Öğleden sonra fotoğrafta görülen iki kadını ziyarete gittim; ne hoşgeldin dediler, ne halimi hatırımı sordular, ne de önüme bir bardak çay koydular. Sessizce bakıştık karşılıklı; ben onları yukarıdaki yaşlarıyla hayal ettim, sızlayan burun direğimi zaptetmeye çalışarak beni gülümsetecek hallerini anımsamaya çalıştım. Anneannemin kucağına bastırdığına benzeyen kocaman çantalarını düşündüm, ilerleyen yaşlarında katarakt ameliyatı sonrası gözüne taktığı ve sürekli koyduğu yeri unuttuğu şişe dibi gözlüklerini hatırladım. Onları bulamadığı zaman elini yumruk yapıp gözüne tutarak bir nevi dürbün yapışına kıkırdadım. Şişman bileğini boğan lastik kordonlu kocaman erkek saati, parmağından hiç çıkarmadığı kırmızı taşlı yüzüğü geldi gözlerimin önüne. Her ütü yaptığımda kapıp getirdiği ve ütületmek istediği aslında kırışıksız eşarplarını, hep aynı model desenli elbiselerini özledim. Bayram ziyaretlerinde öptürmek için uzattığı tombul elinin soğan kokusu doldu burnuma. Götürdüklerimizi zulalayıp bir sonraki yıl ikram ettiği için bayatlattığı çikolataları çekti canım, dolabından hiç eksik etmediği sucuktan yemek istedim. Koynunda yatan annemin sağ olsaydı nasıl telaş içinde temizliğe girişeceğini düşündüm. Evin arife günü dağınıklığını, bitmek bilmeyen silme-süpürme faaliyetlerini, bu yüzden babamla ettiği kavgaları, bayrama temizlik yüzünden küs girmelerini özledim. Bileziklerinin şıngırtısını, mavi taşlı yüzüğünü, mor ev elbisesini, her daim saçlarından eksik etmediği tacını, terliklerinin şıpırtısını özledim. Evişi yapmayı sevmediğim için tembellikle suçlamasını, komşuların abuk-subuk ama işgüzar kızlarını örnek göstermesini, sabahın köründe "kalk temizlik yapacağız" diye dürtmesini özledim. Dantel örmesini özledim, o dantelleri biz istemediğimiz halde heryere sermesini özledim. Zeytinyağlı fasulyesini, şehriyeli pilavını, ovma çorbasını özledim. İçmeyi bıraktıktan sonra bile çantasında taşıdığı ezilmiş, büzülmüş sigara paketini özledim, kısacası ben annemi çok özledim.
Geldiğimi hissetttiyseniz eğer bayramınız kutlu olsun...
Offf Leylak'cım yaaa, gece gece ağlattın beni, mekanları cennet olsun, hissetmezler mi? Onlar da kucaklamışlardır seni ...
YanıtlaSilBir varmış bir yokmuş masalının zamanı gelince yok olan kahramanlarıyız ...Sırası gelen masaldan çıkıyor ve masalın büyüsü bozuluyor...
YanıtlaSilHüznüne ortak oldum ama içinin yanmasına derman olamadım...
Kelimeler sustu , zaman durdu hüznün ağladı değil mi ?
Hissetmişlerdir mutlaka , hatta omuzlarından uzanıp koklamışlardır seni özlemle ....
Gözlerim doldu...
YanıtlaSilNasıl da içinizi derin duygularla doldurmuş bu ziyaret...
Ama ne şanslısınız ki hem anneannenizle hem annenizle aynı zamanda yaşayabilmişsiniz:)
Şu sözü hep söylerim''Ölüm Allahın emri , ayrılık olmasaydı''Orhan Veli
Mekanları cennet olsun...
Sevgili Leylak dalı, Çok hüzünlendim. Mutlaka hissetmişlerdir. Duygularınızı ne güzel ifade etmişsiniz yine. Ah annecim babacım şimdi yanımda , ama olmayacağı zamanları düşünüp, gizli gizli ağlarken, sizin bu yazınız beni çok fena etti.
YanıtlaSilSevgiler
Çok duygulandım.bugün bende ziyaretimde annemle sevdiklerimle içimden konuşup gözyaşlarımı içime gömdum.bu yazınızda tuz biber şimdi:(
YanıtlaSilİçimi ezdin Leylak'cığım. Nur içinde yatsınlar. Biz de babamı ziyeret ettik 19'unda, ilk yıldönümüydü. Minik yeğen ''dedenin bahçesi'' dedi. Henüz 4 yaşında. Bundan güzel tarif olur mu?
YanıtlaSilhuzur içinde yatsınlar..
YanıtlaSilben de düşündüm bugün..
nasıl bir şeyse bu özlem bitip gitmiyor başka duygular gibi..
sevgiyle kucaklayarak..
atalet
Ah Leylak' cım, böyle bir yazıya duyarsız kalabilmek mümkün mü. Her ayrıntı nasıl da çivi gibi çakılı değil mi hafızalarda. 2000 yılından sonra biz o ziyaretleri de yapamıyoruz. Hepsi de Zincirlikuyu' da (babam hariç) ama artık yürekler kaldırmıyor.Ama anılar capcanlı, hasretler dipdiri ve böyle günlerde baş kaldırıyorlar özellikle.
YanıtlaSilNur içinde yatsınlar....
Bende, bende çok özledim, bütün bunları bende çok özledim, içimde devamlı büyüyen özlemle özledim:(
YanıtlaSilBayramını en içten dileklerimle kutlarım...
Her ölüm erkendir ya,ben de geçen gün genç yaşlarında kaybettiğim iki abimin mezarı başındaydım.
YanıtlaSilYazamadım bile...Kelime yok yokluklarının verdiğini anlatacak.
Başuçlarında annemin elleriyle diktiği ağaç,göğsünde güller açmış küçüğün.Kuşlar selamımı götürsün diye yaptırdığım suluklar bomboş...
Beni bekliyorlar.Çocukluğumuzun yer yatağındaki gibi dizilip yatmak için.
İçimde bir şarkı ;
Ayrılık ümitlerin ötesinde bir şehir.
Ne bir kuş,
Ne bir haber,
Ne de bir selam gelir..
ben de cok duygulandim.eminim ki hissetmislerdir
YanıtlaSilben de ozledim :(
İşte; bayramları en çok da bu yüzden sevmiyorum ben.Zaten hiç aklımızdan çıkmayanların özlemi daha derinden sarıyor insanı.
YanıtlaSil'özledim' demek iyi değilmiş,öyle söylüyorlar bana. Ama bana iyi gelenin ne olduğunu kimse bilmiyor ki..
Nur içinde yatsınlar.
Sevgiyle sarılıyor ve bayramını kutluyorum
Ece
Özleyip de görüşemediğimiz bütün sevdiklerimizin bayramı kutlu olsun. Belki de en çok onlar hissediyordur yanlarına gittiğimizi.
YanıtlaSilBayramınız kutlu olsun efendim. Mutlulukla geçsin.
Benim de burnumun direği sızladı, hayatımdan bir bir eksilen büyüklerimi hatırlattınız sabah sabah. Yazınızı okurken burnuma biber salçası, taze tarhananın kokusu doldu bir an. Eskileri hatırlatan bazı şeylerin insan hafızasında bu kadar canlı kalabilmesine hep şaşmışımdır. Hepsinin mekanı cennet olsun, nur içinde yatsınlar. İyi bayramlar...
YanıtlaSilHer şeye alışıyoruz ama özlem hiç bitmiyor işte. Nur içinde yatsınlar.
YanıtlaSilbu nasıl güzel bir özlem cümleleri.her cümlede yaşanan ayrı bir hikaye resmen hayalini kurdum bu iki melek kadının..çok duygulandırdın bilesin sevgili Leylak..sesini ve özlemini duymuşlardır eminim,nur içinde melekleriyle uyusunlar..iyi bayramlar
YanıtlaSil30 Ağustos Zafer ve şeker Bayramınız kutlu olsun,sağlık ve mutluluklar dilerim...yazınız beni çok duygulandırdı...geçmişe götürdü...:(sevgiler
YanıtlaSilLeylak ablam, ben de bugün annemle babaannemi görmeye gideceğim ve onlar da hiç sesini çıkarmayacaklar, ama çok içten biliyorum ki öptüğüm toprak ellerini hissediyorlar ve onları özlediğimi anlıyorlar. Her halleri geliyor insanın gözü önüne, anlattığın güzel anılar gibi... Çok öpüyorum seni ve seviyorum.İyi bayramlar :)
YanıtlaSilDün gece rüyamda annemi gördüm, Fındıkzadedeki evdeydik.
YanıtlaSilYaznı korka korka okumaya geldim. Hatta dün gece gördüm , okumadım. Çünkü başıma geleceğini biliyordum.
Arkadaşım, Bacıkuşum, dosstum, ruh eşim, aynı yerden yaralım...seviyorum seni çok öpüyorum.
Onlar huzur içinde yattıkça sevdikleri de burada huzur içinde yaşasın...
off be Nurşen.Yine ağlattın beni.Duygular bu kadar güzel nasıl anlatılır.....
YanıtlaSilHissetmezler mi hiç?Nur içinde yatsınlar:(((
YanıtlaSilburnumun direğini sızlattınız, nur içinde yatsınlar...
YanıtlaSilSevgili arkadaşlarım,
YanıtlaSilSizleri hüzünlendirdiğim için üzgünüm, aslında niyetim gülümseten bir yazı yazmaktı ama kendiliğinden bu yöne akıverdi satırlar. Demek ki içimde birikenler açığa çıkıverdi. Hepimizin kaybettiği sevdiklerine rahmet, sizlere uzun ömürler diliyor ve sevgilerimi yolluyorum...
Beni çok ama çok ağlattınız.
YanıtlaSilÇok güzel ifade etmişsiniz, sizi tebrik ediyorum.
Hülya Balta
Nasıl güzel, nasıl dantel gibi bir yazı olmuş...İnsan gidenlerini en çok böyle günlerde özlüyor, eksikliklerini hissediyor. Bu bizim anneannemsiz ilk bayramımız, babamsız olanları ise saymayı bırakalı çok oldu. Keşke, bir kerecik olsun torunları dedelerinin elini bayramda öpebilseydi diyorum, ama keşkeler artık boş. Öldükten sonra kaybettiklerimize sevgimizi en çok keşkeler anlatırmış, benimki de öyle...
YanıtlaSilbogazimda yutkunmamai bile engelleyen kocaman bir yumru gözlerim nemli söylenecek bir kelime dahi bulamadan cikiyorum.....
YanıtlaSil:( nurlarda yatsınlar leylakım ...
YanıtlaSilanneni de nasıl andırırsın...
öperim seni
ALLAH rahmet etsin.. ne güzel yazmışsınız... her evin halleri...
YanıtlaSil