemen okumaya başlayacağım.
YanıtlaSilOhhh be! Ne çok anlattım.
Öptüm
iyi ettin çok anlattığına da ne maceralı olmuş bu Üvey Kardeş, vay canına. Umarım bunca çileye severek okursun.
SilBen de öptüm...
Öyle bir anlatmışsınız ki Üvey Kardeş'i okuma isteği uyandı içimde. Severim sıcak aile hikayelerini :)
YanıtlaSilBeğeneceğinizi düşünüyorum, uygun zamanda okuyun derim...
SilBu blogu ne zamandır okuyorum, hala bir güne neler sığdığına şaşıyorum. :)
YanıtlaSilMesela şuan saat 21:15 ve ben uyukluyorumzzzZZzz...
Yok ya, gün uzun, ben evdeyim, rahatlıkla sığıyor. Sen çalışıp yoruluyorsun kuzum, uyu tabii ki...
SilAdile naşit rahmetle anıyorum
YanıtlaSilüvey kardeşi karantina sonrası alıp okuyacağım.
YanıtlaSilTavsiye ederim
SilMalûm virüsün yer aldığı başlıklar o kadar çok ki okuma listesine ardı ardına düşünce asabımı bozuyor. "... günlükleri, ... günleri, 1,2,3,4..." vs.vs.vs. Lâkin bu dönemde herkesin istediğini yapması gerektiğini düşündüğümden "sana ne" diyerek kendi kendimi telkin ediyorum.
YanıtlaSilValla ben de bir süre sonra kendi asabımı bozdum ama ilerde topluca okumak gerekirse diye en azından baş harfini koyayım dedim.
SilBen de etiketleri mâlumun ismiyle yaptım. İleride o şekilde bulacağım:)
SilBugün, bu yazıda ki tavsiyeniz üzerine okuduğum Hayal Otel'i bitirdim.
YanıtlaSilBen de öyküleri çok beğendim. Her biri ayrı bir öykü, ama bütününde bir uzun öykü olmuşlar.
Tasvirler, metaforlar, kurgunun matematiğini sevdim.
Bugün, Üvey Kardeş'e başlayacağım :)
Bu güzel öneriler için teşekkürler.
Sevgilerimle.
Merhaba,
YanıtlaSilPaylaşımınızı yeni gördüm. Öncelikle çok teşekkür ederim :)
Turnanın Türküsü yıllarını Türk Halk Müziği'ne adamış gerçek bir turnanın öyküsü. Çok emek vererek hazırladığım kitabımıza gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim.
Şu an üzerinde çalıştığım yeni biyografimi de beğeneceğinizi ümit ediyorum :)
Saygı ve sevgiler...
Tolgahan Vurgun
Merhabalar,
SilBedia Akartürk'ü sahnede izlemiş şanslılardan biriyim, kitap bu nedenle de ilgimi çekmişti. Elinize, gönlünüze sağlık, keyifle okudum. Bedia hanıma uzun ömürler dilerim. Yeni kitabınızı merak ettim, bilgilendirirseniz sevinirim.
Çok sevgiler...
Güzel sözlerinize çok teşekkürler :)
SilBeyhan Saran'ın biyografisini yazmaktayım bu ara. Beyhan Hanım'ı en çok hepimizin kalbinde ayrı bir yer eden Ferhunde Hanım rolüyle anımsarsınız.
Çok renkli, çok kaliteli bir yaşam serüvenini sizler buluşturmak için heyecanlıyım :)
Umarım yine beğeneceksiniz.
Beyhan Saran'ı çok severim, ta Mithatpaşa Tiyatrosu yıllarından beri,çocuktum o zaman ve ne çok izledim, o küçücük mekanın fuayesi bile aklımda. Sabırsızlıkla bekliyorum kitabı, lütfen bana haber verin çıkınca. Kolay gelsin...
SilSiz de Ankaralısınız o zaman, ne güzel :) 5 yıılık serüveninde çok güzel izler, çok başarılı oyunlar katmış kültür-sanat yaşamımıza Mithatpaşa Tiyatrosu.
SilMuhakkak bilgi vereceğim, çok teşekkür ederim :)
Bir Instagram profiliniz var mı acaba ? Bu paylaşımınızı orada da paylaşmak isterim.
Sevgiler...
Blog ismimle aynı, leylakdali adıyla instagram hesabım var, kapalı hesap takibe alırsanız onay veririm
Sil