.

.
.

27 Mart 2011 Pazar

ZAMANI ŞAŞMIŞ GÜN

Ağzımın içine diş köprüsü adı altında Toros dağ silsilesi yerleştirileliberi 5 gün oldu. Alışmam bekleniyordu, alışmadım arkadaş, alışamadım. Hem niye ben dişe alışıyorum, diş bana alışsın ayrıca bunun hazır alışılmışı yok mu? Günlerce ağrı, sızı çek, yemek yiyeme, hatta konuşama, üstüne bir sürü para ver sonra bir de alışmaya uğraş. Ne bela iştir bu yahu. Dişin tohumu olsa, eksek boşluğa, kök salıp büyüse, âlâ olmaz mı Hanımın Çiftliği'nde söyledikleri gibi. Olur, hem de "alîyülâlâ" olur. Velakin kader utansın, yok öyle bir güzellik. İş alışmakla çözülecek illa. Herşeye alışmıyor muyuz zaten? Mozilla Firefox'un yeni versiyonunu yükledim, "sevmedim bunu" deyince oğlum da "alışırsın" dedi. Alışmayacağım işte, hiçbirine alışmayacağım. Yarın gidiyorum bu dişleri elden geçirtmeye; beş gündür çiğnerken yağsız kapı gibi gıcırdıyor, bir yandaki yükseklikten ağzım yamuldu, "s"leri söylerken yılan gibi tıslıyorum, sürekli olarak tükürmek hatta kırmak istiyorum, hayırlısı bakalım, diş mi galip gelecek ben mi?

Şu yukarıdaki Nijeryalı bebeği kızkardeş hediye etti bana bugün; ismi Şetaret. Yalnız ayakkabısının teki memleketinde kalmış, eve gelince farkettim. Öğlen Kitap Fuarı'na bir kez daha gitmek için kızkardeşle sözleşmiştik. Pazar olması ve gece çok geç yatmış olmam nedeniyle 10.30 civarında güne merhaba deyip ağır ağır toparlandım.Geç bir kahvaltı tabağı hazırlayıp bilgisayar başına yerleştim ki ne göreyim, saat 12.30. Şaşkın şaşkın bir kol saatime, bir bilgisayar ekranına bakarken birinin Facebook'a yazdığı yazıdan saatlerin ileri alındığını okudum. Buluşma saatimiz 13.00, gitme sebebimiz o saatte kitaplarını imzalayacak bir arkadaşı görmek.Nasıl fırladım oturduğum yerden, nasıl giyindim bilemedim. Bu yetmemiş gibi bir de telefon edip kızkardeşi alarma geçirdim. Fuara ulaşıp imza standına geldiğimizde ne yazar vardı, ne de bekleyen. Görevlilere sorduk, saat 13.00'de başlayacağını söylediler. Ben kolumdaki saate bir göz attım: 13.30, gayet kendimden emin "Eee yarım saat gecikmiş, saatler ileri alındı ya" deyince hepsi birden gülmeye başladılar. Meğersem yarın olacakmış o eylem. İki ayağımı bir pabuca soktuğuma mı yanayım, rezil olduğuma mı:)

Bildiğim fuarı bir kez daha gezdik bir uçtan bir uca, gezmişken bir-iki kitap daha aldım, sonra standa  imza için gelen arkadaşımla görüştüm. Kitaplarla vedalaşıp gelmişken gezelim diyerek arka taraftaki Hediyelik Eşya Çadırına yollandık. Herzamankinden farklı birşey görmedik gerçi ama vakit geçirmiş olduk, sonra da yanımızda Şetaret, günü bir saat ileride yaşamış olarak döndük evimize. Şimdi Behzat Ç. zamanıdır...

10 yorum:

  1. ne saçma oldu değil mi, sinav yüzünden herkesin kafasını ve saatini karıştırdılar.

    Behzat amirimle çocuklar ne güzel içtiler tekilaları, içim gitti, limonlardan ağzım sulandı vallahi:)))

    YanıtlaSil
  2. Ayy ben unuttum Behzat' ı izlemeyi iyi mi? sinir oldum şimdik

    YanıtlaSil
  3. Şetaret muhteşem bir kadın:)
    Dişlerle aranız sıkıntılı demek:(biraz zaman tanıyın onlara tam yerleşemediler demek ki...
    Gerçekten bu saatleri ileri geri alma muhabbeti çok stresli ,ortak bir yerde buluşabilseler keşke...
    Mutlu haftalar...

    YanıtlaSil
  4. geçmiş olsun diyorum öncelikle..inş tez vakitte alışırsınız..diş sıkıntısı çok kötü bende çok çektim ve çekiorumda..şetarete bayıldım ne güzel bi bebek bu :)
    Saatleri bende bi gün önceden ileri alanlardanım daha dogrusu otomatik olarak güncellemiş kendini kısa bi adapte sorunu oldu bende de..bu arada bahsettiğiniz hangi fuardı merak ettim..

    YanıtlaSil
  5. Berra,
    Teşekkürler canım, diş konusundaki dileğine can-ı gönülden katılıyorum, bugün gidecğim, bakalım ne olacak.
    Bu fuar Ankara Kitap Fuarı ama ne yazık ki pek fakir bir fuardı, yine de kitap kokusu duymak aşkına gittik ama en çok kebap ve soğan kokusu duyduk:)

    YanıtlaSil
  6. Baykuş Gözüyle,
    Değil mi ya, var mı Şetaret gibisi, şen, şatır, şuh ve tek pabuçlu:)))
    Dişler hakikaten sıkıntılı Natalicim, bugün tekrar gideceğim, bakalım ne olacak...

    YanıtlaSil
  7. Sevdacım,
    üzülme yahu, haftaya izlersin, neredeyse yenisi kadar uzun özet veriyorlar. Bu arada fuarda nasıl karşılaşmadık ki:))

    YanıtlaSil
  8. Judy,
    aynen öyle oldu ve piyango da bize vurdu:)
    Behzat ve Harun ikisi de birbirinden alemler:))

    YanıtlaSil
  9. Disler icin cok cok gecmis olsun, az cekmedim ben de biliyorum cok zor ve acili bir surectir... en kisa zamanda laismani diliyorum :))

    Leylak ablacim, sana kocaman sevgilerimi gonderiyorum, destegin icin cok tesekkur ederim, co mutlu oldum ben :)

    YanıtlaSil
  10. İdolümsünüz Ekmekçimle sen bayılıyorum size. Ağrıyı bile güzel anlatan kadın.
    Şetaret pek hoş:)
    Saat ve imza günü için :)

    YanıtlaSil