.

.
.

4 Ağustos 2011 Perşembe

GÜNLÜK

Bugün neler mi oldu? Buyrun okuyun:
-Bindiğim, camında kocaman harflerle noktalama hatalı bir "Vay Ömrüm..!" yazan minibüsteki yegane boş yer olan şoför arkası üçlü koltuğun en ortasına bacaklarını 180 dereceye yakın bir açıyla yayıp oturmuş, sağ kulağıyla telefon bütünleşmiş ergen ayakta bir süre dikilmeme rağmen kılını kıpırdatmayınca sağa sola yayılmış kablolarını kucağına fırlatıp kenara iliştim. Hazrette tık yok, homurtu ile mırıltı arası bir sesle işitme organının uzantısı haline dönüşmüş telefonla hasbıhaline devam etti. Düşmemek için elimle koltuğun alt yanındaki demire yapışmış vaziyette ineceğim yere yanaşmışken yanımdaki ayaklandı. Gıcıklığım üstümdeydi, onun ineceğini farkedince bacaklarımı biraz daha öne uzattım. Yine aynı ses tonuyla "Geçebilir miyim?" dedi. İstifini bozmama sırası bana gelmişti, "Ben de ineceğim" dedim. Bizimki yanımda ayakta dikilirken "Müsaade edin bana geçeyim" dedi, "Senin bana ettiğin kadar ben de sana ettim işte müsaade, buyur geç" dedim. Acaip şaşırdı, gözleri hayretle pörtleyerek kulağına yapışık telefonunu çekmeden neyse ki anlamadığım sesiyle homurdanarak indi.  Hihi, yaşıtım olmayan biriyle dalaşmıştım ama pek mutluydum. Yaşasın kötülük:))
-Dalaşmalı minibüs yolculuğundan sonra gittiğim Sanat Cafe'de Şuşu, Pino ve Şuşu'nun Öyküsü beni bekliyordu. Kızkardeş ve minik yiğen de bize katılınca muhabbete tam ortasından daldık. 

 

-Bu bir kitap, bana ve Pino'ya Öykü tarafından hediye edildi. Yazarı ve çizeri Öykü. Bugüne kadar aldığım en şirin hediye olarak kişisel tarihime not düşülmüştür.


-Biz lafı birbirimizin ağzından kapıp muhabbet ederken Öykü'nün maymunu "Patlıcan"ın kafası şişti, tansiyonu düştü, yayıldı kaldı garip.


-Sadece hayat değil, Pino'yu tanımış olmak da en güzel hediye.


-Pino işe dönmek zorunda olduğu için bizden erken ayrıldı ne yazık ki. Sanat Cafe'yi terkedip Ankamall'a yollandık. Kahveler orada içildi. Fotoğrafını canlı yayınla Twitter''e atınca da Pino'dan teessüf bildirimleri aldık tabii ki:)) Nisbet yapmak gibi bir niyetimiz varsa namerdiz Pinocum, en kısa zamanda yeniden buluşup bunun acısını çıkaralım:) Ankamall yolundayken minik yiğen "İlk kez bir kız arkadaşla Ankamall'e gidiyorum" diyerek bizi epey güldürdü, kız arkadaşını sevsinler.


-Şuşucum ve Öykü'sü ile de vedalaşınca kızkardeşle zorunlu bir nostaljik  ziyaret yaptık. Kiracısının boşalttığı anneannemin evine uğradık.  Yıllarımızın geçtiği, acı-tatlı yüzlerce anımızın olduğu evin kime ait olduğunu anneannesini hatırlamayan minik yiğene anlatmak zor oldu. Anneanne kavramı bile yerleşmemiş miniğe anneannenin annesini açıklayamadık bir türlü. Sonra anneannemin en sevdiği odaya girdik, en manzaralı penceresinin görüntüsünü ebedileştirdik. Yerden biraz yüksekçe olan bu pencerenin önünde yüksek bir divan vardı ve anneannem balkonda oturduğu yaz ayları dışında bu divanın üstünde saatlerini geçirirdi caddeye bakarak. Adeta oturma odası idi onun o geniş, üzeri Niğde işi bir halı ile örtülü divan. Çok küçükken oradan düşmüş ve uzun yıllar kafamın arkasında o düşüşten yadigar bir şişlik taşımıştım. Keşke hala dursaydı, elime geldikçe çocukluğuma giderdim. 

-Gün biterken vedalaştık anneanne eviyle, "evli evine köylü köyüne, evi olmayan sıçan deliğine" diyerek. Malum çocukluğumun geçtiği mahalledeydim, geçmişin torbasına daldırdığım  elime bu sözcüklerin gelivermesi normaldir değil mi?

28 yorum:

  1. Sevgili Leylak dalı, Bazen şeytan diyor işte, sonuna kadar git, kavga et, haddini bildir. bağır çağır. iyi yapmışınız haddini bildirmekle :)

    YanıtlaSil
  2. Ah ne kadar iyi anliyorum kizginliginizi, ama o kadar kibarsiniz ki size dalasmak gibi geliyor tabii sözleriniz, oysa anlamiyor onlar böyle terbiyeli ikazlari hic..

    YanıtlaSil
  3. "Keşke başımdaki şişlik hala dursaydı,elime geldikçe çocukluğuma giderdim."
    Buna bayıldım.

    YanıtlaSil
  4. Varsan baksan en fazla 15 yıl önce altı bağlanan bi veletin yaptıklarınada bakın hele. pek güzel yapmışsın ohh ben olsam bende aynını yapardım heralde.

    YanıtlaSil
  5. Çok kibarsın Leylak'cığım. Ben en baştan girişir yapıştırırdım onu kenara:))Yol boyunca da söylenerek bayıltırdım:))Annanen anıldığını hissetmiştir belki. Keşke...

    YanıtlaSil
  6. Ohh süper yapmışsın..Cevabına bayıldım Leylağım ...Bu ergenler gün geçmiyor ki daha da arsızlaşıyor ve yüzsüzleşiyor ...
    öykü nün hazırlayıp sunduğu çok güzelmiş :) sana özel ...
    keyifli bir buluşma olmuş , keyiflerin daim olur umarım, sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
  7. ŞİMDİKİ GENÇLER MALESEF ÇOK SAYGISIZ .

    YanıtlaSil
  8. Toğlumm da hıyar ruhlu kalabalık giderek büyüyor, izansız, hödük, bencil bir yaratık kalabalığı. Bir bok olmaz bunlardan.

    YanıtlaSil
  9. Ahh Leylak Ablacığım iyi sabretmişsin be olsam cama yapıştırırdım onu, ne güzel bir gün geçirmişsiniz, dostlar, anılar...keyifli bir hafta sonu diliyorum

    YanıtlaSil
  10. Yetmiyorr yetmiyorr öğle tatilleri yetmiyorrr :D Seni tanımak da en büyük hediye Leylakdalım:D Gelecek sefer iş çıkışı yapalım bu buluşma işini:D

    YanıtlaSil
  11. ben, ergenle olan kısa mesafe yolculuktan ziyade geçmişle yapılan uzun yolculuk kısmındayım

    lezzetli...çok lezzetli

    sevgiyle :)

    YanıtlaSil
  12. benim çocukluk mahallemdeki evlerde oturanlar ki biz de dahiliz buna. Sahile ev yaptırma furyası başlayıncai buraları Orduya göç edenlere bırakıp
    sahile ntaşındık. SOanraki yıllarda çoluğumu çocuğumu alıp
    mahallleme götürdüm ki, mahalle mısır tarlası olmuş.
    Kıs sağa sola bulaşmak bana özgüdür se ne yaptın öle....

    Öptüm çook

    YanıtlaSil
  13. Hediyelerini ve benim için de çok özel olanlarla geçirdiğin saatleri çok kıskandım,çook.

    YanıtlaSil
  14. Sinir bozucu başlamış ama gün çok güzel devam etmiş. Hoş sohbetler ve geçmişe yolculuk...

    YanıtlaSil
  15. ne tatlisiniz dalasma hikayenize bayildim pek bir zerafetle olmus tabi:) Pinnosla bulusmunuz olmaniz ne hos bloglar bize gerkce dostlar kazandiriyor. sevgiler

    YanıtlaSil
  16. canım öncelikle bu sondaki annenenin penceresi fotoğrafı harika olmuş, kutlarım
    ne güzel bir buluşma olmuş şuşu ile öykünün hediyesi ise süper
    kimsede saygı kalmadı mirimmm
    gençler artık o kadar rahat ki
    dolmuşta iyiki 2 çift laf etmişsin belki düşünmüştür artık yaptığını
    sevgiler selamlar

    YanıtlaSil
  17. Keyifli ve aksiyon dolu maceralarınıza bayılıyorum :) Bir solukta okudum. Teşekkürler...

    Bu arada Kontrast'ta İskender'i okudum, yorumlarımı paylaştım. Gelir ve incelerseniz, bir de yorum atarsanız çok sevinirim.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  18. Kontrast,
    Benden de teşekkürler ve sevgiler...

    Maviannem,
    Her zaman kendimi tutardım ama bu sefer iki laf etmesem çatlayacaktım. Yüzsüzlüğün böylesi.
    Buluşmaya gelince ben Antalya'ya kesin dönmeden sana uygun bir zamanda buluşsak?

    Beste,
    Ergen yaşta bir çocuğa uyduğum için kendime kızdım ama kesinlikle haketmişti:)
    Haklısın blog beni çok güzel insanlarla tanıştırdı, iyi ki açmışım. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  19. Hüznün Tadı,
    Güzel bir gündü, minibüsteki ufak macerayı saymazsak. Keşke sen de olsaydın. Sevgiyle...


    Tülin,
    En kısa zamanda birlikte de tekrarlıyalım:)


    Lalem,
    Ne demişler? Kır atın yanında duran ya huyundan, ya suyundan:))

    YanıtlaSil
  20. Aynur,
    Sağolasın. Yenimahalle'ye ne zaman gitsem binbir çeşit anı üşüşür beynime...


    Pinocumcum,
    Gerçekten yetmiyor. Günler uzunken iş çıkışı buluşalım gerçekten bir dahaki sefere:))


    Sevdacım,
    Yapıştırmamak için zor tuttum desem. Var ya dün aslında ben seni arayacaktım, gel diyecektim ama bu kadında kafa mı kaldı. Unuttum ve aklıma geldiğinde çok geçti ve de çok üzüldüm. Affeyle beni, bir dahaki sefere inşallah...

    YanıtlaSil
  21. Vladimir,
    Yıllarca meslek liselerinde öğretmenlik yapmış biri olarak benzerlerinden çok geçti elimden, aslında alışkınım ama bu defa dayanamadım artık. Gerçekten haklsın söylediklerinde ne acı ki...


    Mevdoş,
    Ne yazık ki:(


    İçimizdeki Karnaval,
    Sen de çok muhatap oldun bu yıl değil mi buna benzeyenlerle:) Aklı başında olanlarla gönlümüzü avutalım.
    Güzel bir gündü, Pino, Şuşu, çocuklar, hediyeler:))

    YanıtlaSil
  22. Nedukcum,
    Keşke yapabilseydim:))
    Anneannem için o pencere ve önündeki esintili balkon ne kıymetliydi bir bilsen. Umarım hissetmiştir...


    Şenizcim,
    İyi etmişim di mi:))


    Asucum,
    Ben de sana bayılıyorum:))

    YanıtlaSil
  23. Melange,
    Haklısın galiba, onlara anladıkları kaba dille hitabetmek lazım ama onu da ben yapamıyorum işte, öğrencilerime bile yapmadım. Umarım yaşları biraz daha ilerleyince değişirler...


    Zeynepcim,
    Çok haklısın aslında hırsımı alamadım ama yapacak bişey yoktu:)

    YanıtlaSil
  24. Leylak dalım ben yine şanslıydım , öğrencilerimin saygısızlığını görmedim ...Araya serpilmiş bir kaç tane vardı ama onlar için diğerlerine haksızlık yapmak istemem.Ama şehir merkezinde ki okullarda öğrenciler çok kötüydü.Beykozdan Üsküdar 'a doğru otobüste ilerlerken davranışlar tarzlar ve saygılar değişiyordu...
    Küçük ilçelerde hala saygı kendini koruyor mu bana mı öyle geliyor anlayamadım...

    Güzellikler hep seninle olsun..Az önce akşam sefanı gördüm , süper kombin olmuş.Moda sitelerine taş çıkarır vallahi :)

    YanıtlaSil
  25. Ahahha aksiyonla başlayıp dostluk temasıyla ve mutlulukla devam eden bir film izler gibi oldu bu yazın bana :)

    Leylakcım ya bir de bendeki gibi deliyi çekme özelliğin olsa ne yapacaksın? Herhangi olduğum bir ortamda bir arıza varsa hiç sektirmem üzerime çekmeyi. Bir insan yaşadığı mahallenin iki delisinin her birini her sokağa çıktığında görür mü yahu?.Ben görüyorum işte.

    YanıtlaSil
  26. Sis,
    Merak etme canım ben de farklı değilim senden:)) Nerde anormal varsa beni bulur, paratoner gibiyim. Sadece mahallenin delisini görsem iyi komşu mahalleninkiler de denk geliyor bazen. Ama eğlenceli oluyor bazen ya değil mi? Hayata renk katıyor:))

    YanıtlaSil
  27. İçimizdeki Karnaval,
    Öpüyorum seni, keyifle sürsün öğretmenliğin hep...

    YanıtlaSil
  28. Alıveriyooon,götürü veriyon teee oralara:)

    YanıtlaSil