.

.
.

10 Kasım 2010 Çarşamba

ORNİTORENK Mİ? O DA NE?

Günboyu dilime takıldı şu yukarıda gördüğünüz hayvanın ismi: ORNİTORENK. Yok bu diz ağrısı yaramadı bana, abuklamaktayım. Oturdum ornitorenk, kalktım ornitorenk, yedim ornitorenk, gezdim ornitorenk. Kuaföre gittim saçımı boyatıyorum, adam soruyor: "Nasılsınız?" Neredeyse cevaben "Ornitorenk" diyeceğim, o derece yani. Sonunda indirdim Google'dan muhteşem görüntüsünü ördek gagalı mahlukatın, rahatladım. Bir tane alıp beslesem mi acaba, ya da Frenk'in yerine Müge'ye yollasam o beslese. Şirin ama değil mi? Canıım, adını ne koysam acaba, neyse Müge koysun nasılsa o besleyecek:)

Ornitorenk sabuklaması dışında sabah 9.00'da kendimi balkona attım. Niyetim sirenler çalınca saygı duruşunda bulunmak hem de caddenin o andaki durumunu gözlemek. Ben bunu hep yaparım, annemin mezarının başında Fatiha okurmuşcasına huzur verir bana bu ufacık saygı gösterisi. Ve bugün üzülerek gördüm ki o dakikada onlarca arabanın geçtiği, üç öğrenci yurdunun olduğu koca caddede ne insanlar, ne de araçlar siren sesine kulak bile asmadılar. Yalnızca 34 plakalı bir özel otomobil sağa çekti, içinden inen iki adam siren sesi susana kadar saygı duruşunda bulundu. Koca caddede iki adam ve balkonda kırmızı eşofmanı, taranmamış sabah saçları ile ben, trajikomikti sanki. Bunun lokal bir durum olduğunu düşünerek avunmaya çalışıyorum, diliyorum ki öyledir.

Dizim birkaç gündür daha iyice ya şımardım yine attım kendimi sokaklara. Önce saçlarımı boyattım. Benim saçlar paulownia ağacı gibi, ayda neredeyse üç santim büyüyorlar, 15 günde ayrım yerinden yaşımı ortaya çıkaran bir ipucu görünüveriyor. Üç hafta olmamışken gittim yeniden boyaya. Az konuşan, üstelik alçak sesle konuşan, üstelik pepeme olan ve bir de ağır işiten kuaförümle iletişim kurmam o kadar zor ki. Onun söylediğini ben anlamıyorum, benim söylediğimi o duymuyor. Neyse ki saç modelimi de, saçımın huyunu suyunu da öğrendi de fazla konuşmaya gerek kalmıyor. Saçım bir dahaki uzamasına kadar homojenize hale getirildikten sonra Tunalı Hilmi Caddesi'ne doğru bir yürüyüş yaptım ve bir aya yetecek kadar krapeli platine saçlı hatun gördükten sonra o yakınlardaki, kuzenlerimin cafe-barına uğradım. Kuzen dediysem benden hayli küçükler. Uzun zamandır görmediğim küçüğüyle karşılıklı çay içip hasret giderdik ve ben yüzüne baktıkça ölen dayımı görüp öyle hüzünlendim ki, benzerliği inanılmaz. Dayım benim ağabeyim gibiydi, hem yaş farkımız az, hem de uzun süre aynı evlerde oturduk, ne çok kavga ederdik küçükken. Bir ay sonra genç yaşta gideli 8 sene bitecek, ne diyeyim rahat uyusun. Anneannem ve annem bu dünyada olduğu gibi öbür tarafta da şımartıyorlardır nasılsa onu.

Efendim ortnitorenkli günü sonlandırırken hepinize sevgiler yollamaktayım...

10 yorum:

  1. Leylaaak öldürdün beni :)))
    Ornitorenk ha? hey Allaam ya, hiç bilmezdim. iyi de nereden aklına geldi??

    Yok bana yollama bunu, hiç sevmedim yahu ben bunu. Ördek mi, tavşan mı, kunduz mu, tarla faresi mi olduğu belirsiz, mutant bir havası var garibimin. Töbe töbe..

    Herr 10 Kasım'da aynen senin gibi yapar, balkonda hem saygı duruşuna geçer, hem de kim ne yapıyor diye takip ederim.

    Ayrıca o üç haftada bir sana olandan bana da oluyor. kesinlikle aynı durumdayız :)))

    Öpüyorum :)

    YanıtlaSil
  2. platon bir gün kolunda bir ornitorenkle bara girer kitabını görmüş olmayasın sen. :))

    dün biz işyerinde sirenler çalmaya başladığı an hepimiz işimizi bırakıp ayağa kalktık ve saygı duruşunda bulunduk.benim bıdık akşam töreni anlatıyor.
    anne sayı duruşunda sadece gözler kırpılabilir, bir de nefes alabilirsin.ben ellerimi yana koymadım elimde çiçek vardı ya, aslında kolların da yanda olması gerekiyor. dün akşam oğluşla dersimiz atatürk filmini izledik.bir ara bir baktım gözünden iki damla yaş süzülüyor.

    hangi iş atatürk'ü anlamak ve anmaktan daha önemli olabilir.

    YanıtlaSil
  3. Lokaldir lokal... öyle diyelim...
    Güle güle kullan saçlarını , sefayla uzasınlar... Anneannem saç sefadan tırnak cefadan uzarmış derdi... Anla gari ne kadar sefada olduğunu...

    Ay o hayvan sanki bilgisayar ortamında uydurulmuş gibi bir şey ne o ördek mi tavşanmı ... Bir tek ismi güzel :))

    Seviyom seni başka ne diyem...

    YanıtlaSil
  4. kuaför diyince, bir kere tikli bir kuaföre gitmiştim. bilerek gitmedim tabii, tesadüfen öyle çıktı. arada sırada bütün vücudu kasılıveriyordu adamcağızın. altıma doldurmuştum korkudan kesim bitene kadar. tiki gelecek de şah damarımı delecek diye.

    YanıtlaSil
  5. Çok denişik bir canlı karanlıkta karşılaşsam korkarım çığlık bile atarım kaçarken arkama da bakmam.

    YanıtlaSil
  6. Lokal olması diliyorum ki içim kararmasın..zaten yeterince karanlık ya :)ah saçlar aynen üç hafta olmadan o görünenler beni bıktırıyor bırakayım diyorum ama ayna da kendimle barışamıyorum o zaman ;) bu ne olduğu tam belli olmayan hayvanı da ilk şimdi öğrendim sayende..sevgiler...

    YanıtlaSil
  7. Leylak Ablacığım, bende bu hayvanı Bilge' nin kitaplarından birinde görmüştüm, hala adını söyleyemiyorum.Dün o saatlerde Anıtkabir ziyareti için yeni çıkmıştık, sirenleri duyunca biz ve yoldaki herkes arabalarından indik saygı duruşu için. Çok değil senin iki cadde alt tarafın, lokaldir diyorum o yüzden, üzülme sen, sevgilerle...

    YanıtlaSil
  8. ornitorenk mi?
    nerden aklına geldi
    çok da orjinalmiş
    ismini söylemek de zor :)))

    güle güle saçlarını
    umarım bayram sonrası snei ve saçlarını görme şansına erişirim
    senin o güzel yüreğin taaa bu sayfadan bana sıcaklık veriyor
    öpüyorum seni

    YanıtlaSil
  9. Ornitorenk nereden geldi aklına Leylak'cım hiç duymadım ben de:))
    10 Kasımda Antalya'da bizim sokakta herkes saygı duruşunda bulndu ben de gururlandım bu tablodan sadece bir tane bisikletli bir saygısız yoluna devam etti. Ona sinirlendim ben de.
    Saçlarını güzel ginlerde kullan canım.

    YanıtlaSil
  10. Elimde şu anda "Platon bir gün kolunda bir ornitorenkle bara girer" kitabı var.Okumaya yeni başlıyorum.Ben de merak ediyorum arkasından ne çıkacak diye.Sayende fikir sahibi oldum.Yorumumu kitap bitince aktarırım.Gerçi Noni'nin kitapo hakkındaki yorumu biraz moralimi bozdu ama bakalım ne çıkacak dedim ya.İyi bayramlar.Ayağını kafana takma tokadan başka demiş olayım:)

    YanıtlaSil