.

.
.

20 Temmuz 2010 Salı

ÇOCUKLUĞUN İZİNİ SÜRMEK

Cumartesi günü geçmişimize hoş bir yolculuk yaptık üç arkadaş. Çocukluğum ve ilkgençliğim Ankara Yenimahalle'de geçti. Şimdiki çocukların rüyalarında bile göremeyeceği güzellikte bir çocukluk sundu bize bu semt. Oturduğumuz ev göz alabildiğine uzanan bir kırlık alanın üstündeydi. Bahar geldi mi doyum olmazdı. Arka balkonumuzdan Atatürk Orman Çiftliği görünürdü, öylesine boştu arazi. Buğday tarlalarının arasından yürüyerek İstanbul Yolu'na pikniğe giderdik güle oynaya, taze başakları koparıp sütlü içlerini yiyerek. Gelinciklerin, papatyaların boyverdiği otların arasında deli gibi oyunlar oynardık, ne yakantop dayanırdı bize, ne ip atlama ne seksek. Akşam çöker, balkondan seslenen annelere "Nooolur, birazcık daha" diye yalvarır sonunda çaresiz "Evli evine, köylü köyüne, evi olmayan sıçan deliğine" diye bağrışarak zoraki girerdik evlere. Semt sakinlerinin çoğu memurdu, düzenli, temiz, sakin, insanları birbirine saygılı, şehirden bağımsız, şirin bir yerdi Yenimahalle. Orada gençliğini ya da çocukluğunu geçirenin tutkusu, özlemi asla dinmez.

Ne yazık ki son yıllardaki çarpık kentleşmeden, göçlerden nasibini aldı. Güzelim iki katlı, tek katlı evler yapsatçıların elinde çirkin apartmanlara dönüştü, yeşili azaldı, halkı kozmopolitleşti, görünümü değişti kısacası eski tadı kalmadı. Ama bir tutku işte Yenimahallelilik, vazgeçemiyoruz bir türlü, internette sayısı binlere ulaşan gruplar kurup hiç görmediğimiz kişilerle "mahalle ruhu" dediğimiz şeyi paylaşıyoruz. Cumartesi günü Yenimahalle turu yaptığım iki arkadaşım da çocuklukları, ilkgençlikleri Yenimahalle'de geçmiş, gruplar aracılığıyla tanıyıp bir yılı aşkındır yazıştığım insanlardı. Hem özlemimizi gidermiş hem de dostluğumuzu sanaldan gerçeğe dönüştürmüş olduk. Bizi ençok yukarıda fotoğrafını gördüğünüz ev etkiledi; iki devasa apartmanın arasında çürük bir diş misali, bitkisel hayata girmiş bekliyor, ötenazi bekler gibi. Kimbilir içinde ne hayatlar yaşandı, neler gördü geçirdi.

Ölümünü bekleyen birçok eski eve karşın güzel şeylere de imza atılmış. Taşkın Sokak'ta restorasyon çalışmaları yapılmış, kaldırımlar yenilenmiş, binaların ön cepheleri elden geçirilmiş, eğlence mekanları bu sokakta toplanmış,

Tıpkı 1964 den beri hizmet veren Yenimahalle'nin meşhur meyhane-restoranı "Çalıkuşu" gibi.

Restorasyonun sloganı "Sokakta Hayat Var" olarak belirlenmiş.

Yalnız tuhaf olan binaların sadece ön yüzlerinin yenilenmiş olması. Pırıl pırıl görünen binaya yandan bakınca adeta döküldüğünü farkediyorsunuz. Yine de bu iyi bir başlangıç ve güzel şeyler vadediyor, dilerim devamı gelir.

Pekçok sokağını gezdik eski mahallemizin, okuduğumuz okulların önünden geçtik, yaşadığımız evleri-ki çoğu yıkılmıştı-ziyaret ettik, hala mevcut olan bildik yerleri gördük sevindik. İlk kornet külahı bizlere tanıtan ve ne mutlu ki üçüncü kuşakla hala hizmet veren Vardar Dondurmacısı'ndan aldığımız dondurmalarda çocukluğumuzun tadını bulamasak da kokusunu duyduk sanki. Sadece bütün vesikalıklarımızı çektirdiğimiz "Foto Hülya" ya girip poz vermediğimiz kaldı. Hasılı yeni dostlarla eski günlerde bir gezinti yaptık, buradan her ikisine de sevgilerimi yolluyorum...

27 yorum:

  1. Ne iyi etmişsiniz:)Yıllar öncesine ait anıları tazelemek biraz hüzünlendirse de hoş oluyor. Ankara Yenimahalle ile ilgili benim de anılarım var. Assubay olan bir yakınımızda kalırdık Ankara'da işimiz oldukça. Örneğin, ilkokul yıllarımda bademcik ameliyatım için gitmiştik. Harp Okulu'nda okuyan erkek kardeşimi görmek için ve mezuniyetinde de oradaydık. Semt pazarını, yazlık sinemasını, nedense Ertan Düğme ve Sedef Düğme adındaki dükkanları anımsıyorum en çok. Bir de nefis un kurabiyeleri yapan ve bizim kaldığımız aile gibi çok temiz çok tertipli olan komşu Hatice Teyze'yi.

    YanıtlaSil
  2. benim çoçukluğumda aynı böyle geçti. oyun alanlarımız sonsuzdu.şimdiki çocuklara daracık apartman bahçeleri var.

    YanıtlaSil
  3. ankarayı çok iyi bilemiyorum tabii
    ne eski, nede yeni halini ,
    ama eski olan anıları çok seviyorum. hiç görmemiş olsamda bir mekanın veya ,bir yerin en eski hali hoş hoşuma gidiyor,
    dolayısı ile bu eski anılar da bana heeep iyi geliyor nurşenciğim.
    sanada iyi gelmiş :)

    YanıtlaSil
  4. Gerededen Ankaraya diderken içinden geçerdi yı-ol.Bahçeli güzel evlre imrenerek bakardım.
    Deprem sonrası Ankarada taşınmak için semt düşünürken aklıma geldi...
    sordum güldüler .
    Neden güldüklerini semti görünce anladım

    YanıtlaSil
  5. çok iyi etmişsinizdir ben hep büyüdüğüm yerlerdeyim uzaklaşamadım ama sizin için büyük bir gün olmuş gerçekten

    YanıtlaSil
  6. Ah o duygular bizim yaştakilerin hep duyduğu özlem.Çok imkanlarımız yoktu ama mutluyduk diye düşünüyorum.Son zamanlarda yapılan düzenlemeler arkaları kalsada iyi yine de.Güzel bir gün olmuş,Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  7. ne güzel bir çocukluk geçirmişsiniz.sokaklarda pervasızca koşup oynamak nasıl birşey ben pek bilmiyorum.oğlum da bilmiyor.şimdiki neslin oyun alanı belirli bir alana sıkışmış oyun parkları.benim de 10 yaşına kadar çocukluğum fena değildi sonra izmir'e geldik ve çocukluğum son buldu.belki birgün ben de yahyalı'ya giderim.

    YanıtlaSil
  8. Eski güzel şeylerden elimizde ne kaldı ki. Bizler küçükken büyükler o zamanları beğenmezlerdi, şimdide biz bu zamanları.

    YanıtlaSil
  9. Ne güzel bir gün yaşatmışsın kendine Leylak' cım. Hayatına anlam katmak konusundaki gayretkeşliğine bayılıyorum. Etrafa da sirayet ediyor. Bende de Fatih' teki sokağmız ve liseme gitme isteği uyandı.
    Sevgiler canım...

    YanıtlaSil
  10. Eski kelimesini pek sevmem,bazı şeyler için yaşanmış daha anlamlı gelir bana.Yaşanmış hayatlar,evler,eşyalar gibi.Yenimahalleyi kısmen bilirim ,bende o günlere gittim.Bende çocukluğunu dolu dolu yaşıyanlardanım ne mutluluk anlatamam.Bir gün Ankara da görüşmek dileğimle sevgiler

    YanıtlaSil
  11. İşte son fotoğraf sözün bittiği yer.Bizi öyle güzel anlatıyor ki....
    Evin önünü boyayıp arkasını es geçerek acaba kimi kandırıyoruz....

    YanıtlaSil
  12. Sevgili Begonvilli Ev,
    Yenimahalle'yi, semt pazarını, yazlık sinemayı bilmeniz çok hoşuma gitti. Evimiz o yazlık sinemanın ve pazarın yanındaydı biliyor musunuz? Hele Ertan Düğme'yi hatırlamanıza bayıldım. Hala duruyor inanır mısınız? oradan az iplik, makara, floş alıp yaz tatillerinde sözümona nakış işlemedik:))
    Beni çok sevindirdiniz, sevgiler yolluyorum...

    YanıtlaSil
  13. Düşünce Bahçesi,
    anlaşılıyor ki biz çok şanslı çocuklarmışız, keşke şimdikiler de öyle olabilse...

    YanıtlaSil
  14. Nunucuğum,
    iyi geldi gerçekten, neleri ve kimleri hatırlamadım ki dolaşırken.
    Çok sevgiler yolluyorum canım...

    YanıtlaSil
  15. Nalancım,
    Gerçekten kaçmış tadı Y.mahallenin ama benimki çocukluktan gelen bir aşk, hiç bitmez:)))

    YanıtlaSil
  16. Aylincim ne güzel.
    Sen nereye baksan çocukluğunu görüyorsundur. Neyse ki ben de yılda birkaç kez oralarda dolaşabilme şansına sahibim. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  17. Sevgili Butterfly,
    Haklısın, biraz alelusul yapılmış olsa da yine sokağın çehresi değişmiş, belki zaman içinde arka cephelere de el atılır. Anılarımız koruma altına alınır böylece.
    Sevgiler yolluyorum...

    YanıtlaSil
  18. Kara Kitapçım,
    Denizlili idin değil mi, ah nasıl severim o şehri, ilklerimin şehri. İlk evim, ilk öğretmenliğim, yeni bir çevre, yeni arkadaşlar. Hala hacca gider gibi iki-üç yılda bir gider ziyaret ederiz. O da Yenimahalle ziyareti gibi oluyor.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  19. Muniscim,
    Bir gün senle de gidelim olur mu?

    YanıtlaSil
  20. Asucum,
    Hadi ha gayret, yap bir Fatih turu. Bu arada cuma akşamı İstanbula geliyorum, ctesi bir düğüne katılacağım, lakin çok az kalacağım, görüşmemiz zor olur sanırım. Seni ararım oradan. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  21. Sevgili Gümüşay,
    Uzun süre Ankara'da kalacağım. ayarlayalım bir görüşme. Balkahve ve Mavianne'yi de alırız ve Nalancığımı. Ne hoş olur...

    YanıtlaSil
  22. Sevgili Minik,
    Haklısınız çok garip olmuş. ama en azından bir yerden başlanmış diye düşünüyorum, belki arkası gelir kim bilir?

    YanıtlaSil
  23. Ben de kendini yaşadığı yerler açısından şanslı görenlerdenim.Babam esnaftı,İzmir'de doğdum,büyüdüm,evlendim,Allah -zamanı geldiğinde- son nefesimi de İzmir'de vermeyi nasip etsin inşallah.Ama inanın doğduğum semtten uzağım şu anda ve 40 yılda bir o tarafa işim düştüğünde,doğduğum evin önünden geçiyorum,ne mutlu ki aynı duruyor.Ama çocukluğumuzda devasa gördüğümüz sokaklar şu an daracık gözüküyor gözümüze.İyi etmişsiniz,içinize sinsin.Sevgiler..

    YanıtlaSil
  24. Leylak Dalıcım, benim için Ankara ;Aşağı Ayrancı...Anıtkabir o kadar... valla bi gelsem Ankarayı tanısam artık dimi:))

    YanıtlaSil
  25. Lezzetli Somunlar,
    Ne güzel çocukluk mekanlarınıza yakınsınız ve doğduğunuz evi bile görebilme yansına sahipsiniz. Çok hoş şeyler bunlar. İzmir'le ilgili ne diliyorsanız gerçek olsun (son nefes konusu en gecinden olacak şekilde) diyerek sevgiler yolluyorum.

    YanıtlaSil
  26. Lalem,
    E değil mi yani, Ayrancı, Anıtkabir'den mi ibaret koca Ankara. İstanbulunuz kadar güzel olmasa da sevdiririz herhalde bir sürü blogcu toplaşıp Lale Sultana. Durduğun kabahat, gel artık:)))

    YanıtlaSil
  27. İnsan bir tuhaf oluyor değil mi anı tazeleyince?

    YanıtlaSil