.

.
.

26 Aralık 2025 Cuma

ARA-LIK 11 (GÖNLÜM SEHER YELİ GİBİ)

Dün Milattan Önce'den beri tanış olduğum birkaç arkadaşımla yeni yıla erken girdik 😊Kutlamaları ve özel günleri seven bir insanım, hoş bir şeylerle karşılamak isterim ki gelen de hoşluk getirsin. Ben hoşluk yapıyorum yapmasına da yıl da, yaş da bazen hoş şeyler getirmeyebiliyor, yine de pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. "Sen iste de vermezse kendi bilir" derdi bir arkadaşım, o hesap işte. 

Arkadaşlarımın biri onlu yaşlarımdan, diğerleri ise yirmili yaşımın başından beri benimleler. Çocuklarımızın doğumlarına, yaş almalarına, evliliklerine, hatta torunların büyümesine bile şahidiz. Güzel günleri paylaştığımız gibi ölümleri, hastalıkları, kederleri de paylaştık. İyi ki varlar, hep var olsunlar. Yılbaşı konseptli kırmızı bir masa hazırladım, özel yılbaşı pastamdan yaptım, birkaç farklı çeşitle ikramlıkları tamamladım, sonrası bol sohbet, bol kahkaha oldu. 

Yeni yıl planımı da tabaklarda paylaştım ki hep birlikte gülmek kısmet olsun. 

Bugün biraz yorgunum, beden yaşım ruh yaşımla uyumlu gitmiyor ne yazık, "Gönlüm seher yeli gibi daldan dala essem diyor" ama beden "Otur oturduğun yerde kadın, eserken takılacaksın dalın birine, sonra da güm yere" diye parmak sallıyor. E haklı 😂

Adını andık madem dinleyelim mi şarkıyı, Ayşe Taş söylesin: Gönlüm Seher Yeli Gibi

Antalya özüne döndü dündenberi, dün bulutluydu, bugün pırıl pırıl güneşli, aslında çıkıp yürümek vardı ama yazdım ya dünün yorgunluğunu atamadım, kısmet yarına. 2025 bitmeden iki etkinliğim daha var, Devlet Tiyatrosu'nda "Kuşlar" oyunu ve pazartesi günü de Opera Sahnesi'nde "Yeni Yıl Konseri".  

Yeni yılda da sanatsız kalmamak dileğiyle dostlar, bitirirken Akgün Akova "Olsaydın" şiirinden birkaç dizeyle seslensin sizlere:

"sen bir başağın annesi olsaydın
fırınlar hiç sönmez
kimse eksiltemezdi bir gram bile ekmeklerimizden
sen bir dalganın annesi olsaydın
kaybolmazdı gözlerinin önünde
balıkçı tekneleri ve denize giren çocuklar
sen bir bavulun annesi olsaydın
doldururdun içine yola çıkmadan
sevdiğimiz yazarların kitaplarını
sen bir geminin annesi olsaydın
yalnızlık çekmezdi adalar
ufuk çizgisi, kaptanlar, hatta pusulalar
sen bir fısıltının annesi olsaydın
hadi bir kere daha söyle beni sevdiğini
dolaşarak içimizdeki ıssız sokakları..."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder