.

.
.

17 Ekim 2011 Pazartesi

KOMBİN CANAVARI ANTALYA'DAN SESLENİYOR

Fincan: Paşabahçe; Şuşu'dan, kendi gibi şirin.
Kitap : Zemberekkuşu'nun Güncesi/Haruki Murakami; Lale bacıkuşdan ödünç.
Defter: Kağıthane, Yepyeni Fikirler serisi; Seyahatperest Özge'den, teşekkürlerimle.
Ayraç: D&R; bir arkadaştan hediye
Çiçekler: Sardunya'nın hoşluğu
Kalem: İstanbul Modern; neyse bunu kendim almışım:)
Fincanın içindekiler: Jacobs Instant Coffee, süt ve Stevya tatlandırıcı

2011 Sonbahar modası: Arkadaşların hediye etsin, sen kombinle. Bedava mı yaşıyorum ne:))

41 yorum:

  1. Fena değilmiş bu fikir....:)))

    YanıtlaSil
  2. süper Bacıkuş...Ama senn o zarif ,hiç beklemediğin anda karşına çıkıveren, gönlünü pır pır ettiren hediyelerinin yanında sözü mü? olur. Ayol şuna ödünç deme utanıyom...Ne ödüncü yav..
    NİCE NİCE KOMBİNLERE

    YanıtlaSil
  3. Lalem bacıkuşum,
    Ödünç çünkü sebebi var, sana hediye gelmiş. Yoksa rahatlıkla el koyardım merak etme:)) Aramızda ayrı gayrı yok, kitap köpeğimiz olsun:)
    Öperim seni...

    YanıtlaSil
  4. Zühra,
    Denemeni öneririm:))

    YanıtlaSil
  5. pek bir beğendim bu kombini :)

    YanıtlaSil
  6. Güzel bir kombin olmuş:))) Her şey güzel:) İyi okumalar

    YanıtlaSil
  7. Bedava yaşıyoruz, bedava!
    Hava bedava, Su bedava
    ...
    :))

    Gibi gibi...
    :)

    YanıtlaSil
  8. kombinini seveyim senin. :)) fincan ve defter renkleriyle gönlümü fethetti.geçen gün paşabahçedeydim daha görmedim bu fincanları. ben de kendime kedili bir fincan aldım, ben de onunla bir kombin yapayım. filmsever martı dinlenmeye geçti galiba :)

    YanıtlaSil
  9. bayılıyorum sizin kombinlere:) kitap nasıl bu arada?

    YanıtlaSil
  10. Yeliz,
    Sağolasın:))
    Kitap çok güzel tabii ki, tüm Murakami kitapları gibi. Lakin bu ara benim işler o kadar yoğun ki bölük pörçük okuyabiliyorum. Kalın kitaplar sakin ve boş bir zamana saklanıp ara vermeden okunmalı. Ama azimliyim, bu hafta onuna kadar bitireceğim.
    Sevgiyle, Arca'ya geçmiş olsun...

    YanıtlaSil
  11. Kara Kitapcım,
    Festival bitti, bünye filme doydu, biraz ara.
    Evi düzene sokmam lazım heryer kalk gidelim havasında.
    Senin kombini ekliyorum, haydi akalım, öptüm...

    YanıtlaSil
  12. Ekmekcim,
    Çook haklısın bedava yaşıyoruz hakikaten:)) Orhan Veli ileri görüşlüymüş bilmiş adam:))

    YanıtlaSil
  13. Özlem,
    Sağol şekercim, sen de güzelsin:))

    YanıtlaSil
  14. Battodol,
    Çok teşekkürler, sevgiler...

    YanıtlaSil
  15. İnstant cafe'yi çok merak ediyorum, hatta az önce markette instant cafe ile kafeinsiz kafenin arasında gittim geldim, karar veremedim hangisi daha iyi acaba Leylak'cım?

    YanıtlaSil
  16. :)))))))))))))))))))))
    Ece

    YanıtlaSil
  17. sevgili leylak dalı,sizi lalenin bahçesi sayesinde tanıdım..lale gibi siz de harikasınız...size sorum stevya tatlandırıcıdan memnunmusunuz..ve nereden alıyorsunuz...(eczane ya da market)hoşçakalın..(adımı söylemedim bu arada:hülya karasu)

    YanıtlaSil
  18. Adsız (Hülya Hn.),
    Güzel sözleriniz için çok teşekkürler. Stevya tatlandırıcıyı birkaç aydır kullanıyorum ve çok memnunum. en başta kimyasal olmadığı için. Yanılmıyorsam karahindiba bitkisi özünden elde ediliyor, tamamen bitkisel. Toz halinde minik poşetlerde satılıyor ve bir kupa kahveye iki poşet yeterli geliyor. Ben eczaneden alıyorum, 100 poşet bir kutuda 12 lira civarında bir fiyatı var. Bir deneyin isterseniz, ben sadece nescafede kullanıyorum ama çay ya da başka içeceklerde de kullanabilirsiniz, ben diğerlerini şekersiz içerim.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  19. Eceee,
    Benden daha çok :))))))))))))))))))))))))))))))))))))

    YanıtlaSil
  20. Özlemcim,
    Instant cafe bildiğimiz nescafe zaten. Kafeinsizi ben pek kullanmıyorum zira kahve içiyorsam biraz ayıltmalı beni kafeinli olup:) Ama sağlık açısından herhalde daha uygundur.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  21. Ohhh ne güzel ;)

    Kitabı görünce gülesim geldi birden, burda benim gittiğim kitap kulübünde (utanarak söyleyebilirim ki korkunç derecede az kitap okuyan biriyim) üyelerden biri bahsetmek üzere bu adamın kitabını çıkardı herkes aynı anda hiiiiiiii Haruki Murakamiiiiii diye çığlık attı resmen ben de yazardan bihaber olduğum için bön bön baktım tabii ayy çok feciyim bi de utanmadan yazıyorum bunu :P
    neyse gelelim soruma bu kitap nasıl canım önerir misin? veya en iyi kitabı hangisi? bari bir tane kitabını okuyayım da bir dahaki sefere ben de hiiii diye heyecan yapan gruba katılıyım ;)

    YanıtlaSil
  22. Noni,
    Çok tatlısın:))
    Murakami'nin bence en güzel kitabı "Sahilde Kafka" dır. Lakin o da fotodaki kadar tuğla boyutlarındab Daha ince bir kitaını önermemi istersen "İmkansızın Şarkısı" ya da "Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında"yı önerebilirim. Murakami son yıllarda çok tutulan bir yazar, biraz ilginç bir dili var. Gökten balık falan yağdırabilir yani:) Oku bakalım nasıl bulacaksın. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  23. O fincanın çay tabağı altlıkları var bende de ,çok şirin:)
    Kalemin de pembe siyahlısı var...
    Çok uyumlu bir kombin olmuş,devamını bekleriz:)

    YanıtlaSil
  24. Natalicim,
    Normaldir, biz birçok konuda benzerlik göstermiyor muyuz:))
    Sevgiler kocamanından:))

    YanıtlaSil
  25. Kahve, kitap, yağmur sonbahar, arkadaşlardan hatıralar, yok yok daha fazlası bir arada olamaz:)çok güzel görünüyor, afiyet olsun...

    YanıtlaSil
  26. şu İstanbul ayazında içimi ısıttı bu kombin Leylakcığımm. Öpüyorum seni:)

    YanıtlaSil
  27. Hepsi çok güzel..En güzeli dostların yüreğinden kopup gelen hediyeler..Benim de her gün kullandığım minik ajandamın arasında sizi hediyeniz kitap ayracı,tuvalet masamda kırmızı kesem,kalemlerim..zaten onlar olmasa da sizi her zaman hatırlıyorum.sevgiler,Antalya'ya selamlar.

    YanıtlaSil
  28. Sevgili Selma,
    Ne kadar zarifsinz, çok teşekkürler. Umarım bir gün Antalya'ya yolunuz düşer, yine görüşürüz, sevgiyle...

    YanıtlaSil
  29. Judy'cim,
    İçini ısıtıyorsa hergün kombin yaparım sana, hem de en sarısından, güneş gibi:)
    Sevgiler kocaman kocaman:)

    YanıtlaSil
  30. Cimcime,
    Çok teşekkürler.
    En güzeli arkadaşları hatırlatıyor olması zaten...

    YanıtlaSil
  31. Domestic ev kadını modu kopardı beni :)

    YanıtlaSil
  32. Önerilerin için çok teşekkürler canım! O zaman ben ince olanla başlıyım daha ilk kitabında gözüm korkmasın şöyle yavaş yavaş kaynaşıyım yazarla ;)

    YanıtlaSil
  33. iyiymiş valla Leylakım :)

    YanıtlaSil
  34. Funda,
    İyidir iyi, sen de iyisin inşallah?
    :)))

    YanıtlaSil
  35. Noni,
    Evet ince kitapla başlamak iyi olur, "Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında" en uygunu. Sevgiler:))

    YanıtlaSil
  36. Sis,
    Sorma ya, aynen öyleyim ve mutsuzum:))

    YanıtlaSil
  37. Leylak hanım :) HEdiyesiz süprizsiz bu hayatın pek tadı olmuyor. Ne mutlu size ki, bu minik süprizler sayesinde, arkadaşlarınız hep yanınızda.

    YanıtlaSil
  38. Zemberekkuşunu bugün bitirdim ben de. Bir kaç senedir Murakami okumak istediğim halde denk gelmemişti, İdefix'ten tüm kitaplarını set olarak aldım geçenlerde. Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında'yı ilk okudum, peşinden de Sahilde Kafka'yı. Ben neden sevemedim bu adamcağızın kitaplarını bilemedim ki? Hatta utanıyorum sevemedim demeye bile ama sevemedim işte. Şimdi diğer üç kitabını okumadan önce biraz nefes almak istedim ve Necib Mahfuz-Midak Sokağı'na başladım. İlk yüz sayfa su gibi gitti doğrusu Murakami'den sonra. Bilmem katılır mısınız; Murakami'nin diliyle ve romanlarının kurgusuyla ilgili problemim yok ama neredeyse her iki sayfada bir cinsellikten bahsetmesi (bu durum Zemberek Kuşu'nda bir yerden sonra düzeldi) ve özellikle Sahilde Kafka'da her öğünde tek tek herkesin yediklerini listelemesi sıktı. İnternet aleminde Murakami'yi okurken sıkıldım diyen de bir tek benimdir herhalde. Bir de sahneleri gözünün önüne getirip sırf o sahneye ulaşabilmek için anlamsız olaylar geliştirdiğini düşünüyorum bazen; örnekse Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında'daki kar suyu içirme sahnesi. Aman Allahım ne kadar uzattım lafı, çok özür dilerim.
    Sevgiler, Sevi

    YanıtlaSil
  39. Zeynep,
    Çok haklısın canım, sen de dahil olmak üzere iyi ki varlar. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  40. Sevi,
    Çok hoşuma gitti, ilk kez Murakami'yi sevmeyen biri ve sebeplerin de çok mantıklı. Ama ben yine de onun o absürd hallerini seviyorum. Aynı durum bana da Zülfü Livaneli'nin Serenad'ında olmuştu, cümle blog ahalisi ölüp bayılırken ben nefret ettim kitaptan. Eh işte zevk meselesi, kim ne karışır ki:))
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  41. bende sadece o kitap kitap var.. =)

    derhal alış verişe çıkmalıyım..
    kağıthanenin internet sitesi muhteşem.. ürünleri de bi cumartesi orada geçirmek niyetindeyim..

    o arkadaşlardan gelenleri kombinleme pek keyifli oluyor.. iç ısıtıcı..
    br deee...

    dün pek kulaklarını çınlattım duydun m..
    ikeyaaa evimizin herşeyi diye.. =D..

    sevgilerimle ve keyifle..

    atalet

    YanıtlaSil