Akman'ın sandalyelerini değiştirmişler, hiç hoşuma gitmedi ne yalan söyleyim. Renk aynı kalmış, Akman'ın klasik portakal rengi ama benim gözüm o Nuh nebiden kalma eski sandalyeleri aradı. Bilsem böyle habersizce değiştireceklerini kışın Antalya'ya gitmeden önce vedalaşırdım, hasret gittik birbirimize:) Yahu Akman gibi yılların köklü kuruluşuna bu kadar modern, pleksiglas sandalye yakışır mı, çizilmiş işte karizma. Bir hafiflik, bir yaz rehaveti, sanırsın bozayı lüpletip havuza cuplatacaksın. Benim şimdi gidip Ulus Akman'ı da kolaçan etmem lazım, muhtemelen oraya da bu dandik, transparan şeyleri koymuşlardır, 70'li yılların güneş gözlükleri gibi. Üstelik Ulus Akman'ı Kızılay şubesinden daha çok severim. Beni oraya çeken senelerdir değişmeyen dekoru, derbeder, dağınık havası, fayansları yıpranmış havuzu, o eski havuzu güzelleştiren güvercinleri ve garsonlardaki 657'ye tâbi devlet memuru rahatlığıdır.
Ama asıl Akman'ı Akman yapan aşağıdaki fotoğrafta yer alan iki lezzettir: Boza ve sosisli sandviç. Sıradan bir sandviç aslında, içinde olan yalnızca Rus salatası ve sosis. Gelgelelim başka yerde yediklerimden asla bu tadı alamıyorum, tek kusuru şişmanlığı, yerken zorlanıyorsunuz. Değişmeyen bir Akman klasiği de peçete vermekte pek cimri olmalarıdır, sandviçin altına üzerinde logo basılı iki parça saman kağıt koyup servis ediyorlar, zaten sandviç kilolu, ağza sığmıyor, o kağıt parçasıyla savaş dur döküp saçmadan yemek için. Olsun, hem savaşır hem yerim, yanında da muhteşem boza, sefam olsun...
Görmek istemiyorsan turuncu sandalyaleri Ulus Akman'a gitme.O bozada bizim de katkımız var, afiyet olsun.Canım çekti şimdi :( Özellikle peçete başta olmak üzere Akman'ı hatim etmiş biri olarak seni daha çok sevdim Leylakdalı'm.
YanıtlaSilBu Akman nerdeydi yahu,ben hatırlayamadım bir türlü:-) ama bişey söyliyeceğim ben sandalyeleri çok beğendim:-)rengi çok güzel. sandviç nefis görünüyor.afiyetler olsun.iyi okumalar diliyorum.sevgilerimle...
YanıtlaSilAkman Ankara'da Neslihancım, hayli eski bir pastanedir. Ben antalyada oturuyorum ama ankaralıyım, yaz boyu da ordayım. sandalyeleri başka yerde görsem ben de beğenirdim ama akmana yakıştıramadım:) alışmış kudurmuştan beterdir olayı belki:) sevgiler.
YanıtlaSilÖncesinde nasıl bir yer bilmiyorum ama hoş görünüyor sandalyeler.
YanıtlaSilSevgiler.
Hiç bilmiyordum canım bu havada boza satan bir yerde öğrenmiş oldum :) Pleksiglass sandelyeler yıkılıyor!
YanıtlaSilAaah boza, yaz kış içerim, bayılırım, biterim. akmana bu kadar takık olmamın sebebi de bozasının nefasetidir zaten. İstanbuldaki Vefa bozacısı gibidir ankarada akman. yıllardır alıştığım ve sevdiğim bir yer olduğu için dekorun değişimi rahatsız etti. sandalyelere ondan taktım zaten. hepinize sevgiler...
YanıtlaSilLeylakdalı'm, geç yanıtlıyorum kusuruma bakma ne olur :( biz Akman'a boza yapımında kullanılan mısır unu veriyoruz ama mısır ununu özel yapıyoruz..O mısır ununu piyasada pahalı rağbet görmez ama Akman her şeyin en iyisi ve kalitelisini seçer bilirsin.Ayrıca sahlep ve tarçın da veriyoruz.Üç kuşakıt çalışırız onlarla..
YanıtlaSilGülencim, valla şimdi daha rahat içecem bozaları akmanda o çirkin sandalyelere rağmen:) sen iyisindir umarım, oturma kemiği:) fazla hasar almamıştır inşallah. sevgiler...
YanıtlaSilSelam ;Evet hem Ankara'lı hem emekliyim:)
YanıtlaSilAkman müdavimleri burda buluşuyor diye duyup geldim:) Ulus telekomda çalışıyordum ve sık sık öğlen tatillerinde akmana giderdik.Ben sosisli sandviçini çok severdim.Bir de sağlep. ( demek Gülenciğin de parmağı varmış sağlepteki lezzette) Bozayla pek aram yok.
Yıllardır gitmiyorum Akman'a. Bence güzel olmuş sandalyeleri. Sen Antalya'dan gelince, nostalji olsun istemişsin biraz sanırım, o nedenle pek hoşuna gitmemiş.
Sevgiler