Ve Leylak Dalı uzun bir aradan sonra dikiş makinesinin başına oturup bir çanta dikti. Biraz sıkıntıdan gerçekleşti bu eylem. Evimden uzakta olmanın getirdiği bir emanet yaşama duygusu içimi sıkıyor, yaşadığım yer ilkgençliğimin geçtiği baba evim olsa da, eşim ve oğlum yanımda olsa da insan evinde özüne dönüyor galiba. Alıştığım eşyalar, alıştığım odalar, alıştığım ışık, alıştığım çevre yok, bu da benim gibi alışkanlıklarına bağlı birini huzursuz ediyor doğal olarak. Ama Antalya'nın cehennemî yazından kaçmak ve oğlumun yanında olmak için bir süre daha uzak kalacağız evden. Okumak, gezmek, bilgisayar bir yere kadar oyaladı, değişik birşey yapayım dedim ve oğlumun giymediği bir kot pantolonunu mülkiyetime geçirdim. Kafamda modeli oluşturdum, gerekli malzemeleri aldım ve açtım annemin 55 yıllık emektar dikiş makinesini.
İlk hissettiğim şaşkınlık oldu, bu makineye oturmayalı o kadar uzun bir zaman olmuş ki, gördüğüm şey yabancı geldi bir an bana. İpliği nerelerden geçireceğimi şaşırdım. Makinenin tabla
sına ta benim çocukluğumda yapıştırılmış yandaki "Kaplan terbiyecisi kadın" çıkartmasını görünce eski bir dostu görmüş kadar heyecanlandım. Halbuki neler neler diktim ben bu makinede, annemden görerek, tamamen doğaçlama bir şekilde. Burda dergilerinin de yardımıyla çeşit çeşit giysi, kendime, anneme, kızkardeşe. Ama ellerimdeki, "Carpal Tunnel Sendrom"un yarattığı uyuşma nedeniyle dikiş dikmekten vazgeçtiğim gibi en basit ev işleri bile beni zorlar olmuştu. O yüzden bu çanta çok uzun zamandır diktiğim ilk şey olma şerefine erişti.
Çantanın gövdesi pantolonun paça kısmından, arka cepleri sökerek astarının kumaşıyla süsleme yaptım, üzerine de astarın desenine uygun renk renk düğmeler diktim. En çok düğme dikerken zorlandı ellerim. Çok fazla uyuştu, o yüzden 1-2 gün ara verdim dikiş işine.
Çantanın gövdesi pantolonun paça kısmından, arka cepleri sökerek astarının kumaşıyla süsleme yaptım, üzerine de astarın desenine uygun renk renk düğmeler diktim. En çok düğme dikerken zorlandı ellerim. Çok fazla uyuştu, o yüzden 1-2 gün ara verdim dikiş işine.
Astarı yerleştirmeden önce çantanın tabanına, dik durması için mantar ve mukavvayı yapıştırıp kot kumaşıyla kaplayarak destek yaptım. Sonra da cepleri dikip hazırladığım astarı yerleştirdim.
Son olarak saplarını yapıp tamamladım. Ben beğendim şahsen eserimi ve de sevdim bu işi. Biraz daha koyu renk bir kot pantolon daha mevcut elimde, o da sırasını bekliyor.
Dikiş makinesiyle bu kadar yakın plan çalışınca haliyle annemi andım durdum sürekli. Bu şiir onun için, umarım gittiği yerde sesimi duyuyordur:
Özer ARABUL
Öyle özledim ki seni
Kurşun dökülür gibi suya
Dibe çöktüm
Sesi uçtu yüreğimin
Yüzümde birden
Akıyor toprağa gün
İncecikten kan gibi
Siner yüzün
Akşamıma
Kurşun dökülür gibi suya
Dibe çöktüm
Sesi uçtu yüreğimin
Yüzümde birden
Rüzgar boşluğu
Akıyor toprağa gün
İncecikten kan gibi
Siner yüzün
Akşamıma
Özer ARABUL
Çanta harika olmuş ellerine sağlık. Kopye çekip aynısından yapabilirim değil mi)
YanıtlaSilAnnen nurlar içinde yatsın.
Sevgiler
Sağol canım... Aynısının tıpkısını bile yapabilirsin, sefan olsun.
YanıtlaSilSevgiler.
Draje şekerleme gibi olmuş:) Atıveresim geldi ağzıma düğmeleri :) Allahım bayıldım, bayıldım. Ne kadar canlı, ne kadar çılgın, ne kadar bıcır bıcır :) Ellerine sağlık; düğmeleri ben dikerdim ama beğenir miydin bilemem :/
YanıtlaSilBen de öksüzüm artık :( Sarılıp ağlayalım mı ve ne zaman??
Gülencim, ne zaman istersen sarılıp ağlarız ama bence sarılıp gülelim. Sen ne zaman müsait olursan buluşalım, ben uyarım. Sen belirle gününü, bu hafta bile olabilir, mailleşelim. Öptüm...
YanıtlaSilLeylak Dalım bence sen bırakma o makineyi elinden yap aç bir dükkan pasajda falan alalım yani.
YanıtlaSilçoook başarılı :)
YanıtlaSilellerin sağlık astar kumaşa bayıldım şeker gibi düğmelerle de pek uyumlu olmuş
YanıtlaSilÇok güzel olmuş.Elinize sağlık:)
YanıtlaSilSeni ne kadar iyi anliyorum biliyor musun?
YanıtlaSilNe yazik ki benim baba evim yok artik...
Ben de bugunlerde Suzan Hanimin makinesini odunc alip kizin evinde buldugum bir pamuklu havluya benzer carsaftan bir de gelirken yanimda getirdigim havlu kumastan bir banyo bir de havuz icin iki bornoz dikiverdim.Kalip filan da yok pratuk pek yapamazdim ama oldu.Ne demisler ;Ihtiyac en iyi ogretmendir'
yarin da carsaflarini yatagina gore kucultup lastikleyecegim.Yahu burada bir makara 3 dolar sasirdim.
Unuttumyazmayi Gulenle bulusunca ben de varmisim gibi gezin,hatta bir fincan da benim icin cay icin:)))
YanıtlaSilçok beğendim çantanı canım,ellerine sağlık.sevgilerimle...
YanıtlaSilHocam ellerinize sağlık,gerçekten çok güzel olmuş.
YanıtlaSilTeyzeme Allah rahmet etsin :(
Kitap çok güzel,ben de yeni bitirdim.----->
Sevgilerimle Zehr@
Sevgili arkadaşım, (bak bu sefer canım demedim!!!!) ellerine sağlık, gerçekten çok şeker olmuş.
YanıtlaSilAh işte eskilerden genç bir kadın ::))..Bakın nasıl da biliyor makinanın iyisini.Vallahi singer"in resmini görmeseydim şöylee gözucuyla bakıp geçeceğim bir blogtunuz sıradan..Yok hayır nasıl ki singer"i gördüm duraladım.Çünkü evde annemin makinasının kardeşi bu.Eee kardeşe bir selam vermeden geçmek olabilir mi?Mümkün değil, olmazzz!..
YanıtlaSilBizim evdeki singer el tipi,ayakla kullanılmıyor.Çevirmek için bir kolu var ve hareketi bu kol sayesinde elle veriliyor.Çok hoş bir muhafazası vardır.Tıpkı tonuzlu bir bina gibi kemerli biçimde yuvarlatılmış eski bir bavul görüntüsünde kabı.Bu kabın kulpundan tuttunuzmu makina ile heryere seyahat mümkün.Teyzemin kıyamayıp bize verdiği ayakla kullanılan bir singer makina daha var.Mobilyası epeyce cilasız fakat sağlam.Sizin ve az önce benşm anlttığım makinadan daha eskidir o makina.Ve ne yazık evde istenmeyen çocuk durumunda.Babam ve ben atılmasına karşı direnmeye uğraşıyoruz fakat yeni nesiller pek eski kıymeti bilmediklerinden hurdacıya verilmesi taraftarılar (çok beklerler vereceğimizi.Ben yaşadıkça kılına bile dokundurtMAM)..iŞTE BÖYLEYKEN BÖYLE..
...
El işi yaptığınız ürün çok güzel.Biraz da yeni nesil sizlerin sabrına sahip olabilse keşke..Yeni ürünlerinizi zevkle,sağlıkla yapmanız dileğimle.Sevgiler,saygılar.
Beğenileriniz için müteşekkirim arkadaşlar, benimki bir vakit geçirme olayı, iyi de oluyor, terapi gibi.
YanıtlaSilZafer bey bence bu eski makineler işçiliğiyle, zerafetiyle bir sanat eseri ve korunmayı hakediyor. Güzel dilekleriniz için teşekkürler...
Nurşen'ciğim, çok zevklisin.
YanıtlaSilEmeğine sağlık şahane olmuş.
Yeni buldum sizi ve kahvem elimde yanında da bir dostun muhabbetini dinler gibi okuyorum yazılarınızı. Dikiş makinasına gelince Annem'inde Köhler marka makinası var Didim'deki evinde. Yıllardır elletmezdi bile bana. Genetik olarak Annem'den teyzelerimden gelen bir şey galiba 2 hafta önce Didim'deyken Annem yokken oturdum ve dikmeye başladım. O makina ileride benim olucak biliyorum ama sahipleneceğim günün gelmesinide hiç istemiyorum :(
YanıtlaSilYazılarınız,resimleriniz,balkonunuz,zeytin ağacınız için çok teşekkürler.
şeniz -Angel-
http://mvbln.blogspot.com