Arşivimi kurcalarken buldum yukarıdaki fotoğrafı. Anna Frank'ın hatıra defterinden fırlamış gibiyim. Ne kadar zayıfmışım, 7-8 yaş arası olmalıyım. Bir nişan töreni bu ve ben dansediyorum, kavalyem de kuzenlerimden biri, hem de kız:)) En ilginç olansa şu anda ve hafta sonu sızım sızım sızlayarak bana azap çektiren köpek dişimin yerindeki boşluk. Dişlerime hayretle bakıyorum zaten, ölmüş bir kişi dirilip karşıma çıkmış gibi. Gülümsememin ortaya serdiği o kocaman 4 dişin hiçbiri yok şimdi, hepsi yıllar içinde birer birer yokolup tarihin çöplüğüne karıştılar. Geride bıraktıkları boşluk defalarca farklı şekillerde dolduruldu. Şimdi yeni bir hafriyat çalışması yapmaktayız. Bakalım arkeolojik eser mi buluruz dişetlerimin diplerinde yoksa yanyana dizilmiş cillop gibi gökdelenler mi dikeriz? Gerçek olansa artık hiçbir zaman böyle doğal görünümlü kahkahalar atamayacağım. Bugünkü kesme işlemi dişlerimdeki ağrılar geçene kadar ertelendi. Açlıktan gözlerim dönmüş vaziyette eve gelip çiğnemeden yuttuğum birşeyler yedim tadını falan anlamadan, o da ağzımın içinde 8 şiddetinde bir depreme neden oldu. Geriye kalan sağlam, dolgulu, kaplamalı ne kadar diş varsa sızım sızım sızlamakta. Kendime ikinci bir emre kadar yiyip içmeyi yasakladım.
Bugün gökten kar mı, yağmur mu olduğu anlaşılmayan ne idüğü belirsiz birşeyler düşüyor, üstelik şemsiyelerin tellerine kasteden bir de rüzgar var. Hava da hayli üşütücü, diş hekiminin muayenehanesine gidip gelene kadar soğuktan dişlerim iyice ağrıdı. Kısacası "baharı beklerken ömrüm kış oldu" gibi bir durum var dışarda. Biz cemreler düştü diye sevineduralım, kışbaba "Daha gitmedim, buradayım ha!" diye parmağını sallıyor. Yarına heryeri bembeyaz eden bir kar yağarsa şaşmam.
Dün ilerleyen saatlerde "Blue Valentine"i izledim, fena değildi ama çok da bayılmadım. Şimdi vizyondayken kaçırdığım Çağan Irmak yapımını izleyeceğim: "Prensesin Uykusu".
Bitirirken bir kez daha: Bloguma Dokunma, hatta sadece benimkine değil kimsenin Bloguna Dokunma...
Bitirirken bir kez daha: Bloguma Dokunma, hatta sadece benimkine değil kimsenin Bloguna Dokunma...
Çocukluk nedir desem verilecek en iyi yanıtlardan biri bu resim;neşe, mutluluk, umut saçılıyor fotoğraftan:))
YanıtlaSilVitamin al biraz bâri. Rejimin üstüne güçsüz düşmeyesin. Kıyamam yaa..
YanıtlaSilGeçmiş olsun Leylakcığım.
YanıtlaSilGeçmiş olsun Leylak' cım. Can yakıcı ve sıkıcı işler. Kesilen dişler. Tek tesellin, bu sayede vereceğin 3-5 kilo bir de her şey bitince duyacağın rahatlık olabilir.
YanıtlaSilAslında benim de gitmem lazım. Belki kilo vermek için bahane olur.
Asucum sağol,
YanıtlaSilBiraz uzun sürecek geçmesi, durum onu gösteriyor. Ne yapalım Allah başka keder vermesin. Aslında diyetime engel bu durum, çatur çutur salata yememi engelliyor, püre, iç ekmek, muhallebi gibi şeyler de diyeti bozuyor. Yiyemeyince düzen de bozuluyor ama yapılacak bişey yok. Valla ihmal etme dişlerini zira benimkiler perişan halde...
Nalancım,
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Bebişe doyamadın, İstanbullu oldun iyice. Hadi gel artık, özlettin:)
Nedretcim,
YanıtlaSilSağolasın. Ne yapacağımı şaştım valla, bu kadar zor alacağını hesap etmemiştim...
Çenebaz,
YanıtlaSilDeğil mi? Bu resmimi ben de çok severim, çok neşeli bir fotodur:)
Diş aynı diş olabilir tesadüfen.
YanıtlaSilAncak gülümseme ve gözlerdeki ışık da aynı ve bu tesadüf değil.
:))
Çok geçmiş olsun, Leylağım. Gerçi kesik diş geçip gidecek bir şey değil ya, yine de bir an önce bitsin bari!
Dokunulmuş blogumun derin kuyusundan sevgiler sana.
:))
Ekmekcim sağol ya, ne tatlısın:))
YanıtlaSilEvet bir an önce bitse iyi olacak ama öyle gibi görünmüyor. Diş kisti ameliyatı bile geçirmem gerekecek. Ağzım perişan anlayacağın. Neyse Allah başka keder vermesin.
Bloguna da sana da kocaman sevgiler...
Geçmiş olsun Laylak Dalı, O resimlerden bende de var. Eskiden ne modaymış kız kıza dans :))
YanıtlaSilMavi Balon,
YanıtlaSilSağol canım. Evet ne komikti ya. Sadece çocuklar değil büyükler de kızkıza dansederdi:))
Sizi okumayı çok özlemişim.Bugün uygun DNS buldum ve keyfime ulaştım...
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun , dişleriniz inşallah alışabileceğiniz ölçüde olur ve garipsemezsiniz.Sevgilerimle
çok geçmiş olsunnnn
YanıtlaSilBu disler epey bir yoracak seni galiba:(
YanıtlaSilleylak dalıcım, o gözler hep aynı bakarmış meğer... dişler eskisi gibi sağlam olacak dert etme...
YanıtlaSilPrensesin Uykusunu ben çok sevmiştim...sende seversin eminim bu ıscacık oyküyü...Blue Valantine Gamse çok beğenmişti.
Diş işlerinde kolaylıklar diliyorum.. Mail yazdım sana o konuda.. İçin rahat olsun..
YanıtlaSilDişlerinde ne kadar değişiklik olursa olsun, gözler ve ifade değişmiyor; ışığın aynı ışık, enerjin aynı enerji.. (biz de küçükken kız kıza dans ederdik, demeden geçemeyeceğim) :DD
Prensesin Uykusu'nu izledim ve ben çok sevdim.. Umarım keyifli vakit geçirmişsindir.