Tanıştırayım: Dursun Kardiker, haute couture modacı. Giyimindeki uyumdan da anlamış olmalısınız. Sabah bizi ziyarete gelmiş balkona, elinde beresine uyumlu bir demet sarı çiçekle. Çok mutlu olduk ama sağlığını düşünerek içeri alamadık. Balkonda bizzat ağırladım kendisini, cafe frappe ikram ettim, bir de dondurma. Kış modası, kar kristalleri, ve Balkanlardan gelen soğuk hava üzerine muhabbet ettik, sık sık görüşmek üzere vedalaştık. Sizlere de çok selamları var.
Dün akşam yeniden başlayan kar ilerleyen saatlerde hızını arttırıp neredeyse tipiye dönüştü Ankara'da, geceyarısını epey geçtikten sonra dindi. Yukarıdaki fotoğrafı saat 23.00 sularında çektim, hızla yağmaya devam ediyordu fotoğrafta belli olmasa da. Kar insanı nasıl da mutlu ediyor, birden sokağın çehresi değişti. Kirli, çirkin ne varsa üstü örtüldü, ortalığı rüya gibi bir beyazlık kapladı. Karşıdaki yurtlarda kalan kızlar kendilerini dışarı atıp çığlık çığlığa kartopu oynamaya başladılar. Kimbilir belki de güney illerden gelmiş öğrencilerdi, ilk kez kar görmekteydiler. Bir grup genç geçti sonra birbirlerini kartopuyla ıslatmaya çalışarak, arkada kalan çiftse daha romantikti, kartopu oynamaktansa öpüşmeyi tercih ettiler şu gördüğünüz ağacın altında. Yol tenha, arabalar temkinli idi. Arada üstlerine kar öbeklenmiş şemsiyeleriyle tek tük insanlar geçiyordu. Kısacası kar huzur getirmişti caddeye ve ruhlara, en azından eriyip çamur haline dönene dek. Bense hayatımın en güzel kışlarına doğru bir yolculuğa çıktım; çocukluğuma, Ankara'da karın en güzel yağdığı yere, Yenimahalle'ye doğru gittim. Annemin bir kürek karı halıya serpip süpürmesinden sonra burun deliklerime dolan ayazla karışık kar rayihasına, halının parıldayıp canlanan tüylerine, anneannemin evinde camlardan giren kar ışığıyla uyanıp sobanın korları üzerine sarkıtılmış ızgaradan yayılan sucuk ve kızarmış ekmek kokusuna, kazara balkonda unutulmuş çamaşırların donup korkuluğa dönmüş hallerine, karda debelenmekten yorgun ayaklarıma, kartopu oynamaktan donmuş ellerime ısınırken batan binlerce iğneye, üzeri beyaz yünle çarpı işi işlenmiş kırmızı yünden iki parmaklı eldivenlerime, annemin hevesle örüp ısrarla giydirmek istemesine rağmen başıma asla takmadığım berelere, boynuma sarmadığım atkılara, karlı günlerde sınıfın penceresinden giren puslu ışığa, koridorlardaki su birikintilerine, en asık yüzlü öğretmenlerin bile karın yağdığı ilk gün dudaklarında uçuşan gülümsemeye, ayakkabılarımın üstüne kaymamak için geçirdiğim kalın çoraplara, yine de her sezon birkaç kez yinelenen düşmelerime, ardından mahcubiyetle karışık patlatılan kahkahalara, gece lapa lapa yağan karı seyrederken ışıkları söndürüp göğe yükselir gibi bir duygu hissetmelerime doğru farklı boyutta bir ziyaret yapıp geldim. O günlere dönmek artık mümkün olmasa da kar hiç sevmediğim Pazar gününe bile hoşnutlukla bir selam vermeme sebep oldu böylece. Sizlerin de Pazar gününüz sıcacık ve huzurlu geçsin...
*Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine: Cahit Sıtkı Tarancı/Kar ve Ben
*Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine: Cahit Sıtkı Tarancı/Kar ve Ben
Ah! Kar ve çocukluk ve gençlik. O mevsimin ilk kar coşkusu. Kardeşimle cama yapışırdık. Alkışlarsak daha çok yağacağına inanırdık.Sonra çalışma hayatıyla bu coşku bitti.Trafik,yolda kalmalar beni bezdirdi. Şimdi aynı coşkuyu duyuyorum ama.
YanıtlaSilBen de Ankara'daki gençlik günlerime gittim yazını okuyunca.Nazilli sokağın dik yokuşundan meyve kasalarıyla çığlık çığlığa kaydığımız, minyatür değil de kocaman kardan adamlar yaptığımız günler geldi aklıma.
YanıtlaSilZorlukları bir yana ama yağan karın tadını çıkarmak mutluluk bence.
Öpüyorum.
BEn gönderdim o Dursun'u, Leylak Dalım'ın balkonuna git, kon, benden selam söyle, iki çift muhabbet et dedim:) Bizim buralarda barınamazsın, iki damla yağarsın, sonra su olur uçarsın iyisi mi Leylak Dalı'NA git, o sana iyi bakar dedim. iyi ki demişim, harika görünüyor:))
YanıtlaSilNE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ.iSTANBUL DAKİ DE YAĞAN KAR MI SANKİ.SADECE HAYATA DAHADA KARMAŞA GETİRİYOR ÜSTELİK YERDE TUTMAYIP HEMEN ERİYOR.ANKARA VE ARTVİNDE YAŞADIĞIM KARLI KIŞLARI ÇOCUKLARIMDA YAŞASIN İSTERDİM BENDE.
YanıtlaSilisvece cok yagiyor,usuyorum ama ;-))
YanıtlaSilGördüğüm en cici kardan adam olmuş, çok butik bir çalışma gerçekten de :) Nefis nefis :)
YanıtlaSilKirli,çirkin olan her şeyin üzerini karın örtüp güzelleştirmesi nasıl güzel bir tanımlama olmuş. İstanbulda bu şekilde temizlik görmeyeli yıllar oldu. Burada yağan kar dün trafiği ve hayatımızı zorlaştırdı ve çekip gitti yine.
YanıtlaSilBiz de çok izledik kar yağmasını, kardan adam yapmayı ahhh
YanıtlaSilLeylak'cım ahh, Dursun'a selamlar:))))
Özlemcim, Dursun selamına teşekkür eder ama kar konusunda yapabileceğim birşey yok üzgünüm:) 94'de yağmıştı sanki ama değil mi?
YanıtlaSilSis,
YanıtlaSilBugün burası da eridi ve dünkü hülyalı hava kayboldu doğal olarak ama neyse ki trafiği ve yaşamı etkilemedi. Ankara'nın bu iyiliği var işte:) Muhtemelen yine yağacaktır diye düşünüyorum...
biraz serpeledi bişeyler yaptı gitti... ama dün bir kar fırtınasına yakalandık Şile yolunda...
YanıtlaSilBenim çocukluğumda yağan karlar Ordu'da yani boyumu geçerdi yinede okullar tatil olmazdı... Okula kılavuzlar gelirdi uzak yerlerden gelen arkadaşları götürmek için ...ay du kıs ben bunları kendi blogumda anlatırım heheh
Ama şu Annenin halıya kar serpme olayına bittim... İlk karda kapı önü paspasına yapıcam...
Kardan adamın pek şık... Ben ona palto kalıbı falan çıkarayım sen dik :)
öPTÜMM
Epicurious,
YanıtlaSilDursun Kardiker iltifatına çok teşekkür eder:)) Yeni sezon kış defilesine davetlisin:)
Dursun bize de gelir mi? Lütfen gelsin. Geçmiş zamanlar çok güzel :)
YanıtlaSilBeyazperde,
YanıtlaSilAcaba diyorum eskiden kışlar daha mı güzeldi yoksa çocukluk muydu onu güzelleştiren)
Dilerim çocuklarınız da kışı en az sizin kadar keyifle hatırlar ilerde...
Ayşegül,
YanıtlaSilSıkı giyinmek lazım, hasta olursun yoksa:)
Zeynip,
YanıtlaSilYollayım size kartın içine koyup Dursun'u:))
Zerocum,
YanıtlaSilSelamını söyledi zaten, çok sağol:)) Emanetine iyi bakıyorum, akşam yemeğinde buzlu limonata ile portakallı parfe ikram ettik C vitamini alsın diye:)
Petekcim,
YanıtlaSilKarın tadı en çok çocukken çıkıyor herhalde, ne üşüme hissediyorsun, ne ıslaklık. Kayıp düşmek bile fazla dert olmuyor. Keşke o günlere dönmek mümkün olsa:))
Hüznün Tadı,
YanıtlaSilGerçekten çalışırken çekilir şey değil kar. Ben çalışma hayatımın büyük kısmını Antalya'da geçirdiğim için kardan etkilenmedim ama oranın dinmek bilmez yağmurları da kardan beterdi. Neyse artık emekliyiz nasılsa, tadını çıkaralım:)
Lalem,
YanıtlaSilŞimdiki çocuklar çok kibar 1 damla düşse kafalarına tatil bekliyorlar, haklısın biz diz boyu karda gittik okula.
Karla halı süpürmek ışıl ışıl yapar inan, hele kokusu:)
Dursun palto önerine çok sevindi, hatta seni modaevine ortak almak istiyor, hem o da Karadenizli, iyi anlaşırsınız:))
Ağrı da yaşadığım kışları görmenizi isterdim. Mutlak sessizlik içinde sadece burnunuzdan çıkar çıkmaz kirpiklerinizde donan nefes sesiniz ve botlarınızın karı ezerken çıkardığı kütürtü.
YanıtlaSilAnkara'nın yumşak kışının kıymetini bildirdi bana Ağrı. Ve de her kış yerlere yapışmaktan, düşeceğim diye kasılmaktan yürüyemez hale geldiğim için aynen seninkiler kadar güzel kışlar yaşamış olmama rağmen artık kışı sevmiyorum. Senin anlattıklarınla yaşayacağım bu kışı:)))Sevgiler, minik kardan adamına selamlar.
Nurşen Hanımcım, ben İzmir'liyim kardan fazla anlamam:) ama beni de iki parmak bölümlü eldivenle vurdunuz..Başparmağı bir yere, diğer dördünü başka bir yere sokardık, ne hoştu..Gerçi fonksiyonel değildi ama..Olsun..Güzeldi..Dursun Bey yakışıklı yalnız..Saygılar kendisine:) Size de sevgiler..
YanıtlaSilEveet, kar cahili ve kar'ın mikronu düşse deliren bir şehrin insanı olarak ben, kar yağınca görüntüye bitmekle kalmaz, karlı havadaki sessiz senfoniye bayılırımmm!!!
YanıtlaSilBugünkü gazetedeki haber: "İzmir'e kar yağdı, İzmirli bakakaldı." (yağan da tüy gibi birşeydi, sadece dağlarda bir miktar beyazlık oldu, o kadar)
Evet camlara yapışıp bakakaldık.
Anıların muhteşem.. gözümde hepsi canlandı, film gibi..
Yazdıklarınızla beni de çocukluğuma götürdünüz.Soğukta karla oynardık parmaklarımızın uçları uyuşurdu ama genede oynamaya doyamazdık. Annenizin halıyı temizleme işlemi hayli ilginç.En kısa zamanda görüşmek dileğimle sevgiler.
YanıtlaSilBenim için kar demek, uyursam sabaha kalkmaz bi dahada zor görürüm demekti. İzmirliyim malum İzmirde karmı olur oluncada sabahlara kadar def çalar, kartopu oynardık. bize soğuğu gelir karın o yüzden hep üşümek gelir aklıma..
YanıtlaSilÇok duygulandım yazını okurken,kar gerçekten o kadar masum ki,insan en masum anılarına dönüyor. En temiz,en beyaz...
YanıtlaSilDursun hep orada dursun:)Boynundaki kaşkolu bile çok havalı:)Hem anılarınıza,hem dursuna bayıldım:)Neşem yerine geldi sayenizde iyi varsın sevgili Leylak,iyi ki!:)
YanıtlaSilAnkara'ya kışın gelmek şart oldu artık bana. Ne kadar güzel tasvir etmişsiniz. Karın altında öpüşen çifti çok romantik bulduğumu da belirtmeliyim:)
YanıtlaSilDursun Kardiker'e bayıldım. Hayata çok güzel bir pencereden bakıyorsunuz. İlham aldım! Güzel bir hafta diliyorum size...
ya ankarada kar var demeyin noluuur benim bu ay daha cekimim var ankarada :S
YanıtlaSilYazıya ayrı başlığa ayrı hasta oldum :)
YanıtlaSilAsortiğim,
YanıtlaSil:)))))
Sağol canım...
Ayci,
YanıtlaSilValla biz desek de demesek de kar yağacaksa durduramayız ama sana iyi haber bugün güneş açtı:))
Ece,
YanıtlaSilBence senin hayata bakışın zaten güzel, yaş ilerledikce daha da güzelleşecek emin ol. Üstelik bunu destekleyen bir işin ve uğraşın var. Güzel sözlerine çok teşekkürler, Dursun Kardiker sana kendi buz gibi de olsa sıcacık öpücükler yolluyor:))
Zuzuların güzel annesi,
YanıtlaSilİyi ki sen de varsın, iyi ki şurada içten gelen bir yazının altında buluşan sıcak insanlar var.
Dursun Kardiker elbette şık olacak, modacı kendisi, bu sabah biraz zayıflasa da balkondan etrafı seyretmeye devam ediyor ve senin Zuzulara selam yolluyor...
Buğdaycım canım,
YanıtlaSilSeverim seni ben:) Haydi bakalım az kaldı senin yolculuğa. Heyecan var mı heyecan:)))
Mavi Baloncum,
YanıtlaSilSeni çok iyi anlıyorum, Antalya'da da aynı şey olur çünkü, başka yere kar yağar bize soğuğu gelir, gelir ki hem de nasıl, aman aman:))
Sevgili Gümüşay,
YanıtlaSilKarın tadı en çok çocuklukta çıkıyor herhalde, o yüzden de unutulmuyor çocukluk anıları.
Yeni yılda ayarlayalım artık bir buluşma, sevgiyle...
Mügeccim, bacıcım,
YanıtlaSilSeni çok iyi anlıyorum, yıllardır Antalya'da yaşayan biri olarak bıktığım karı bile özlerdim orda, dediğin gibi uçşan milimetrik zerrelere de kar diye sevinirdik.
İki yıldır oğlumun sebebine kışı Ankara'da geçirince dönüverdim eski günlere işte.
Bugün erimeye yüz tuttu, güneş var ama ayaz da var ki nasıl:))
Sevgili Serap,
YanıtlaSilO çocukluk eldivenimi inan ki yıllardır aklıma bile getirmemiştim. Kara dalmış bakarken aniden şimşek gibi çaktı hafızamda, hem de üzerindeki motiflerle birlikte. Şu bellek garip bir kutu.
Yakışıklı Dursun'umuza gelince önünüzde saygıyla eğilir efendim:)
Nedukcum,
YanıtlaSilAnkara'dan ayrıldığm ilk yıllarda kar denince aynen senin gibi irkilir yüzümü buruştururdum. Ama insan uzun süre görmeyince özlüyor galiba. Bir de emekliliğin getirdiği rahatlık var galiba, işe gitme, sokağa çıkma zorunlulukları yok ya "seeni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" hesabı oluyor.
Dursun da size selam eyler, sevgiler yollar:))
ne de güzel anlatmışsın
YanıtlaSilben de hatırlıyorum
çamaşırların buzdan birer heykel olmalarını
halıların karla süpürüldüğünü
çocukken kardaki sevincimi coskumu hiç kaybetmedim
hala çok severim onun her kötülüğü de örttüğünü düşünürüm
güzel bir hafta diliyorum sana ve güzel kardanadamına :)))
35 yaşındayım ve karla ilk kez 24 yaşında oynadım. Sürekli camdan izledim oynayanları. Nedenleri çok uzun ama şimdi oğluma karışmıyorum üşüdüm diyene kadar oynasın.
YanıtlaSilsn. kardiker öncelikle belirtmek isterim ki portakal rengi berenize bayıldım. misafirliğe geldiğiniz hanfendi çok hoş, içten ve bilgili bir dosttur. size yaptığı ikramları ve hoş sohbetinizi kıskanmadım desem yalan olur.
YanıtlaSilsn. kardiker öncelikle belirtmek isterim ki portakal rengi berenize bayıldım. misafirliğe geldiğiniz hanfendi çok hoş, içten ve bilgili bir dosttur. size yaptığı ikramları ve hoş sohbetinizi kıskanmadım desem yalan olur.
YanıtlaSilleylaaam kardiker bey şahane :D
YanıtlaSilya şu geceleri yapılan kar yürüyüşlerini nasıl özledim, bilsen. o geceler ayrı bir özgürlüktü bizim için. her yer beyaz olduğundan o korkutucu karanlık olmazdı. yollar bomboş olduğundan annemiz normalde yapmamıza asla izin vermeyeceği şeylere izin verirdi. donardık ve mutlaka sistit olurduk ama ölürdük mutluluktan. ne güzel günlerdi.
şimdi küresel ısınma sağolsun. olmuyor o geceler bu şehirde. ya da bir iki gece olsa da insanlar evlerine ulaşana kadar telef olduklarından tadını çıkaramıyorlar dışarı çıkıp.
Çocukluğumuzdan hatırladığımız en sıcak anılardır karlı olanlar. Sonra her beyaz gibi insanlar onuda kirletirler.
YanıtlaSilDefnecim,
YanıtlaSilDediğin çok doğru. Şimdi elimizden sadece bakıp eski günleri anmak geliyor.
Sevgiyle...
Aslım bidenem,
YanıtlaSilKardiker bey öpsün seni diyecem ama eridi muhtemelen:)
Ben yıllardır Antalya'da karı özlemişim de iki senedir kışları ankara'da geçirince eski bir dosta kavuşmuş gibi oluyorum ilk yağdığı gün. Sonrası vıcık:))
Karacım Kitapcım,
YanıtlaSilKardiker beyin evsahibi yaptığınız iltifatlardan memnun kaldı, teşekkürlerini ve öpücüklerini yolluyor:)
Nehir İda,
YanıtlaSilBence de bırakın oynasın. Büyüyünce insanın elinde kalan en saf şey çocukluk anıları oluyor çünkü:)
Maviannecim,
YanıtlaSilHalıların karla süpürüldüğünü hatırlayan birini duymak çok güzel. Kimse böyle birşey duymamış zira, oysa ne güzel kokar süpürme sonrası ortalık ve nasıl parlar o halılar.
Çok sevgiler...