.

.
.

18 Ekim 2011 Salı

MOLTO DOMESTİCA

Sanat ve kültür ateşeliğinden hizmetli kadrosuna alınmış gibiyim. Geçen haftanın sinema, gala, kapanış töreni, sergi faaliyetleriyle dolu günlerinden sonra balıklama evişlerine daldım. Daha doğrusu debeleniyorum, hiiç ama hiç yapasım yok ama elim mahkum. Ankara'ya gitmeden evvel ilaçlatılmış evde tabak çanak cinsinden ne varsa hepsinin sudan geçmesi gerekti. Bulaşık makinesinin tam kapasite ile çalışması ve içinden çıkanların tekrar eski yerlerine yerleştirilmesi zaten yeterince sıkıcı bir eylemken aynı hizmeti çamaşır makinesinden de bekledik. Eşyaların üstüne örtülen her tür örtü yıkandı, saatlerce çalışan çamaşır makinem karşılığını açma-kapama düğmesini tükürür gibi yüzüme fırlatarak verdi. Şimdi boş kalan yeri çekilmiş bir ön diş gibi sırıtıyor, acilen tedavi yaptırmak gerek ama porselen mi yaptırsak, implant mı koydursak yoksa altın kaplatsak da zengin mi dursa karar veremedik, bir de diş hekiminin fikrini almalı. Halıları yıkama şirketine yollayarak hafta sonu gelecek temizlikçimin işini hafiflettim, işçi haklarını koruyan bir patronum ben, zaten tüm çabam ona temiz ve düzenli bir ev bırakmak için, kendim için birşey istiyorsam namerdim. Bir de fazlalık eşyaları yoketme faaliyetine giriştim, dün Belediye'nin sosyal yardım şubesini arayıp haber bıraktım, şimdi keyiflerinin çatmasını ve gelip o eşyaları götürmelerini beklemekteyim (bu vesileyle bir eskiciyi de mutlu ettiğimi belirtmeden geçemeyeceğim, bayram öncesi sevap hanem yüklü bir bakiye verecek :). Eşya yoketme operasyonuna çekmece içlerini de dahil ettim. Dün "Mor Menekşeler"in ilk bölümünü izlerken (bu arada siz izlediniz mi bakayım, küserim valla izlemediyseniz) iki adet çekmeceyi elden geçirdim ve içlerindekinin neredeyse tamamını attım. Az daha çöp ev olacakmışım yahu, insan 5 tane bozuk kol saatini yıllardır saklar mı? Orhan Pamuk muyum ben, Masumiyet Müzesi mi açacağım? Neredeyse 20 yıl öncesine ait elektrik ve su makbuzlarını da muhafaza etmekteymişim, tedbirli kadınım vesselam, hafazanallah ya derlerse ki "Leylak Hanım, 1991 yılına ait elektrik borcunuz olan 50 kuruşu ödememişsiniz, faiziyle birlikte 100 kuruş olarak ödeyiverin bir zahmet". İyi etmişim iyi, gösterir makbuzunu ıspat ederim ödediğimi. Aslında keşke atmasaydım o belgeleri, bir süre sonra antika olur, kıymetli evrak statüsünde çok paraya okuturdum. Gidip çöpten çıkarsam mı ki? Çekmece harekatını sonlandırmaya yakın ilkokul pasolarımı bulduğumu da söyleyeyim de neleri saklamışım siz tahmin edin artık. Birazdan o boşalan çekmecelere 20 yıl sonra atılmak üzere yenilerini yerleştireceğim, hasılı hala çok işim var, yapma isteğimde ise en ufak bir artış söz konusu değil. 

Şimdi müsaadenizle gidip biraz daha toparlanayım, malum yukarıda da bahsettim, hafta sonu Müzeyyen teftişe ve temizliğe gelecek. Korkarım ben ondan, zaten "Leylak abla ne çok kitabın var" diye söylenip duruyor, kitapları da mı atsam ki?

Not: Başlığı uydurdum, bu nasıl İtalyanca demesin hiçkimse:)

34 yorum:

  1. Kitapları bana doğru atabilir misiniz lütfen? :)
    Sevgiler, Sevi

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Leylak Dalı,
    Uzun zamandır blogları okuyamıyorum. Şimdi bir fırsat buldum , okumaya başladım.
    Yeni arkaplanınız çok güzel olmuş. Snopyler çocukluğumu hatırlattı.
    Ilkokul pasolarımdan liseye kadar olan pasolarım ve bunun yanındakı kımlıklerım, gittiğim sinemaların, tiyatroların biletleri daha burada yazamayacagım bir çok şey. Masumiyet muzesını bu yuzden cok sevdım. Ama duracagım noktayı bılıyorum, yanı cop ev olmam. camasır makınasını hıc ara vermeden, calıstırırsanız, sogumadan tekrar tekrar, bırsey kayısı kopuyormus. ben bu yuzden degıstırdım... sevgıler.

    YanıtlaSil
  3. Arada temizlik yapmak gerekiyor.Sırf kitaplar için ev değiştirdik.Mutfak ve bnyo hariç her yerde kitap var.Büyük bir oda sadece kitapların.size kolay gelsin

    YanıtlaSil
  4. "İnce" zevkleri olan, hayati ufak detaylarla şenlendiren, creative(bu kelime "yaratici" olarak kullaniliyor ancak benim anladigim anlamda yanlis kullanim), sanata onem veren ve bunu lâyigiyla yasayan insanlar hep ilgimi ceker. Sizi epeydir takip ediyorum ve bazen sadece sayfanizdaki fotograflara bakmak bile beni mutlu ediyor ve ilham veriyor. Size cok tesekkur ederim.

    Guzel gunleriniz olsun, her daîm.

    Sevgimle...

    YanıtlaSil
  5. hehe ben de çok çalıştırdığımda deterjan gözünden su fışkırtarak bana cevap vermişti makine:))
    bunlar fazla çalışmaya gelmiyor hihi:)

    YanıtlaSil
  6. Ya biz seninle neden bu kadar iyi anlaşıyoruz ben bugün bir daha anladım. Hani kitaplar, filmler, börtü böcek, sanat aktiviteleri dahil bütün anti domestik mevzularda çok uyumluyuz tamam da, bu "evsel" mevzularda da bu kadar mı benzeşilir yahu?:)) bu isteksizlik, bu her temizliğe girişte oflamalar, puflamalar, harry potter cinsi bir varlık olmadığıma bir tek bu anlarda yanıyor olmalar falan... Hele de elimizde her daim bir bezle gezdiğimiz mutfaklardan çıkıp da bir de üstüne evin kirini pasını temizlemek pek zor geliyor bana doğrusu.
    Bir de Leylak Dalım, senin nedir bu çamaşır makinelerinden çektiğin yafu:)))

    YanıtlaSil
  7. Zero,
    Yemin ederim nefret ediyorum ev işinden, tatlı cadı olsam burnumu oynatsam herşey hallolsa ne güzel olurdu. Gel seninle "Ev işini sevmeyenler" derneği kuralım, ne çok üyemiz olur biliyor musun:))
    Çamaşır makineleri de beni sevmiyor galiba Zerocum ama valla ben onları seviyorum, halim nice olurdu yoksa:))
    Öptüm seni...

    YanıtlaSil
  8. Ful,
    Benimkiler biraz cins, annemin evindeki de kendini at sanıp ikide bir şaha kalkıyordu:)) Gerçi bu da arada beygirleşiyor ya idare ediyoruz höst deyip. Kısacası makineler ömrünü dolduruyor da biz son faydayı alana kadar idare etmeye çalışıyoruz:))

    YanıtlaSil
  9. Sessiz ve Sonsuz,
    Evvela hoşgeldiniz diyeyim sonra da o güzel sözlerinize teşekkür edeyim, çok zarifsiniz. İçimden geldiği gibi yazıyorum sadece başka birşey yaptığım yok.
    Hepimizin güzel günleri olsun, sevgiyle...

    YanıtlaSil
  10. Parıldayan Çiçek,
    Kitabın çok olduğu evde temizlik zor biraz açıkçası ama ne yapalım kitap olsun da varsın ev kirli kalsın:))
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  11. Zeynepcim,
    Biriktir biriktir nereye kadar dedim ve bugün de epeyce bir ıvır zıvır attım. Lakin kısa sürede yerine yenilerini koyarım kendimi tanıyorsam:))
    Çok öptüm seni...

    YanıtlaSil
  12. Adsız,
    Yoksa Dalaman'da yaşayan, tahmin ettiğim Sevi misiniz? Öyleyse bütün kitapları yollayabilirim:)))
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  13. Şeyi söylemeyi unuttum :)

    Zenne var ya, onun senaristi (ve yonetmeni) Caner benim cocukluktan beri yakin arkadasim. Mehmet'i de onun sayesinde tanidim. İkisini de cok severim.
    Film yorumunuzu da okudum :)

    Sinemasi, okumasi, sanati bol gunler diliyorum.

    Sevgimle.

    YanıtlaSil
  14. Keşke şu bozuk kol saatleri gitmeseydi. Saat içindeki objelere ihtiyacım vardı:((

    YanıtlaSil
  15. nE GÜZEL SİZ BAŞLAMIŞSINIZ BİRDE BEN BAŞLAYABİLSEM. sÜREKLİ ERTELİYORUM.

    YanıtlaSil
  16. Bu nasıl İtalyanca?...Hah ha ha ha ha ha ha ha a a ...

    YanıtlaSil
  17. Sen ne diyosun başlıkta ben anlamadım. Kötü bi şeymi diyosun yoksa yorgunluktan:)))

    YanıtlaSil
  18. Hüznün tadı,
    Hahaha valla küfür değil, çok domestik, çok hizmetçiyim anlamında:))) Ama yorulduğum kesin...

    YanıtlaSil
  19. Zühra,
    O zaman ne diyeyim, darısı başınıza:))

    YanıtlaSil
  20. Dersaadet,
    Ah keşke bilseydim ayırırdım sizin için ama ne yazık ki şu anda mahallenin çöp konteynerinde:))

    YanıtlaSil
  21. Sessiz ve Sonsuz,
    Filmi çok beğendim, beğenmenin ötesinde inanılmaz etkilendim. Arkadaşlarınızın gönlüne sağlık.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  22. Aaa, evet, nasıl bildiniz? Kuşlar söyledi değil mi? Kesin söylemiştirler çünkü biliyorum ki bazen biraz geveze oluyorlar :)
    Ayrıca çok teşekkür ederim, yollamış kadar oldunuz :)
    Bir gün İstanbul'da denk gelirsek, yüzyüze tanışmayı da çok isterim.
    Sevgiler, sevgiler, sevgiler...
    Sevi

    YanıtlaSil
  23. Ay ben çok güldüm yazdıklarınıza:)) Tabii, bu kadar yorulmanıza değil elbet ama anlatış çok komik:))) Benim bu aralar yaptığım yegane sanatsal etkinlik tüm aile beraber izlediğimiz 'aslan Kral':))) bunada şükür diyorum ama:) hem böylelikle Tenten filminin fragmanını gördüm, harika bir filme benziyoor:) size kolaylıklar diliyor, huzurlarınızdan ayrılıyorum efenim

    YanıtlaSil
  24. Özlem,
    Gülün diye yazdım zaten:) Ama yazdıklarım ayniyle vakî:))Çekmecelerin içinden 5 torba öteberi attım hala boş yer yok, Hızır mı erişiyor nedir?
    Teşekkür ediyor sevgiler yolluyorum efenim...

    YanıtlaSil
  25. Sevi,
    Kuşlarla yazın görüştüm ya cikcik ediverdiler:)) Ben o kuşları çok seviyorum ayrıca, iyi ki varlar, dilerim yavru kuşla da tanışmak mümkün olur. Benden de çok sevgiler...

    YanıtlaSil
  26. ayy Allahım ne güzel yazmışsın sen öyle :) evet Menekşeleri izledim. ayrıca şu makbuzları atmama işini yapıyorum , mantığım aynı "değerli olur" :) ve evet, o nasıl İtalyanca öyle ;)

    Kahve Dükkanı'ndan sevgiler...

    YanıtlaSil
  27. Kahve Dükkanı,
    Sağolasın:) Sakla sakla makbuzları, benimkileri de ekler açık artırmayla satar zengin oluruz.
    Menekşelerin senaryo yazarı aileden olduğu için reklam yapıyorum çaktırmadan:))
    O İtalyanca Leylak İtalyancası.
    Leylak Dalı'ndan da sevgiler...

    YanıtlaSil
  28. Ah be Hocacım, Mor Menekşeler' i Konya yolculuğumun sonundaki yorgunluktan dolayı izleyemedim. Kendime gelince tekrarını hemmen izlerim.

    Çok kitabı olup da komşu gözlerine takılanlar bizdendir :)

    Kendinize iyi bakın.

    YanıtlaSil
  29. Lunacım,
    Şu anda bile tekrarını veriyor TRT. Senaryoyu kardeşimin eşi yazıyor ondan bunca reklam:))
    Komşu gözü değil canım, temizlikci kadın gözü, kitaplık tozu almak zorlarına gidiyor:))
    Özledik seni, yaz artık birşeyler...

    YanıtlaSil
  30. çok güldüm gerçekten, hiç gülesim yokken, sizin de yüzünüzden gülücükler eksik olmasın....

    YanıtlaSil
  31. Seytermem mi hemde keyifle izledim. Levent Bey' e de ayrıca tebriklerimi iletin lütfen ayrıca Müzeyyene' de katılyorum ne çok kitabın var Leylak Apla çok kıskanıyorum seniiiiii:)))

    YanıtlaSil
  32. Ayyyy vallahi çok güldürdünüz beni:)))) ama hepimiz bir Leylak Dalı'yız sanırım:)) kitaplara evet, temizliğe hayır! nasıl diyor siz; idare edecek kadar:))) sevgiler, Handan...

    YanıtlaSil
  33. leylağım, dip köşe temizlik yapmışsın yormuşsun kendini
    ankaraya at kendini bir an önce
    izledim mor menekşeleri şekercim
    beğendim
    öptüm seni

    YanıtlaSil