Dünkü yazımda Aysun Berktay Özmen'in "Bir Ressamın Bahçe Güncesi" kitabından sözetmiştim. Bazı arkadaşlarım kitabın iç sayfalarını da merak etmişler. Çektiğim birkaç fotoğrafı yukarıya koydum, ne kadar güzel çizimler değil mi? Her sayfa birbirinden hoş resimlerle dolu, ayrıca bahçe işleriyle ilgili çok işe yarayacak bilgiler içeriyor, meraklısına tavsiye olunur. Ben sadece o güzel çizimler için aldım, çok sevmeme rağmen bahçede çalışacak ne gücüm, ne yeteneğim var:)
Dün bizim evde günlerden kızılcık marmelatı idi. Esasında aldığımız kızılcık tam olgunlaşmamıştı, o yüzden haşladıktan sonra bile süzgeçten geçirmek hayli eziyetli oldu. Carpal Tunnel Sendromlu ellerim bugün şık bir uyuşmadan muzdaripler ama olsun, sevdiğin işi yapacaksın arkadaş, sızlanmanın alemi yok. "Elim uyuşuyor" bahanesini hoşuna gitmeyen eylemler için saklıyacaksın:) Esasında kızılcık marmelatı yapmak hem yorucu hem kirli bir eylem. Tezgahın üstü ve tüm duvarlar kızardı (yerlere sıçrayanları es geçiyorum), üstüme de bulaştırdığımı belirteyim, ocak dersen Allah'a emanet ama ortaya çıkan renk ve lezzet yorulduğuma ve pisliğe değdi. Haşlama suyunu da kızılcık şerbetine dönüştürdüm ve hazır elim değmişken bir de elma tatlısı attırdım ki peh peh peh:))) Bildiğiniz gibi değil, inanılmaz alçakgönüllüyümdür...
Tüm bunların üstüne tam kitabımı elime alıp bir kenara kıvrılacağım sırada, saat 22.00'de şak diye elektrikler kesildi. 5-10 dakika bekledim gelir mi diye, baktım geleceği yok balkon kapısından gelen hafif esinti eşliğinde sırtüstü kanepeye uzanıp karanlık tavana bakarak tefekküre daldım. Tefekkür bir süre sonra uykuya dönüştü, toparlanıp yatağa gittim. Açık kalmış elektrik düğmesi nedeniyle tepemdeki lamba yanınca gecenin 2'sinde tefeekkür-uyku karışımı halimden uyandım. 4 saatlik elektrik kesintisi yaşadığımızı anlayıp benden çalınan zamanı geri almak amacıyla kalktım yataktan. Lakin midemde çöreklenip oturmuş bir devenin varlığını farkettim kalkar kalkmaz. Yaz uykusuna yatmış gastritim bir takvim hassasiyetinde çalışır mevsim dönümleri söz konusu oldu mu. İlk ve sonbaharın geldiğini havalardan önce gastritim haber verir bana, çeşitli atraksiyonlar yapar; şişer, ekşir, ağrır, batar, taş gibi sertleşir, kısacası canıma okur. Dün gece de elektrikle birlikte dönüş yaptı vatanına. Ne bando mızıka, ne mehter takımı, ne kılıç kalkan ekibi, hiçbir karşılama töreni yapmadım. Geldiği gibi gitsin diye ağzıma bir çiğneme tableti atıp gerisin geri yattım ve "Behzat Ç"'nin eltimle bir olup "Çok fazla geziyorsun, biraz evinde otur" nasihati verdiği bir rüyaya yuvarlandım. Ne diyeceğinizi biliyorum, cevabı şimdiden vereyim: Üstüm örtülüydü:))
Öyle güzel bir yazı diliniz ve anlatımınız var ki sizi takip etmek ve paylaşımlarınızı okumak büyük bir keyif.
YanıtlaSilSevgilerimle^-^
Âlem kadınsın vallaaaa:))
YanıtlaSilhay allah ya geçmiş olsun:(
YanıtlaSilKızılcık marmelatı zor iştir. Çok güzel görünüyor. Afiyet olsun.
YanıtlaSilresimlerin hepsi suluboya,çok güzel bir kitap değil mi? geçmiş olsun bu arada.seni biraz üzmüş ama sonbaharı yine de çok seviyorum.
YanıtlaSilhah hah hah
YanıtlaSilbehzat komiseri özledin sen kesin rüyalara girdiğine göre
yeni sezon başlar sanırım artık
marmelat süper görünüyor valla
elma tatlısı nasıl öyle sanat eseri gibi döktürmüşsün
Kitaptaki çizimlere bayıldım, gerçekten sıf çizimler için bile alınır, evet karar verdim alıcam :)
YanıtlaSil: ) Ellerin yorulması ile sevdiğin iş bağdaştırması çok yerindeydi. Ellerimin sevdiğim iş için uğraşacağı günlere dedim kendi kendime!...
YanıtlaSilGeçmiş olsun.
http://aysunberktayozmen.wordpress.com/ aysun hanimin blogu seveceksiniz leylak hanim;)
YanıtlaSilMütevaziliğe gerek yok,marifet damarlarınızda dolaşıyor =)
YanıtlaSilTATLIM GÖRÜNÜŞE BAKILIRSA GERÇEKTEN ALÇAKGÖNÜLLÜSÜN. MUHTEŞEM GÖRÜNÜYOR, TATLIMI TATLI...
YanıtlaSilGerçekten kitap insanda sanki bir tablo hissi uyandırıyor sadece resimler için bile alınır arada hatta sık sık bakılır, iç açılması için:))
YanıtlaSilPaylaşım için teşekkürler Leylağım:)
Bu arada marifetlerini de es geçmeyelim, tebrik edelim, afiyetler olsun...
Kitaba bayıldım. Resimlerine bakmak için bile alınır. Eminim içerik de güzeldir.
YanıtlaSilSelgin,
YanıtlaSilKitap şahane, cildi, kapağı, dokusu, içindeki resimler çok güzel. Ayrıca bahçe merakı olanlar için çok yol gösterici. T. İş Bankası Yayınları satış mağazasından aldım...
Baykuşum,
YanıtlaSilKitaba sen bayılırsın eminim, resimler o kadar güzel ki, tavsiye ederim ayrıca övgülerine de teşekkür ederim:)
Vuslat,
YanıtlaSilYa herkesin yaptığı şeyler benimki maksat muhabbet olsun kabilinden:) Yine de güzel sözlerine çok teşekkür ederim...
doludolumutfak,
YanıtlaSilMarifet değil de yılların getirdiği alışkanlık demek daha doğru. Mutfakta harikalar yaratanların yanında benimki ne ki? Güzel sözlerin için sağol canım benim...
Beste,
YanıtlaSilSen yazınca araştırıp buldum blogunu, bahçeyi ferçek haliyle görmek de çok hoş oldu. Sağolasın, takibe aldım hemen...
annemahsustan,
YanıtlaSilDilerim o günlere bir an evvel ulaşırsın, sevgiler yolluyorum...
nazlı,
YanıtlaSilal gerçekten, seversin. Ayrıca aynı ressam-yazarın çocuk kitapları da varmış YKY den çıkan, Alya'nın hoşuna gidebilir...
Mavianne,
YanıtlaSilZüpperim di mi:)) Hihihi:))
Aman Maviannem ya uyduruk birşeyler işte azıcık süsledin mi oluyor.
Behzat Ç'yi özledim valla başlasa artık...
kara kitap,
YanıtlaSilSağol güzelim, kitap gerçekten çok güzel. Hem de yayınevi tanıdık size:)
Beğenirsin eminim:)
hüznün tadı,
YanıtlaSilZormuş valla, çocuklar istemese girişmezdim ama işte "it yesin ciğer" derdi annem:))
Sevgiler çok...
Yeliz,
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Umarım senin cüce de düzelmiştir artık, yiğenim de geçirmişti o yaşlardayken. Dikkat et yalnız tekrarlıyabiliyor...
Nalan,
YanıtlaSilAlemim di mi:))
Okuyan,
YanıtlaSilNe güzel sözler bunlar. Çok teşekkür ederim, sevgiyle...
BA-YIL-DIM hem kitaba hem de tatlına. Yoğun istek adına paylaşımın için de ayrıca teşekkürler :)
YanıtlaSilBuğdayım,
YanıtlaSilNe dimek, emrin olur:)))
Kitaba bayıldım, hatat dayanamadım hemen bir tane sipariş ettim, bu tarz kitapları yabanacı kitap sitelerde görüp iç geçiriridim, şimdi benim de böyle bir kitabım olacak inşallah:) paylaştığınız için teşekkürler, sevgiler.
YanıtlaSilSelam Leylak Dalı,
YanıtlaSilTuhaf bir bünyeye sahibim. Şimdi sizin bu yazınızı okumaya başladım ya, önce anlattığınız kitabı merak ettim. Tamam. Herkes merak edebilir. Ne güzel.
İyi ama, "Carpal Tunnel Sendromlu ellerim" demişsiniz ya... İşte o andan sonra bende konunun asıl anlatmak istedikleri uçtu gitti:)
Kimler Carpal Tunnel Sendromlu ellerin sahibi oluyorlardı peki?
Hemen sanal ansiklopedide araştırdım.
Leylak Dalı, inanamayacaksınız ama
en çok davulcular bu dertten mustariplermiş biliyor muydunuz?
Sonra... Yazınızın devamında acaba rüya mı daldım bilmiyorum. Bir de ne göreyim, Leylak Dalı dambuda bam dam diye ramazan davulu çalmıyor muydu karşımda:))
Hemen gözlerimi araladım. Oh, dedim neyse ki dünyadayım. Tam o anda yazınızın son cümlelerine gözüm ilişti. Diyordunuz ya "Ne bando mızıka, ne mehter takımı, ne kılıç kalkan ekibi, hiçbir karşılama töreni yapmadım." diye.
Kafam fena halde karıştı. Leylak Dalı, yoksa davul çalmaktan mı elleriniz bu derde düştü:)
Şaka bir yana, geçmiş olsun. Hey, inanın benim de üstüm örtülüydü:)
Hem anlattıklarım hayal değil, sahii...sahi:))
Hayal Kahvem,
YanıtlaSilYahu o kadar yorgunum ki gülecek halim bile yoktu inanın ama sandalyeden düşecektim okuyunca:)))
Evet itiraf ediyorum (kimseye söylemeyin ama aramızda) ben esasen davulcuyum, milleti öğretmen falan diye kandırıyorum çaktırmayın. Bu zavallı eller o yüzden bu hale geldi. Tanıdığım o ünlü kişileri de davulculuk zenaattim sayesinde tanıdım:)))
Hahahahaaa, ay bir daha güleyim:))
Ellerime teşhis koyduğunda doktor bana inek sağmayı da yasak etmişti:)))
Beni güldürdünüz, Allah da sizi güldürsün efendim:)
Eren,
YanıtlaSilEmin olun siparis ettiğinize pişman olmayacaksınız, sevgiler...
Ne hoş görselleri varmış kitabın. İlk fırsatta inceleyeceğim yakınen .
YanıtlaSilNurşen ablacım. Madem böyle bir rahatsızlığınız var,kendinizi zorlamayınız. Ya yemeyin, ya da dışardan satın alın. Kendinizi şımartın. Bilseniz ki 80'in üzerinde ki insanlar ve hatta daha o yaşa varmadan, ölümü beklerken, kendine bebek gibi bakan insanlar gördüm o ülkede. Zannedersiniz ki, hepsi Kraliçe Elizabeth ve hayattan kopmamak için halen çalışan, hergün bisikletiyle dolaşmaya çıkan, insanlara selam veren hanımları görünce, örnek aldım . bu yaşımda çalışmaktan yorgun bir vaziyetteyken, hayata bakış açımı biraz değiştirdim..Kendimi fazla harcamamaya karar verdim. Sizde öyle yapın.
YanıtlaSil