Kendini bahçe sanan balkondaki saksılardan biri. İçinde bir domates fidesi, karta kaçmış, verimsiz, meyvesiz. Çiçek açıp duruyor ama bir türlü meyveye duramıyor. Neredeyse ağaç olacak. Söküp atsak diyorduk ama elimizi şöyle bir yapraklarına sürüp burnumuza götürdük ki, mis gibi bir domates kokusu. Cemal Süreya'nın şiirindeki gibi:
"Keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
Sevmeye devam ediyoruz...
Mis gibi domates kokusu :)) Bence de sirf bunun icin bile sevilebilir :)
YanıtlaSilçiçeği de çok güzel olsun domates olmak istemese de,
YanıtlaSilçiçeğiyle sana veriyor sevgisini
harika
Daha dün, kınalı kuzusunun doğum gününü kutlamış bir annenin, yıllarca bir sürü kınalı kuzunun başını okşamış bir öğretmenin eli, nasıl varıp da ,yaprakları mis gibi domates kokan bir dalı söküp koparabilir toprağından, sırf bir evlat vermedi diye?
YanıtlaSilSevgiler hocam, oğlunuzla mutluluklar...
Evet, yiyemesek de koklamak yetiyor zaten, mis gibi gerçekten.
YanıtlaSilAsuman hanım güzel dileklerinize teşekkürler.
Hepinize sevgiler...
Aynen sevmeye devam, ağacı, dalı,birbirimizi yaşamda karşımıza çıkan herşeyi karşılık beklemeden sevmeye devam.
YanıtlaSilLeylakdalı'm; kimbilir ne kadar üzülüyordur, bir tanecik bile domates veremedim diye ne kadar mahcuptur o. Kısır diye üzerine kuma getirilen kadınların kaderi gibi olmasın onun kaderi..
YanıtlaSilCanım domates gel bi' öpeyim seni :)