.

.
.

11 Ekim 2011 Salı

SİNEMASEVER MARTIDAN HABERLER 2


Pazar sabahından bu yana kesintisiz yağıyor, bazen yukarıdan kovalarla boşaltıyorlar bazen de ancak ahmakları ıslatacak kadar ama sürekli bir şıp şıp hali. Kısacası bıktım, yağmursevenler bana kızmasınlar ama oldum olası yağışlı havadan hoşlanmam, en azından yağmur yağarken evimde olmak isterim; elimde çayım ya da kahvem, kitaplıktaki okunmamışlar arasından çektiğim bir kitap ve hafiften duyulan bir müzik sesi ile birlikte. Lakin festival zamanıdır, izlenecek filmler vardır, kaçırmak yazık olacaktır. O nedenle:

Şemsiyeler elimizde
Biletler cebimizde
Biz gideriz ormana-pardon sinemaya-hey sinemaya
İyi filmi seçeriz
Koltuklara geçeriz
Gözlükleri takarız hey takarız
Film güzel olunca
Ödülü de alınca
Alkışlayıp coşarız hey coşarız  :)

Hehehey, festival komitesi okusaydı bana yılın manzumecisi Altın Portakal'ını verirdi kesin :)


Bugün tek film seçtim kendime, bir Çin filmi: "CAZİBE KANUNLARI". İsmi yine rastgele Türkçeleştirmenin hışmına uğramış, konusuyla ilgisi olmayan uyduruk birşey koymuşlar. Dört ayrı öyküden oluşan çok keyifli bir filmdi, çok beğendim. Eğer sinemalara gelirse kaçırmayın derim.


Yağmur mu şaşırttı beni, şehir değişikliğine uyum mu sağlayamadım nedir, sürekli sakarlık yapıyorum. Bugün önce D&R'da raflardan birini devirip kitapları yere saçtım, sonra sinema gişesinin bankosundaki ıvır zıvırı yerle bir ettim, yetmedi evin yakınındaki markette standda duran asetonları düşürdüm. Tüm bunların sonunda koşturup gelen görevliye kocaman bir tebessüm sunup özürlerimi bildirdiğim için "ziyanı yok" demekle yetindiler yüzüme ama arkamdan kötü birşey dedilerse "ben de onların" diyerek işi bağlıyorum:) Ha aslında daha devamı  da var, arkadaşlarım için aldığım bileti evde unutup gişe memuru kızı epey bir uğraştırmışlığım da oldu dün, ayrıca internetten temin ettiğim biletleri yanlışlıkla en önden aldığımı da iyi ki önceden farkettim de değiştirebildim.


Yarın kısa bir festival arası verip gösterimden kalkmadan "Bir Zamanlar Anadolu'da" filmini izleyeceğim, sonra kaldığım yerden devam. Bakalım ödül alan film gördüklerim arasından mı çıkacak. Bugünlük bu kadar, yarına kadar hoşçakalın...

6 yorum:

  1. hehheh çarptı mı seni Antalya havası... Ben de çok merak ediyorum kimin alacağını ve de hangi filmin...
    Biz de yarın Zero ile filmekimi programı yaptık...
    Çok öptüm Leylakcım

    YanıtlaSil
  2. deliiiii, süper yazmışsın, harika bir şarkı olurdu bu :)))) ama ben yağmurlu havaları pek severim:)

    Kahve Dükkanı'ndan sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Leylakcım bu havalara rağmen sinema(gerçi ben de öyleyim ya)Bravo size:)
    Bir zamanlar Anadolu'da çok iyi bir film...diğerleri gibi bunu da sevdim:)
    Bakalım siz nasıl bulacaksınız?iyi seyirler...
    Manzumeye de bayıldım;))

    YanıtlaSil
  4. yaw o kadar güneş lafı ettik, benim için de ısın dedim yağmurun ettiğine bak sen. Ama durdururmu Leylağı,manuzme süper, süpertabi sen daha süpersin öpüyorum

    YanıtlaSil
  5. Ne büyük keyif olmalı yapmurlu havada, festival filmlerini izlemek .. iyi seyirler :)

    YanıtlaSil
  6. Ankara'da da kocaman kocaman dolular yağmış. Antalya'ya noluyor bilmem. Neyse tam sinema havası olmuş.

    YanıtlaSil