22. gün: Seni ağlatan bir kitap:
Bu soruya tartışmasız tek bir kitap ismi verebilirim, Erdal Öz'ün yazdığı "Gülünün Solduğu Akşam".
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının son zamanlarını anı-belge-anlatı karışımı bir tarzda anlatan kitap bitince "elde var hüzün" kalıyor geriye. Turgut Uyar'ın dizelerinde olduğu gibi:
"Herkes ne zaman ölür
Elbet gülünün solduğu akşam"
Bayramın ikinci gününü de eda etmiş bulunuyoruz. İki dost ziyaretinden sonra Antalya usulü piyaz ve şiş köfte götürüp yürüyüşe gittik. Haydi gitmişken yolüstü milletin öve öve bitiremediği Bitez Dondurma'ya uğrayalım dedik, Antalya'da şube açmış söylemesi ayıp. Pek hoş bir mekan, mavili beyazlı ahşap masalar, sandalyeler. Mideyi yeterince doldurduğumuz için mandalinalı ve karadutlu iki çeşitle yetinmeye karar verdik. Sonuç hayal kırıklığıydı, sıradan bir dondurmacıda yenebilecek sıradan bir dondurma işte, üstü kalsın. Daha da gelmem Davos'a...
bencede 1 numaralı kitap bu, kitabı herkesin okuması lazım
YanıtlaSilLeylağım bu kitabı hep görürdüm ama pek okumaya yeltenememiştim. Demek bu kadar hüzünlü...
YanıtlaSilBu arada hastalıktan ancak gözümü açtım, iyi bayramlarınız olsun canım ablam:)
Benim de çok hüzünlendiğim buna rağmen dönüp dönüp bazı bölümlerini okuduğum kitap.Sonra Nihat Behram 'ın Darağacında Üç Fidan 'nı da aynı hüzün ile okudum.
YanıtlaSilİyi bayramlar ,sevgiler.