Kaç gündür en çok hissettiğim organım ağzımın içi. Küçücük yerde kıyamet kopuyor; iki adet çekilmiş dişin henüz geçmemiş yarası, ağrısı yeni son bulmuş bir köpek, sağlı sollu toraman aftlar, alt dudakta anestezi hissizliğinden kaynaklı bir ısırık kesiği ve bugünün sürprizi üst dudağımın ortasında çiçek açan bir uçukla alev alev yanmaktayım. Yiyemiyorum, içemiyorum hatta uzun süre konuşamıyorum. Benim gibi bir geveze için çok zor birşey bu. Çok küçükken, ilkokul iki ya da üçteydim sanırım, bir akşam galiba çok fazla soru sorup konuşmuş olmalıyım ki babam şöyle bir öneride bulundu: "Saat tutayım 15 dakika konuşmadan dur, istediğin kitabı alacağım sana". O zamandan kitap kurduydum ve ucunda kitap olduğu için hayli cazip bir teklifti. "Peki" dedim ve hevesle oturdum bir köşeye, 15 dakika dolsun diye beklemeye başladım ve fakat o hain dakikalar nasıl yavaş geçiyor bilseniz. Bir, iki, üç, beş, gözüm saatte, gelgelelim yelkovan efendi işi yavaşlatma eylemine geçmiş, yürümek bilmiyor. Dişimi sıka sıka bir hal oldum, işin ucunda kitap var ama olmadı, 10. dakikanın sonunda sesimi sonuna kadar koyverip "Ben niye konuşamıyorum yaaaa!.." diye başladım ağlamaya. Ev halkı gülmekten yerlere yuvarlanırken ben kaybettiğim kitabın acısıyla kapıları çarpıp öbür odaya kapatmıştım kendimi. Haliyle ağzımın içinin durumundan dolayı yiyip içememekten ziyade istediğim gibi konuşamamak zoruma gidiyor:)
Esasen bugün yine diş randevum vardı, köprü ayağını oluşturacak dişlerim kesilecekti ama hekimim ağzımın içini görünce halime acıyıp Çarşamba gününe erteledi. Kanal tedavisi yapılmış köpeği ilaçlayıp yolladı beni. İlacın ne olduğunu sorduğumda "çamaşır suyu" diye dalga geçiyor benimle. Tevekkeli değil, diş köküne salındıkça kendine yol bulup beynime gidiyor olmalı ki zihnim pek açıldı bugünlerde, ak-pak oldu, herşeyi hatırlamaya başladım. Bir tertip daha yollarsa doğum anımı bile çıkarabilirim diye düşünüyorum:)
Daniel Pennac'ın yeni kitabına başladım "Okul Sıkıntısı". Yazarın diğer kitaplarından farklı olarak yazılmış, eğitimle ilgili ilginç bir eser, hem eğitimcilerin hem de velilerin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum, ilginç saptamaları var Daniel Pennac'ın.
Hasta olacak gibiyim, demin bir hapşuruk krizine yakalandım, ayrıca heryerim ağrıyor sanki. Keçiler bize de mi geliyor acaba?
Acın nerede ise canın orada imiş. Aman bir de grip filan olma ayol. Hem antibiyotik vermiştir doktor, o koruyordur diye umalım.
YanıtlaSilSenin zihnin hiç kapanır mı? Sen bu gece iyi bir düşün bak hatırlarsın doğumunu:)))
Aman dikkqat et Leylak' cım. Zaten rejimdesin. Bir de tüm bu tedaviler, ilaçlar. Bağışıklık sistemin zafiyete uğramasın. Grip hiç lazım değil şimdi.Bol bol vitamin. Bol bol sıvı. Tabii bünyeyi yormayacaksın.
YanıtlaSilDişler yerini bulsun sen telafi edersin konuşma işini eminim;)
Çok geçmiş olsun :(
YanıtlaSilGeçmiş olsun....diş olayı zordur....inşallah kısa sürede düzelirsiniz.
YanıtlaSil<:(
Cok gecmis olsun...
YanıtlaSilSana nazar değdi galiba Leylak'cım çok geçmiş olsun canım.
YanıtlaSilKitap listeye eklendi:))
Allah sağlık versin canım
YanıtlaSilçokk geçmiş olsun
çok zor iştir diş işi
kolaylıklar diliyorum
aman aman gelmesin keçiler. o kadar karla örtüldünüz. keçi meçi gebermiştir inşallah ya. kar yürüyüşlerinden üşütmüşündür sen leylaam, romantik romantik :P
YanıtlaSilaman aman hemen iç sen büyülü seriden birşeyler :) dikkat et kendine diş işleri zordur seni de yordu eminim zaten pek birşey yemiyordun şimdi daha kötü sen sıvı almaya devam et keçi falan gelmesin sana sevgiler ablam :))
YanıtlaSilAman Leylağım, hasta olmadan önlemini al. Minoset falan gibi bi şeyler iç.
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun , aftlarına lanolin sürersen anında acın biter ve rahatlarsın..
YanıtlaSilÇok geçmişler olsun..Diş işleri zor işlerdir.
YanıtlaSilbu kadar karla oynaşmaktan sonra tabi hastalık gelir gerçi oynamaktan çok mağdurda kaldık yollarda yaa neseee:)) çok geçmiş olsun kendine iyi bak hatta bir duble rakı al çivi çiviyi sökermiş derlerya:)) tabi halk arası çözüm benimki espiri, diş işi çok zor herşey ağızdan geçiyor insan yiyemeyincede keyifle her türlü sıkıntıya maruz kalıyo..kısa sürede atlatman dileğiyle..
YanıtlaSilçok geçmiş olsun. bana attığınız yorumlar nasıl iyi geldi. öpüyorum sizi çok çok.
YanıtlaSilDiş acısı çok ötüdür. Geçmiş olsun
YanıtlaSilLeylak Dalım çok geçmiş olsun,çok zor bir durumdasınız,üzüldüm.Ama bunlar da geçecek sonra rahat edeceksiniz inşallah...Çocukken yaşadığınız konuşma yasağı ile yine beni güldürdünüz:))Okuduğunuz kitap da ilginçmiş.İyi haftalar...
YanıtlaSilÇok güldüm sevgili leylak dalı, hem babanın teklifine hem senin on beş dakikayı dolduramamana, babamı hatırlattı bana, o da o tür anlaşmalar yapardı abim de kıs kıs gülerdi köşeden :) hey gidi çocukluk...
YanıtlaSil