.

.
.

20 Eylül 2012 Perşembe

BUGÜN


Görsel: Gabriel Diana

Sabahın ilk müjdesi bloggerin değişen arayüzü oldu. Hiç sevmem bu tarz değişiklikleri, alıştık gidiyorduk ne güzel, şimdi bunun kodunu çözene kadar epey söylenirim eminim.
Gece şakır şukur yağan yağmur sabah yerini güneşe terkedip gitmişti. Kahvemi içerken "Zakkum" dinledim. Dün Selgin ödev vermişti, çalışkan öğrenci olarak yaptım dersimi. Çok sevemedim ama ara sıra dinleyebilirim.
Yaklaşık bir saat telefonla arayan eski bir komşu tarafından esir alındıktan sonra arkadaşlarla buluşmak için çıktım. Yolda bir apartmanın merdivenlerine oturmuş, bir yandan cep telefonuyla konuşurken bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlayan orta yaşlı bir kadın gördüm.  O kadar dokunaklı bir görüntüsü vardı ki aklım onda kaldı.
Sanat Cafe'de hoşsohbetle geçen bir-iki saatin ardından bu defa rotayı Aylak Madam'a çevirdik. Eşlikcim Bilge'nin Annesi idi. Kahveleri orada içtik.
Eve dönerken kamyonetli çiçekçinin alıç satmaya başladığını görünce sonbaharın geldiğine emin oldum. Akdeniz'e kaçmak lazım, az kaldı. Antalya'da festival başlar, Leylak yuvaya döner.
Bamya ayıklarken İranlı yönetmen Bahman Ghobadi'den "Sarhoş Atlar Zamanı"nı izledim. Bamya yarım kilo olunca haliyle film bitmeden ayıklama bitti. Devamı yemekten sonra. 
Dün akşam epeydir okunmayı bekleyen bir kitaba başladım; Oya Baydar ve Melek Ulagay'ın ortaklaşa yazdıkları "Bir Dönem İki Kadın". 100 sayfa okuyuvermişim, çok iyi gidiyor.
İşte böyle, şimdi mutfağa gider, gitmeden önce de yukarıdaki fotoğrafı bana yollayan çikolata fabrikatörü Neslihan'a teşekkür ederim:)

8 yorum:

  1. Geçen sene de sonbahar alıçlarla gelmişti ama ben o zamana kadar dikkat etmemiştim bu işarete :) şimdi o kadar tanıdık geldin ki bana, bayıldım alıçlara:)

    YanıtlaSil
  2. Okuduğunuz kitaplara bayılıyorum. Enis Batur'un Sır'rını da sizden görüp aldım. Okuyorum şu an. Ki kendisi en sevdiğim yazardır her ne kadar hızına yetişemesem de. ;)
    Bu kitabı da not edeceğim. Denk geldikçe alıyorum okuduklarınızı.

    YanıtlaSil
  3. bugun de herkes blogger'dan sikayet etmis :))
    ben uzun zamandir kullaniyorum bunu, pek fena degil alisirsiniz zamanla ;)

    YanıtlaSil
  4. BEN ÇOK OLDU YENİ YÜZ İLE TANIŞALI ALIŞTIM BİLE ASLINDA ÇOK DA FARKLI DEĞİL.. ALIÇLARA, BAMYALARA, KİTAPLARA, KAHVE İÇMELERE NASIL ÖZENDİM BİLMEZSİN LEYLAK DALIM. DARISI BENİM EMEKLİLİĞE VE TÜM BUNLARI YAŞAYABİLMEYE:)

    YanıtlaSil
  5. Şimdik sen gidince ben kime eşlik edicem yaaaaa:(((

    YanıtlaSil
  6. ben de sevmedim, fotoğraflar bir oraya bir buraya gitti durdu...
    Aylak Madam artık seneye kaldı...İnşallah Nar Cafe'de içebiliriz. Şimdi sen ne güzel anlatırsın Altın Portakalı falan hiyooo...

    YanıtlaSil
  7. Aferim. Yıldızlı beş pekiyi.

    YanıtlaSil
  8. Selgin,
    Sağol örtmenim:))


    Lalem,
    Ah bir buluşsak Antalya'da neler yaparız:)


    Bilgenin Annesi,
    Antalya'da görüşcez ya:)


    Vuslat,
    Bir an önce sağlıklı bir emeklilik diliyorum ben de size. Yeni yüze yavaş yavaş alışmaya başladık, zamanla iyice alışırız sanırım:)


    A-H,
    Dediğin gibi canım, alıştık bile neredeyse:)


    Elif,
    Sağolun, umarım sizi pişman etmiyordur seçtiğim kitaplar:)
    Sevgiyle...


    Özlem,
    Alıçların görüntülerine bayılıyorum ve bana çocukluğumu hatırlatıyor:)








    YanıtlaSil