Sabah kalktım, bilgisayarı açtım, baktım "İnternetiniz sizlere ömür" diyor, "Aaa başlarım internetine yahu, daha evvelsi gün yeni modem aldık, neyin nesi bu?" Merkür retrosu mu var astrolog arkadaşlar, bir el atıverin bakayım. Neyse acil yardım kitini aradım, o da şaştı. "Adaptörden olabilir, başka bir adaptör bul, onunla dene" dedi. Evde iki adaptör bulabildim, ikisinin de voltu yetersiz. Neyse uydu antenininki uyumlu imiş, denedik çalıştı, anladık ki bu defa adaptör cortlamış ama sıktınız artık, yarın hangi konuda arıza vermeyi düşünüyorsunuz sayın internet? Neyse şu anda geçici olarak ödünç adaptörü kullanarak açtım interneti bari yazımı yazayım, sonra iade ederim TV komşuya dedim. Yeni bir adaptör için de sipariş verdim, kargocular bana küfrediyor kesin.
Çelincımızın 5. ve 6. maddelerini birlikte cevaplamaya karar verdim, birincisi biraz olasılıksız bir durum ama bakalım neymiş:
5- Bir suça karışılacaksa aranan arkadaş:
Arkadaşım ikinci aşısını bile iki ay önce olmuş bir insan evladını bu saatten sonra niye suça karıştırıyorsunuz, edebimle oturayım evimde. Suça karışmak gerekirse bünyede mecburen iştirak edecek iki arkadaş var zaten, Cevriye ve Tevriye. Kendileri bizatihi baş suçlu, hiç tereddüt etmezler valla 😃
6-Tatil için en iyi arkadaş:
Bu soruda izninizle kardeşimi arkadaş kontenjanına dahil edeceğim, esasen kendisi en iyi arkadaşımdır zaten. Ve tatile onsuz gitmeyi aklımdan bile geçirmem, tatil demeyeceğim aslında, benim tatil kavramım gezmektir, öyle sahilde saatlerce güneşte yatıp, denize cuplama olayı bana ters. Hem yaşadığım yerde yürüme mesafesinde koca Konyaaltı Plajı, ne işim var denizli-güneşli tatilde. O yüzden bunu gezi-seyahat olarak algılıyorum. Emekli bir insan olarak ebedi tatildeyim ben.
Kardeşimle pandemi öncesi, yazları Ankara'ya geldiğimde geleneksel seyahat planımızı yaparız, hatta bazen önceden yaparız. Genelde 3-5 günlük şehir gezileri ve YHT ile günübirlik geziler olur bunlar. Biletleri ayarlamak, gideceğimiz yerdeki gezilecek mekanları, yemek yenilecek yerleri araştırmak benim görevim. Yol azığını kardeşim yapar. Sonra otobüse ya da trene atlar aman ne güzel bir yolculuk yaparız. Kardeşim beni sabahın köründe dürtüp güne başlatır, bütün gün tabanlarımız şişene kadar gezip yorgunluktan pert yatağa atarız kendimizi, bu defa da yorgunluktan uyuyamayız. Ben uyuyamadıkça yatakta dönerim, kardeşim bana çemkirir "dönüp durma" diye. 4 gün hiç uyumadan gezdiğimizi hatırlıyorum. Kaldığımız kısa süre içinde bir yıllık kahkaha biriktirir, en ücra sokaklara dalar, yüzlerce fotoğraf, onlarca selfie çekeriz. Durmadan tuvalet arar, iyi diye restoranlara girip, ne biçim yemeklerdi diye çıkarız. Müzelerin satış mağazalarını talan eder, üstünde "Falanca Belediye" yazan banklarda, şehrin adını taşıyan koca harflerde mutlaka poz veririz. Bursa'da en berbat İskender'i, Hatay'da en çirkin künefeyi, Niğde'de en sulu Niğde tavayı yemeyi başarır, üstüne de bir ton güleriz. Ben "dizim" diye sızlanırım, o "açım" diye söylenir ama hep birbirimizin nazını çekeriz. Birimizden birimiz mutlaka bağırsaklarını bozmayı başarır, diğerimiz ona "Yine mi?" diye kızar 😃 "Ben ödeyeceğim" kavgaları yaparız. Kısacası hiçbir yolculuk onunla olan kadar beni tatmin ve mutlu edemez. Dilerim bu pandemi tez biter, biz de seyahatlerimize geri döneriz.
Görsel: Buradan
Ha haaa! Astrolog değilim ve fakat izliyorum, tam üstüne bastın Leylakcığım, merkür retro! :))
YanıtlaSilDemek bu defa senin internet bağlantınla bozmuş merkürcük, neyse geçmiş olsun.
Yeni adaptörü bağladık, Merkürden ricam: Başka kapıya, Ekmekçimi es geç :)
SilBir kızkardeş şartmış hayatta gerçekten, bunca yıldan sonra iyice eminim.
YanıtlaSilBence de, her zaman öyle olmuyor sanki ama çoğunlukla, ben o şanslı gruba giriyorum, üstelik aramızda 14 yaş var...
Silkızkardeşlik şahane bir şey. ne güzel anlatmışsınız, okurken benim yüzüm güldü, sanki ben geziyormuşum gibi ferahladım :) tez zamanda yeni yerler keşfedeceğiniz gezileriniz olsun :)
YanıtlaSilAy amin, hepimiz için hem de. Kızkardeşlik gerçekten şahane...
Sil