17. gün ve sorusu aşağıda, siz bu satırları okurken ben Antalya yollarında olacağım. Akdeniz ikliminde görüşmek üzere:
17. gün: En sevdiğin kitaptan en sevdiğin alıntı:
En sevdiğim kitaplardan birinden diyelim daha doğru olur. Barış Bıçakçı'nın "Sinek Isırıklarının Müellifi"nden birkaç alıntı:
"Sabahları yere yakın bulutların ardında görünüp kaybolan ormana
bakarken kendimi güzel bir şiirini daktilo etmiş Oktay Rifat gibi
hissediyorum. Sigaramı yakarken ağırbaşlıyım. Saçımı geriye doğru
tarıyorum. Çipet çipet çitalinya.*"
"Hayat dediğimiz sadece kimyadan
ibaret. Periyodik tabloyu ezberlesek yeter. Evrendeki en bol iki
elementin, hidrojen ile helyumun, aynı zamanda en hafif iki element
olması her şeyi açıklıyor zaten. Böyle hafif bir evrende anlam ne
arasın? Anlam ağırdır... Dibe çöker. Falcılar bu nedenle kahvenin
telvesine bakarlar."
"Cemil, genç Cemil'in elinde silah olup olmadığına bakmıştı, çünkü
yıllar önce okuduğu Rene Char'ın Seçme Şiirleri'nin önsözünde geçen şu
cümleyi unutamıyordu: "Kırk yaşımızda, yüreğimize yirmimizde sıktığımız
bir kurşunla ölüyoruz." Böyle bir cümleyi okuyup yıllarca aklınızda
tutuyorsanız zaten ölüyorsunuz demektir. Silaha gerek yok."
"Zaten bu dünyada çoğunluğu
herkesin kendisine hayran olduğunu düşünenler ile kimsenin kendisini
sevmediğini düşünenler oluşturur, geri kalanlar ise Vüs'at O. Bener
okurudur."
"Evet yaz gelince sır diye birşey
kalmıyor. Açık pencereler çarpmasın diye pervazlara konulan minderler
dışarı sarkıyor. Binalar insanlara dil çıkarıyor."
"Hayır, o hamleyi bulamadım!
Yazar filan değilim ben Editör Hanım, ben sinek ısırıklarının
müellifiyim. Kitabımı basarsanız arka kapağına da okuyucu için lütfen
şöyle bir uyarı yazın: Hiç acımayacak!"
* "Çipet çipet çitelinya" Oktay Rifat'ın bir şiirinden alıntılama:
Mahallede esen akşam rüzgârında
Bir kuş kafesi gibidir zaman; usul
Usul sallanır arka bahçeye bakan
Penceresinde aşıboyalı evin,
Tütün kokan evin, ekmek kokan evin.
Ve kuş öter: çipet çipet çitalinya.
Güneş batar odalara kapanırız.
Döneriz ağaçlar, evimiz ve dünya.
Mahallede esen akşam rüzgârında
Bir kuş kafesi gibidir zaman; usul
Usul sallanır arka bahçeye bakan
Penceresinde aşıboyalı evin,
Tütün kokan evin, ekmek kokan evin.
Ve kuş öter: çipet çipet çitalinya.
Güneş batar odalara kapanırız.
Döneriz ağaçlar, evimiz ve dünya.
güzel kitaptı ama bana feci dokunmuştu, tamamen kişisel sebeplerden:) ama harbi çok iyiydi.
YanıtlaSilNe güzel kitapmış, hemen idefix-ten sipariş ettim :)
YanıtlaSilBlogunuza ulaşamıyorum, neden?
SilHiçbir sorun yok, lütfen bir daha denermisiniz?
SilNe güzel bir yazı olmuş. Kitabı hemen alıp okumak geldi içimden. Bir Antalya'lı olarak, yazının içinde "Antalya" geçince de ayrıca dikkat kesiliyorum. Çok sevgiler, iyi yolculuklar.
YanıtlaSilbir kaç gündür takip ediyorum .. kitap meydan okuması günlerini.. ne güzel .. nasıl başladı bu etkinlik ?
YanıtlaSilbu arada koca yaz bitti biz bir yudum kahve içemedik karşılıklı ..