Bugün yorucu, sıkıcı, stresli bir gündü. Sabahtan halletmem gereken ve beni geren birtakım sevimsiz işlerle uğraştım. Gece iyi uyuyamadım (zaten hangi gece iyi uyuyorum ki), sabahın köründe ayağa kalkıp evden çıkmak zorunda kaldım, saatlerce bir kuyrukta bekledim, yoruldum, bezdim, kızdım. Bir ara eve gelip az biraz uyumayı denedimse de pek başarılı olamadım. Akşamüstü yine uzun bir bekleyişten sonra sabahki girişimimi olumlu biçimde sonuçlandırıp rahatladım. O rahatlamanın keyfiyle eve yürüyerek geldim ve bu yürüyüşün rotasını Kurtuluş Parkı'ndan geçirerek bir nevi veda turu yaptım. Batmak üzere olan güneşin altın rengine boyadığı park güvercinleriyle göze pek güzel görünüyordu. (Tıklayın ki büyüsün)
Kimileri havuzun ortasındaki çay bahçesinde batan güne karşı çaylarını yudumlarken kimileri de kendilerine ayrılmış alanda köpeklerini gezdiriyorlardı. Yukarıdaki köpeğe bayıldım, bisiklete binen sahibiyle birlikte koşturuyordu pistin etrafında. Fotoğraf Asu için:)
Sonbahar çiçeklerini dikme çalışmalarına başlanmış bile.
Çekirdek çitlemek ister misiniz? Kabuklarını yere atmayın ama...
Ateş çiçeklerine bir bakış atıp parkla vedalaştık. Eh, elbet buluşuruz yine...
Aaahh Leylakcım önümüzdeki birkaç gün de benim için çekilmez olacak...semptomlarımız aynı şu sıralar..:))
YanıtlaSilhafta ıcı bır parkta turlamak , fotograf cekmek , ne kadar keyıf verıcıdır. sıkıntılı bır gunun ardından ılac gıbı olmustur.
YanıtlaSilhanı demıssınız ya, eve geldım bır ara uyumaya calıstım. Ben ıste o gun ortasında kı uykuları cok sevıyorum..
Leylakçım, atlatmış olduğun sıkıntı(sonuç iyi de olmuş olsa) umarım sağlıkla ilgili değildir.
YanıtlaSilFotoğraf için teşekkür ederim ama
güzel olan tek o değil tabii. Başta ilki (o bir harika) olmak üzere tüm fotolar harika. Akşam güneşi, sen ve kameran (adını unuttum) harikalar yaratmışsınız.
Bu arada Antalya yolu göründü galiba:)
neyseki güzel sonuçlanmış. ne mutlu size.
YanıtlaSilKurtuluş Parkı'nı özledim. Ankara'ya kaçıp orada yaşamak istiyorum. O kadar çok ihtiyacım var ki buna...
YanıtlaSilKurtuluş parkı'ndan geçen sene ekim ayında Ankara'ya geldiğimde bir arkadaşıma giderken geçmiştim içinden değil tabii ayrıca o çay içenlerin olduğu fotoya bayıldım sanki 60'lı yıllardan kalma kartpostal tadında..
YanıtlaSilumarım sıkıntın geçici bir durumdan ibarettir ve seni üzmez...Sağlık ve huzur seninle olsun Leylağım ...
YanıtlaSilŞuan Ankara da olmak için neler neler vermezdim ...Okula giderken hergün önünden geçerdim kurtuluş parkının.Yurda dönerkende bir mola verirdik banklarında.ne güzel yıllardı ve ne güzel bir parktı Kurtuluş parkı :((
Gün batımı yapılan veda ile pek duygusal olmuş,ama Antalya da bir o kadar neşeli karşılayacak seni. Bizim buralarda hala deniz havası var :)
YanıtlaSilSen Antalya öncesi bi hüzünlenmişsin Leylak Dalıcım... Ama bu veda , veda değil ki, sadece bi ara...Ankara seni , senden çok özleyecek... Böyle has Ankaralı nerede bulunur.Her bi taşının tarihini bilen he!
YanıtlaSilLeylakçım; bir kere onlar çekirdek değil 'çiğdem' (izmirli ağzı) bu biiiiir..Bir de o Golden'ı ben de yerim, sadece Asu için olmamış, bu da ikiiiii...:))))))) Fotolar bir harika her zamanki gibi..Bir de halletmiş olduğun sorunun için geçmiş olsun canım. Ben de sağlıkla ilgili olmadığını umuyor ve diliyorum..Sevgiler..
YanıtlaSilLeylaam,
YanıtlaSilBir yukardaki yazının fotoğraflarına meftun oldum. Keki ilk fırsatta deneyeceğim. Senden öğrendiğim portakallı kek çok başarılı olmuştu.
Amma velakin, buradaki fotoğraflar da çok güzel.
Bir de güzelim ateş çiçekleri mahzun kalmasın istedim, yahu!
:))