.

.
.

4 Mayıs 2010 Salı

BAHAR BİTMEDEN

Ekmekçim, öncelikle bu "JAKARANDA"lar senindir, kabul eyle...

Bütün bir Pazar gününü bahar yorgunluğumla telef ettikten sonra dün sabah ayaklandım. İstanbul'dan briç şampiyonası için gelen bir arkadaşımla buluşmak için şu gördüğünüz manzaranın hemen yanıbaşındaki, turnuvanın yapıldığı otele gittim. Aman da aman katılımcıları görecektiniz; hırs, fers, sinir, stres, gerilim hepsi mevcuttu. Briç konusunda bulmacalarda çıkan "Briçte sanzatunun kısa yazılışı=nt" dışında malumatı olmayan bir Adem kızı olarak bu gergin ortama daha fazla dayanamadım ve terastaki harika manzarayı ardımda bırakarak arkadaşımla birlikte ayrıldım sözkonusu mekandan.

Bindiğimiz tramvay bizi şehrin batı yakasına getirdi. Briççilerin mekanının manzarasından farklı olmayan bir görüntü eşliğinde aç karnımızı doyurup attık kendimizi Antalya'nın bahar bahçelerine. Macerasever turistlerin "parasailing" çalışmaları yaptığı sarı papatyalarla kaplı falezlerin üstünden tepelerine ak bulutlar ağmış Beydağları'na ve Konyaaltı plajlarına karşı bir süre göz eğlendirdikten sonra vurduk Varyant'tan aşağı Beachpark'a doğru. Hava da nasıl sıcak, bereket Varyant'tan sadece iniş gerçekleştirdik, aksi takdirde motorun su kaynatması kaçınılmaz olacaktı. Denize giren epeyce insanoğlu vardı sahillerde, lakin suyun henüz soğuk olduğu düşünülürse benim açımdan cesaret gerektiren bir girişim olarak nitelendirilmektedir bu durum. Muhtemelen suda cıpcıplayan ahalinin çoğunluğu da İskandinav turistlerdi, bir de yaz-kış demeden deniz faslına alışkın yerliler. Sıcağın ve yürüyüşün getirdiği yorgunluğu gölgeli ve bol ağaçlı bir bahçede çay içerek attıktan sonra kayalıkların kuytularına gizlenmiş, yeşillikler arasındaki merdivenleri tırmanarak (zor oldu itiraf edeyim) falezlerin üstüne kurulmuş parka çıktık.

Bu yıl bütün ağaçlar, çiçekler erken erdi bahara, normalde bu ayda açması gereken çiçekler bile solmak üzere. Yukarıda gördüğünüz Ateş ağaçları Mayıs ortalarında açardı neredeyse geçmekteler. İyice dökülmeden sizin için fotoğrafladım, ne iyiyim değil mi:))

Parkta yaptığımız uzun yürüyüşün ardından yorgun bacaklarımızı dinlendirmek, terleyen bünyeyi serinletmek için şu gördüğünüz çınarların altındaki patika yoldan geçerek Kır Kahvesi'ne yerleştik. Hafif hafif esen bir rüzgarla çay-sohbet ikilisi eşlik etti burada bize.

Son olarak arkadaşımı tramvaya bindirmek için geldiğim durakta şu manolya ağacını gördüm, çiçekleri tepede olup kendini pek belli etmese de yine fotoğraflamaktan ve buraya yerleştirmekten kendimi alamadım. Beni Pazar günü eve kapatan dizlerimden intikamımı aldım ama bugün o da benden rövanş alacak gibi görünüyor. Olsun, dün öyle güzel bir gündü ki bugün evde oturup dinlenmeye değer...

10 yorum:

  1. Harikasın. Resimler beni iyice heyecanlandırdı doğrusu.Ateş ağaçları çok ilginç. O ağaçlıklı yola bayıldım. Lütfen rövanç mövanş deyip de çağırma ağrıları.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Anam ben bu ateş ağaçlarını hiiç görmemişim kıs... Epi bi Antalya anım vardır aslında bi buluşup yad edelim...

    Bu gün ben de evdeyim leylak dalıcım, yürüyünce ayağım ağrımaya başladı , çatladı mı patladı mı? acep...

    Babam da katılır bu briç turnuvalarına hiç kazandığını görmedim ama heheheh

    YanıtlaSil
  3. Leylakcığım, çok teşekkürler!
    Meğer ben bilirmişim jakarandayı da, adını bilmezmişim!
    Çok güzeller, sağolasın.
    :))

    YanıtlaSil
  4. Leylakcığım o ne enfes fotoğraflar öyle,içim açıldı, gerilen daralan yüreğim ferahladı. Hele hele deniz; atlamak geldi içimden.

    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel fotoğraflar. Özellikle parkdaki yürüyüş yolu çok dinlendirici görünüyor.
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. baharın güzelliklerini ve doğayı çok güzel fotoğraflarınız ile ölümsüzleştirmişsiniz yine..sayenizde oraları gezmiş,görmüş,güzellikleri yaşamış gibi oluyorum.sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. tamam mekanlar güzel, ama fotoğraflar çok çok güzel.güzellik görenin gözündedir. :))) ben de antalya'da olmak istiyoruuuuum!!!

    YanıtlaSil
  8. bun negüzel manzaralar böyle
    içim açıldı

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel hepside. Ama bişi dicem, ben Ankara yazılarınızı daha mı çok seviyorum ne ...

    YanıtlaSil
  10. Fotoğraflar harika, burda buz gibi oldu hava içim ısındı azıcık teşekkürler :) sevgiler.

    YanıtlaSil