Öğleden sonra aşağıdakine benzer bir görüntü (bunu 3 gün önce çekmiştim) eşliğinde çay ve gözleme ikram ettik bünyeye. Manzarayı yanımda getiremediğim için eve dönerken Birhan Keskin'in son kitabı "Soğuk Kazı" ve bir demet mis kokulu ebrulî karanfil eşlik etti bana.
Ve son kitaptan bir şiir:
"Bir taşın üstüne oturup ufka uzun uzun bakışımız bundan
Evlerimiz sokağımızda bizim üst üste yığılmış, öyle yakınız!
Biliriz yan yana sokulmak bu dünyadaki yoksulluğumuzdan.
Kimine dünya gerek, dünyaya kazzık gerek, çakmak gerek!
Biz dünyada cevize sığdık nasılsa gideceğiz diye burdan."
Ve son kitaptan bir şiir:
"Bir taşın üstüne oturup ufka uzun uzun bakışımız bundan
Evlerimiz sokağımızda bizim üst üste yığılmış, öyle yakınız!
Biliriz yan yana sokulmak bu dünyadaki yoksulluğumuzdan.
Kimine dünya gerek, dünyaya kazzık gerek, çakmak gerek!
Biz dünyada cevize sığdık nasılsa gideceğiz diye burdan."
Harika bir resim, şiir çok güzel çokkk..
YanıtlaSilhem gönüllere hem gözlere seslenmişsin bu gün Leylak Dalıcım...
YanıtlaSilNasıl güzel bir hava var burada anlatamam...
Çook öptüm seni...
bir kadeh rakı ya ada bira kaldırsam olur mu??? çay ya da kahve yerine:)))) program öle de :))
YanıtlaSilŞiir de fotoğraf da şahane ( her zamanki gibi):))
YanıtlaSilpazartesi sendromuma iyi gelsin diye bir şiir okumak istemiştim.işe başlamadan şöyle bir gezinirken ede blog okuyamadığım için ablamın sitesine bir bakayım dedim ve şiirimi buldum. :))) yoksulluğumuzdan sokuluyoruz birbirimize bu kadar.bir ses bir nefes yoksuluyum ben.
YanıtlaSilBu şiir eşliğinde fotoğrafta görülen denize kanat açmak geldi içimden. Ne güzel !
YanıtlaSil