Gece karanlık, el ayak çekilmiş, çıt yok. Uykuyla uyanıklık arası belirsiz çizgide yuvarlanıp dururken başımın etrafında hissettiğim o iğrenç sesle irkiliyorum: Vızzzz, vızzz, vızzz...
Ses bazen sağ, bazen sol kulağımın dibinde şiddetleniyor; kimi zaman si bemolden, kimi zaman la majörden: Vızzzz, vız da vız...
İstemdışı bir şekilde elim sesin geldiği yöne doğru savruluyor, havayı yelpazeliyorum, sesin ritmi değişiyor: Vıııııııııııııııııııız, vız,vızzzzzzzz...
Derken bilincim bulanıklaşıyor, rüyadayım galiba. Çocuksu bir ses şarkı söylemeye başlıyor:
"Of aman aman bıktım, of aman aman bıktım
Of aman aman bıktım, bu pis sinekten
Of aman yeter artık,
Yok mu bir saniye rahatlık
Çikolatamı çöpe attık
Onun yüzünden"
Ah kıyamam uzun saçlı minik bir çocuk bu, o da ben gibi vızıltıdan muzdarip galiba, yanına gidip elini tutuyorum şefkatle, sinek kovalaya kovalaya kırlarda koşmaya başlıyoruz. Derken çocuk elime daha sıkı yapışıyor, şarkı değişiyor:
"Okumayı öğrensem
Anneme mektup yazsam
Evimize dön desem, dönmez mi?
Trenimi de versem, gelmez mi?
Oy anam, oy anam anam oy, oy anam oy"
Çocuk beni anası mı sandı ne? O "Oy anam oy" diye inlerken arkada bir sivrisinek korosu "Vız vızvız vız, vız vızvız vız" diye vokal yapıyor. Bir yandan vızıltıyla cebelleşip neden olduğunu anlamadığım bir şekilde orama burama tokatlar indirirken bir yandan da bu sesi nereden hatırladığımı düşünüyorum. Uzunca bir vızıltılı düşünme seansı devam ederken çocuk kah "Of aman aman bıktım", kah "Oy anam oy" sesleri arasında etrafımda döneniyor. "Tabii, Arda Kardeş bu yahu, 70'lerin başında mecbur bırakıldığımız çocuk sesli işkence" diye cevabı bilip büyük ikramiye olan Shelltox sinekkovucuyu kazanacakken telefonun alarmıyla gözlerimi açıyorum. Şükür Arda Kardeş kabusu bitti.
Korku Filmi Part 2:
Yüzümü yıkamak için banyoya gittiğimde aynadan bana bakan diken saçlı, şiş yüzlü hatunu tanımakta zorlanıyorum. Eh, kolay mı, Arda kardeşli, sivrisinekli bir gece, metamorfoza uğramam normaldir. Ama o da ne? Ben kızamık olmuşum; yanaklarım, çenem, burnum kırmızı beneklerle kaplı. Ateşim de var mı diye panikle elimi alnıma götürürken ayılıyorum, bu yaşta kızamık olmam imkansız, hem annemin söylediğine göre küçük yaşta, hem de oldukça ağır atlatmışım kızamığı. E, bunlar ne o zaman? Derken zihnim berraklaşıyor, bütün gece rüyamda gördüğüm sivrisinekler meğer dünyamdaymış. Ben Arda Kardeş'le elele kırlarda koşarken onlar benim yüzümde kendilerine ziyafet çekmektelermiş. "Gözün aydın" diyorum kendi kendime "Sivrisinek sezonu açıldı". Müsebbibi karşı apartmanın sahibi Almanyalı'nın karısıdır. Günaşarı yıkadığı apartman bahçesi ve araba sayesinde sokağı sele verip suların gölcükler oluşturmasına neden olursa bütün yaz vızıltılı bir ısırık seansı bizi bekler. Bütün enerjimi toplayıp tüm sivrisineklerin onların apartmana gitmesi için düşüncemi yoğunlaştırıyorum. Dilerim faydası olur.
Konuyu herşeyi bilen atalarımızdan özlü bir söz ile bitireyim: "Anlayana sivrisinek saz, anlamıyana davul zurna az".
Pek uymadı gerçi ama en azından sivrisineği cümle içinde kullanmış oldum. Kalın sağlıcakla.
Görsel: Buradan
Ses bazen sağ, bazen sol kulağımın dibinde şiddetleniyor; kimi zaman si bemolden, kimi zaman la majörden: Vızzzz, vız da vız...
İstemdışı bir şekilde elim sesin geldiği yöne doğru savruluyor, havayı yelpazeliyorum, sesin ritmi değişiyor: Vıııııııııııııııııııız, vız,vızzzzzzzz...
Derken bilincim bulanıklaşıyor, rüyadayım galiba. Çocuksu bir ses şarkı söylemeye başlıyor:
"Of aman aman bıktım, of aman aman bıktım
Of aman aman bıktım, bu pis sinekten
Of aman yeter artık,
Yok mu bir saniye rahatlık
Çikolatamı çöpe attık
Onun yüzünden"
Ah kıyamam uzun saçlı minik bir çocuk bu, o da ben gibi vızıltıdan muzdarip galiba, yanına gidip elini tutuyorum şefkatle, sinek kovalaya kovalaya kırlarda koşmaya başlıyoruz. Derken çocuk elime daha sıkı yapışıyor, şarkı değişiyor:
"Okumayı öğrensem
Anneme mektup yazsam
Evimize dön desem, dönmez mi?
Trenimi de versem, gelmez mi?
Oy anam, oy anam anam oy, oy anam oy"
Çocuk beni anası mı sandı ne? O "Oy anam oy" diye inlerken arkada bir sivrisinek korosu "Vız vızvız vız, vız vızvız vız" diye vokal yapıyor. Bir yandan vızıltıyla cebelleşip neden olduğunu anlamadığım bir şekilde orama burama tokatlar indirirken bir yandan da bu sesi nereden hatırladığımı düşünüyorum. Uzunca bir vızıltılı düşünme seansı devam ederken çocuk kah "Of aman aman bıktım", kah "Oy anam oy" sesleri arasında etrafımda döneniyor. "Tabii, Arda Kardeş bu yahu, 70'lerin başında mecbur bırakıldığımız çocuk sesli işkence" diye cevabı bilip büyük ikramiye olan Shelltox sinekkovucuyu kazanacakken telefonun alarmıyla gözlerimi açıyorum. Şükür Arda Kardeş kabusu bitti.
Korku Filmi Part 2:
Yüzümü yıkamak için banyoya gittiğimde aynadan bana bakan diken saçlı, şiş yüzlü hatunu tanımakta zorlanıyorum. Eh, kolay mı, Arda kardeşli, sivrisinekli bir gece, metamorfoza uğramam normaldir. Ama o da ne? Ben kızamık olmuşum; yanaklarım, çenem, burnum kırmızı beneklerle kaplı. Ateşim de var mı diye panikle elimi alnıma götürürken ayılıyorum, bu yaşta kızamık olmam imkansız, hem annemin söylediğine göre küçük yaşta, hem de oldukça ağır atlatmışım kızamığı. E, bunlar ne o zaman? Derken zihnim berraklaşıyor, bütün gece rüyamda gördüğüm sivrisinekler meğer dünyamdaymış. Ben Arda Kardeş'le elele kırlarda koşarken onlar benim yüzümde kendilerine ziyafet çekmektelermiş. "Gözün aydın" diyorum kendi kendime "Sivrisinek sezonu açıldı". Müsebbibi karşı apartmanın sahibi Almanyalı'nın karısıdır. Günaşarı yıkadığı apartman bahçesi ve araba sayesinde sokağı sele verip suların gölcükler oluşturmasına neden olursa bütün yaz vızıltılı bir ısırık seansı bizi bekler. Bütün enerjimi toplayıp tüm sivrisineklerin onların apartmana gitmesi için düşüncemi yoğunlaştırıyorum. Dilerim faydası olur.
Konuyu herşeyi bilen atalarımızdan özlü bir söz ile bitireyim: "Anlayana sivrisinek saz, anlamıyana davul zurna az".
Pek uymadı gerçi ama en azından sivrisineği cümle içinde kullanmış oldum. Kalın sağlıcakla.
Görsel: Buradan
Iyyy! Ççocukluğumun kabusudur sivrisinekler ve ısırıkları.
YanıtlaSilAcayip alerjik bir bünyem vardı ve kabarıp kaşınırdım.
Aman duymasınlar, son senelerde beni pek tercih etmez oldular da, eskisi kadar delirmiyorum.
geçmiş olsun
YanıtlaSilAhahah yeryer gülme krizine girdiğim bu poosta taptım! =D
YanıtlaSilBeni de cok sever bu vizvizlar :)vizvizsiz geceler dilegimle,sevgiler.
YanıtlaSilYazlığa gidince,en yakın arkadaşlarım nedense Sıtma Savaş Derneği'nde çalışanlar oluyor.Haa bir de Belediye görevlileri.Hemen hergün telefonlaşıyoruz.Genellikle de ben arayıp imdaaat diye bağırıyorum.Gelip ilaçlıyorlar ama nafile...
YanıtlaSilSivrisinekler her yaz bizi yeniyor ve kupayı alıyor.
Leylak Dalıcım, neyseki bu konuyla çok iyi savaşan bir Belediyeye sahibiz.( bak iyiliklerinide söylüyos dimi, yiğidi öldür hakkını yeme demişler) Düzenli olarak her akşam ilaçlanıyos, bi de bahçeler, depolar, ardiyeler varsa gelip onlarıda fısfıslıyolar. Sana sormuyolar, sen otururken bahçende diyelim, gelip müştemilatın neyin varsa onun kapısından, kapısının altından astoronotlar geliyo fıs diyo gidiyo:)) Emmeee Beyoğluna gittiğimde her tarfım delik deşik gelmekteyim. Orada da vücut losyonu sürüyorum çaresiz.
YanıtlaSilKıs benimde bi sivrisinek hikayeli yazım var , niyeyse en çok tık alan yazılarımdan biri hehehe du linkini verem sana accık bekle...
haha linki bulup geldim:))http://laleninbahcesi.blogspot.com/2008/07/evden-bi-de-sivrisnek-hikayesi.html
çok öptüm Leylak Dalıcım
Yara yapana kadar kaşımadan da geçmez o hainin ısırığının kaşıntısı. Geçmiş olsun.
YanıtlaSil